Mehmet Ali Talat, Anastasiades’in masayı Netanyahu’nun telefonu üzerine devirdiğini açıkladı
“Benim aldığım çok önemli bilgiler var: Netanyahu, Anastasiades’e ‘Deli misiniz?’ dedi.”
NETANYAHU ARADI
Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiades döneminde Crans Montana’da gerçekleştirilen ve Rum tarafı yüzünden çöken Kıbrıs Zirvesine ilişkin ilgi çekici bir iddia ortaya atıldı. İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Crans Montana’da Anastasiades’in masayı devirmesinin perde gerisinde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun olduğunu söyledi. Rum tarafından aldığı çok önemli bilgiler olduğunu söyleyen Talat, Netanyahu’nun Anastasiades’i arayarak, “Deli misiniz, Kıbrıslı Türkleri niye hükümete alacaksınız?” diyerek kışkırttığını söyledi. Talat, “Anastasiades’in masayı bundan dolayı devirdiğini bana Kıbrıslı Rumlar söylüyor” ifadesini kullandı.
“TÜRKLER’İN NE İŞİ VAR?”
Mehmet Ali Talat, Kanal T Televizyonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Benim aldığım çok önemli bilgiler var. Crans Montana’da Netanyahu’nun ‘Deli misiniz, Kıbrıslı Türkleri niye hükümete alacaksınız? Niye onları ortak edeceksiniz? Şimdi Kıbrıs’ı siz idare ederken, bütün Kıbrıs’ı dünyada siz temsil ederken Kıbrıslı Türklerin orada işi ne?’ dediğini ve bundan dolayı Anastasiades’in masayı devirdiğini bana Kıbrıslı Rumlar söylüyor.” Mehmet Ali Talat, bu bilginin Rum tarafında bilindiğini ama özellikle Türk tarafında öğrenilmemesi için çok fazla telaffuz edilmediğini sözlerine ekledi.
İSRAİL DEVLETE SIZDI
Talat’a göre, Hristodulides döneminde İsrail’in Kıbrıs üzerindeki etkisi daha da arttı. İsrail’in güneyde devlet kurumlarına sızdığını belirten Talat, AKEL’in tepkisinin bundan kaynaklandığını kaydetti. “Geçenlerde bir Rum ilkokulunda İsrail’in kuruluşu kutlandı ve töreni İsrail Büyükelçiliği yönetti. AKEL bunun için İsrail tehlikesine dikkat çekti” diyen Talat, buna karşın Hristodulides’in “yeminli bir sağcı, Amerikancı ve Batıcı olarak” pozisyonunu koruduğunu belirtti. Kıbrıs-İsrail yakınlaşmasının tarihte ilk olduğunu söyleyen Talat, bu gelişmenin ABD’nin ve Batı’nın etkisinden bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
