23 Ocak’tan sonra CTP geliyor

“CTP hükümeti kuracak, hükümetin büyük ortağı da Kıbrıs Türk halkı olacak. Söz veriyoruz yaptık, gene yaparız çok daha iyisini yaparız. Kapılarımızı da bütün dünyaya açarız. Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi de yaratırız. Öngörülebilir bir geleceğe gençlerimizle birlikle yürürüz. İddialıyız, yaptıklarımız ortadadır. Çok daha iyisini Kıbrıs Türk halkıyla birlikte yapmaya geliyoruz” diyen Tufan Erhürman, oldukça iddialı konuştu

“2,5 YILDIR YOK HÜKMÜNDEKİ HÜKÜMETLERLE BAŞBAŞAYIZ”… Cumhuriyetçi Türk Partisi, milletvekili adaylarını basın mensuplarıyla buluşturdu. Etkinlikte kısa bir konuşma gerçekleştirerek, ülkenin 23 Ocak’ta kritik bir seçime gideceğini işaret eden ve “Kıbrıs Türk halkı, 2,5 yıldır bir krizin ortasında, bütün dünya pandemi ile mücadele ederken, TL hızla değer kaybederken ve ekonomi çok ciddi açıklar verirken böylesi bir krizin ortasında yok hükmünde olan hükümetlerle baş başa bırakıldı” diyen Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Saldım çayıra mevlam kayıra diyerek ülke yönetilir gibi yapıldı. Kıbrıs Türk halkı 23 Ocak’ta tüm bunlara ‘buraya kadar’, ‘yeter artık, ‘gidin artık’, biz önümüzü görmek istiyoruz’, ‘biz çocuklarımızın göç ettiğini değil bu topraklara kök saldığını görmek istiyoruz’ diyecek” şeklinde konuştu.

“AVRUPA VE DÜNYA İLE BİR ARAYA GELMEK MÜMKÜN”… “Bu ülkede kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi mümkündür ve Kıbrıs Türk halkı da bunu biliyor. 2018’de döviz krizi yaşanırken ne gibi önlemler alındığını herkes biliyor. Kıbrıs Türk halkı KKTC’nin tanınmış olmamasına rağmen dünya ile buluşabileceğini biliyor. Kıbrıs Türk halkı bu ülkede ‘kapsamlı çözümün tek formülünün iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasal eşitliğe dayalı federasyon olduğunu da biliyor” diyen Erhürman, Avrupa ve dünya ile ilişkilerin bu düşünceler çerçevesinde kurulabileceğini vurguladı.

“İLAÇ SIKINTISI İÇİN BİLE KILLARINI KIPIRDATMADILAR”… Türkiye’den kaynak akışı konusunda çok ciddi sorunlar olduğuna ve ‘Türkiye’den parayı en iyi biz alırız, en çok parayı biz alırız’ anlayışının çöktüğüne işaret eden Erhürman, “Kaynak akışını geçtim, Türkiye’den ilaç temini konusunda yaşanan sıkıntıyla ilgili dahi kıllarını kıpırdatmıyorlar. Şu anda bu ülkede kanser hastaları, MS hastaları, diyaliz hastalarımız ilaç sıkıntısı yaşarken, hatta normal ağrı kesici ve tansiyon ilaçlarında dahi stok sıkıntısı yaşanırken, Türkiye Cumhuriyeti’yle bu konuyu dahi konuşamıyorlar” dedi.

“DÖVİZE ENDEKSLEME OLAYINI ARTIK ANLAMIŞLARDIR”… Erhürman, “Gelirleri dövize endeksleme politikamızla dalga geçmeye dahi kalkanlar oldu. ‘Giderlerimiz zaten dövize endeksli, gelirlerimizi de dövize endeksleyeceğiz’ dedik, ‘öyle şey olmaz’ dediler. Bir bakıyoruz şimdi Türk Lirası’nın esas sahibi olan Türkiye Cumhuriyeti bir karar çıkarttı ve TL mevduatları dahi dövize endekslediler. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu kararından sonra bu arkadaşlar dövize endekslemenin ne anlama geldiğini anlamışlardır herhalde diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“YENİ ASGARİ ÜCRET DÖVİZ BAZINDA ÖNCEKİ ASGARİ ÜCRETTEN DÜŞÜK”… “Bugün itibariyle belirlenen 6 bin 90 TL’lik net asgari ücret, geçtiğimiz Eylül ayında belirlenen 4 bin 374 TL’lik net asgari ücretin o günkü döviz kuruna göre sterlin karşılığının altında kalıyor” diyen Erhürman, yine de asgari ücrete yapılan bu artışın CTP tarafından desteklendiğini ifade etti. 25 yıl boyunca asgari ücret üzerinden yatırım yapmış özel sektör emeklisinin bugünkü maaşının sadece 3 bin 500 TL olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Asgari geçim için belirlenen tutar 6 bin 90 TL ise 3 bin 500 TL maaş alan asgari ücret emeklisi nasıl geçinebilir” diye sordu ve bu anomalilerin ortadan kalkabilmesinin tek yolunun maaşların stabil bir para birimine endekslemesi olduğunu ifade etti.
“SONSUZ TEŞVİK OLMAZ”… “Seçime ramak kala özel sektöre verilecek olan prim desteği sözünü de biz tutacağız” diyen Erhürman, “Sosyal sigorta prim desteğini 1 yıl boyunca devam ettireceğiz. İkinci olarak eğitim alanında sözümüzdür kamu okullarında tam gün eğitime geçeceğiz. Üçüncü olarak ise vergilendirilmemiş gelirleri vergilendireceğiz. Gelir ve Kurumlar vergisini de indireceğiz. Teşviklerin tümünü yeniden gözden geçireceğiz. Sonsuz sınırsız teşvik olmaz” diyerek teşviklerin doğru ve verimli alanlara kaydırılacağını belirtti.