Zaman zaman arşivleri karıştırmayı severim. Bu vesileyle eskiye dair tarih sayfalarına girilmiş bilgilerin üzerinden tekrar tekrar geçerim.
Her defasında gözümden illa ki kaçanlar olduğunu da bilerek. Haliyle bu bana yeni bir şeyler öğrenme fırsatını da veriyor.
Raif Denktaş benim için bir siyasi kimlikten öte vefalı bir dost, bir abi, gerçek bir yurtsever olmuştur. O Kıbrıs sevgisini ağzından çıkan her kelimede hissettiren bir kişiydi. Kendisi ile hasbelkader bir sohbet ortamında Mağusa’da karşılaşmış ve tanışmıştık, Raif Denktaş olduğunu bilmeden. İlk karşılaşmamızdan sonra da zaman zaman Lefkoşa ve Mağusa’da bir araya gelip keyifli sohbetler yapma fırsatım oldu. Bu sohbetler maalesef Raif Denktaş’ın aramızdan ayrılmasına vesile yaratan ve o karanlık gün olan 26 Aralık 1985 tarihinde son buldu. Raif Denktaş Kıbrıslı Türk kimliğini savunan, ve hayatı boyunca bunun mücadelesini veren bir kişiydi.
O bir ODTÜ’lüydü.
ODTÜ ruhunu hayatının her evresine yansıtmış bir kişilikti.
Sanatıyla, akademisyen kimliğiyle siyasetçi yönüyle, geniş hoşgörüsüyle herkesi kucaklayan Raif Denktaş’ın bu topraklardan geçtiğini bilmek çok farklı bir duygudur.
Yeni bir seçim sathına girdiğimiz bu günlerde arşivlere bakarken Raif Denktaş’ın
KKTC Kurucu Meclisi’nde 22 Şubat 1985 tarihinde yaptığı konuşma önüme geldi.
O günden bugüne tam 36 yılı geride bıraktık. Bugün sevgi, saygı ve rahmetle andığımız Raif Denktaş’ın 36 yıl önce ifade ettiği düşüncelerini hiçbir yorum katmadan sizlerle paylaşmak istedim.
KKTC Kurucu Meclisi – 22 Şubat 1985 tarihli konuşma
Raif Denktaş:
“Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hükümetimizin muhterem üyeleri, 1985 seçimlerine giderken daha önce de belirttiğimiz gibi seçmen sayılarında anormal artış görüldüğü takdirde Dünya basınını Kıbrıs’a çağırıp;
“Bu seçim maskaralıktır, Türkiye’den getirilmiş, ithal edilmiş seçmenlerle bu oyun oynanmaktadır” diyeceğiz.
Dış politika açısından Kıbrıs’ta seçim iddiasında bulunurken bir taraftan da bizi Dünya’ya karşı bu seçimin maskaralık bir seçim olduğunu söyletecek derecede, önlerine gelen herkesi habire yurttaş yaparak seçmen ithal etmenin yolu mutlak surette kesin olarak terk edilmelidir…
Meclise de yapabileceğimiz en güzel tavsiye, Sayın Durduran’ın önerisini kabul edip de bu yetkiyi (yurttaş yapma yetkisini) doğrudan doğruya Meclise devretmektir.
Çünkü bu memleketin sosyal dokusu değişmektedir kötüye doğru ve buna şu veya bu şekilde son verilecektir.
Bizim ne kaybedecek bir şeyimiz vardır ne de başka gidecek yerimiz. Bu memlekete sahip çıkacağız ve bizimdir diyeceğiz.
Önüne gelen gelip bunun içerisinde vatandaş olamaz ve hükumetimiz maalesef şimdiye kadar böyle yapmıştır”
Ve evet bugün 2021 yılının son günü.
Acı, tatlı bir yılı daha geride bıraktık. 2021 hayatın birçok alanını deneyimlediğimiz bir yıl oldu.. İyiden çok kötüyü gördük. Ve fakat tüm yaşananlara rağmen 2022 kalbimizi ısıtan iyi insanlarla yola devam edeceğimiz sağlıklı ve huzurlu bir yıl olsun..
