Dün hakemlerden yürüdük, e hade devam edelim; VelhâsılI kelâm 1999 yılıydı. Futbol hakemi olmak isteyen talebelerimiz vardı. Dönemin MHK Başkanın Fevzi Beyar’a yazı yazdık ve eğitmenlerden Ömer Emiroğlu ve Alper Aligüllü’yü bir hakem kursu açmak için okulumuza geldiler.
Bu arada bendeniz de hâlihazırda eski MHK Başkanı Fevzi Bey tarafından hakem antrenörü olarak atanmıştım. Doktora tez sürecinde 25 yaşında filândım. Akşamları hakem dostlarla antrenman alanında biraz bilim, biraz da film modunda son derece neşeli antrenmanlar yapıyorduk. Gündüzleri ise ilgili kursa devam ediyorduk talebelerimizle. Kurs ilerledikçe anladım ki ‘futbol hakemliği her baba yiğidin harcı değil’.
Arkasından eski FIFA’lı Coşkun Kutay’ın hakem gözlemciliği ile ilgili verdiği hizmet içi brifleri ve de maç esnası hakemleri dikizlemek görevimiz altı yıl sürdü. Arkasından da federasyon üyeliği ve üç yıla yakın şimdiki başkan Sadık Özbilgehan’ın iyi ki ince ayar ve atama destekleriyle MHK Başkanlığı. İşte, bu da bizim hakemlik hikâyemiz. Daha doğrusu hakemleri yakından tanıma hikâyemiz.
Neyse, totalde 17 kural yanında artık VAR Protokolü de var bu meretin. Bunlara hatim indirmek olsa işimiz kolay. Fiziksel antrenman yanında zihinsel, duygusal ve de sosyal boyutlara da dikkat etmeli. Başlama düdüğü ile birlikte cebelleşme devam eder ve bir yandan yardımcıları, diğer bir yandan futbolcuları, teknik adamları ve özellikle de taraftarları yönetmek zorundasın. İşte burada UEFA’nın bu yıl hakemliğe verdiği bir talimat var. Bunu “uefa.com” adlı resmi internet sitesinde de yayınlamış UEFA Hakem Kurulu Üyesi Jaap Uilenberg. Neymiş?; “Maçı kurallarla birlikte yönet”miş. Bir başka deyişle “Ey hakemler; kurallar tamam ama yönetim bölümüne kendinden de bir’şeyler kat” deniyor “birlikte” sözcüğü ekiyle! Haa, aman sakın bu durumu ‘eyyam’ olarak algılamayın. Eskiler; “Sıkıştın mı 18’nci kuralı işlet. Maçın selâmeti için gör ama görme de!” derdi. Buradaki durum bu yönde değil. Burada bir tarafta ‘kurallar’ var, diğer bir tarafta da ‘insanı yönetme sanatı’ var.
Hakemliği yapan bilir. Biraz çorba parası, biraz şan ve şöhret ama en önemlisi de bir gruba ait olmanın dayanılmaz hazzını yaşarlar. Haa, hamama giren terler mi? Pek tabiî ki de. Neyse, ‘düüütt, düüüütt, düüüttt’. Maç da bitti, yazı da. Başarılar gençler. Bu arada pardon; Faal Hakemler ve Gözlemciler Derneği yeni Başkanı Sevgili Hakan Muhtaroğlu Başkanımı tekrardan kutlarım.
