Meclis Genel Kurulu’nun bugün toplanmayı denemesi bekleniyor
ÖNCE BAŞKAN, SONRA YARDIMCI
Başkan seçimi krizi yaşayan Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugün saat 10.00’da toplanması umuluyor. Ekim ayını başkan seçimi süreciyle geçiren Meclis’in bugün toplanıp toplanmayacağı belli değil. Sağlık sorunu yaşayan Başbakan Ünal Üstel’in Genel Kurul’a gelip gelmeyeceği ise belirsiz. YDÜ Hastanesi’nde Cuma günü safra kesesi ameliyatı olan Üstel’in tedavisinin devam ettiği, bugün taburcu olmasının beklendiği açıklandı. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, çift mühür vurulan üç oy ile tartışmalı bir şekilde “başkan” ilan edilen Ziya Öztürkler başkanlığında geçen hafta toplanmış, oturum, CTP Meclis Başkan Yardımcılığı’na aday sunma fırsatı için 4 Kasım Pazartesi gününe ertelenmişti. CTP ise 15 tur yapılan seçimde başkan seçiminin tamamlanmadığını, önce başkan seçimin tamamlanmasını, sonra başkan yardımcısı için aday göstereceğini vurguluyor.
NE KADAR REZİL OLURSAK, O KADAR İYİ
Ülke gündemini bir aydan fazla meşgul eden Meclis’te yaşanan kriz, hafta boyunca açıklamalara da yansıdı. UBP milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın tartışmalı başkan seçimi meşru göstermek için “Meclis iç tüzüğünde çift mühür geçersizdir diye bir ibare yok!” açıklaması sert tepkilere neden oldu. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, iktidar milletvekillerinin kendilerine ezberletilen cümleleri söylediğini ifade ederek, “Meclis iç tüzüğünde, oy pusulanızı ‘uçacık’, ‘gemicik’ şeklinde katlayıp atamazsınız diye bir ibare de yok! Demek ki bu durumda Meclis iç tüzüğünün meseleyi herkesin el becerisine bıraktığı, milletvekillerinin yeteneklerini sergilemesine alan açtığı şeklinde bir ‘yorum’ yapmak gerekiyor. ‘Trajikomik’ sözcüğünün sınırları hiç bu kadar zorlanmamıştı!” dedi. Erhüman, hükümete mensup milletvekillerinin açıklamalarını, Can Yücel’in “Ne kadar rezil olursak, o kadar iyi” sözleriyle yorumladı
SİSTEMİ İŞLEMEZ HALE GETİRİLEBİLİR
Öte yandan, krizi GIYNIK’a yorumlayan bağımsız siyasi çevrelere göre, mevcut siyasi kriz, yalnızca bir meclis başkanı seçiminin ötesinde, ülkenin genel siyasi işleyişine dair daha derin endişeler uyandırıyor. Bu bağlamda, özellikle parlamenter sistemin “işlemez” hale getirilip başkanlık sistemine geçiş için bir zemin hazırlanması ihtimali de akıllara geliyor. Bu çevreler, “Başkanlık sistemine zorlamak için gizli bir ajanda olabileceğini” de ileri sürerken, şu ifadeleri de kullanıyor: “Dünyadaki örneklere baktığımızda, siyasi sistemlerin radikal değişikliklere uğraması çoğunlukla krizler veya ‘tıkandığı’ iddia edilen süreçlerle bağlantılı olmuştur. Örneğin, başkanlık sistemine geçişler, halkta mevcut sistemin işleyemez olduğuna dair bir kanaat oluşturulduktan sonra gündeme getiriliyor.”