40 yıldır elinizi tutan mı vardı?
Meclis’in dinliyorum.
Kürsüde Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu var.
Tahsin Bey bildiğiniz gibi.
Kendince bir şeyler söyleyip duruyor.
Düzenin açıkta bırakmadıklarından kendisi.
Dile getirdikleri ve diğer milletvekillerinin sorularına cevap veremiyor. Ve en iyi bildiği şeyi yapıyor.
Haliyle de bugüne kadar ezberlenmiş milliyetçi hamaset masallarının ötesine geçemiyor.
Halkın Partisi ile zaman içinde oluşan ve birçok konuda ciddi görüş ayrılığım olduğu sır değil!
Fakat Ertuğruloğlu’na yönelttikleri soruları takdir ettim.
Tahsin Ertuğruloğlu HP’li vekiller tarafından kendisine sorulan sorulara yönelik bilgi içeren bir yanıt veremedi.
“BM bizi tanıyacak, varlığımızı kabul edecek” dışında bir cümle de kurmadı.
Ki onun da büyük bir yalan olduğunu herkes biliyor.
Bugün bu yalana inanlar yok mu?
Elbette var.
Bu düzenden nemalanan bir kesim bu yalanları doğru olarak kabul ediyor.
Bu da elbette onların sorunu ve yapacak bir şey yok!
Hani derler ya ümitsiz vaka!
İşte aynen durum bu onlara dair söyleyebileceğim.
HP’li vekiller Tahsin Bey’e hitaben “BM parametreleri varken ne yapacaksınız, stratejiniz var mi” diye ısrarla sordular…
Yine ısrarla, BM bizi tanıyacak, yaptığı yanlıştan dönecek demekle yetindi.
Yani yine aynı yalanı tekrarladı.
Zaten 40 yıldır da aynı yalanın içinde yaşıyoruz, dolayısıyla Tahsin Ertuğruloğlu’nun bu yaklaşımına kızamıyorum.
Nihayetinde bu düzenin insanı kendisi.
Elbet bunu savunması normal.
Fakat yalan, yanlıs bilgi üzerinden bunu yapmaya çalışması çok üzücü..
İşin özüne gelirsek, sadece Tahsin Bey’in özelinde değil, bugün azınlık hükümetinin genel duruşu (UBP,DP,YDP) bilgiden yoksun, herhangi bir planı olmayan, gelecegi kurabilmemiz için herhangi bir strateji geliştirmemiş bir teslimiyeti önümüze koyuyorlar.
Gerçekleri yansıtmayan ve içinde bulunduğumuz durumu farklı olarak algılatmaya çalışan bir anlayış ortaya konuyor.
Hani derler ya hep, 40 yıldır federasyon görüşülüyor ve bir sonuç alınamadı diye ! İşte burada onlara sorulması gereken soru şu.. Madem ki tüm dünya KKTC’yi tanıyacak, siz bugüne kadar bununla ilgili ne yaptınız?
Dile kolay tam 40 yıldır ne yapıyorsunuz?
Sizin ellerinizi, kollarınızı tutan mı vardı?
Yok..
Kimse ellerinizi bağlamadı..
Kimse de sizi tutmadı.
Tanıtsaydınız…
Niye tanıtamadınız?
Çünkü uluslararası hukuk nezdinde bağlayıcı olan BM parametreleri
Var.. Siz istediğiniz kadar atın tutun, yalana dolana başvurun!
Hatta söylediğiniz onca yalana dönüp sizde inanabilirsiniz.
Lakin unuttuğunuz bir şey var.
Bu halk sizin sandığınız kadar bilgisiz değil..
Ve bu yalanlara itibar etmiyor artık..
Zaten itibar etseydi Tahsin Bey’i sandıktan çıkarır Meclise gönderirdi.
Lakin öyle yapmadı.
Tahsin Bey’i tereddütsüz mahalleye gönderdi.
Siz ve sizin gibilerin neden çözüm istemediğini bilecek kadar da eğitimlidir insanlarımız..
Bir süredir mafya kendi içinde hesaplaşıyor.
Bu hesaplaşma içinde Kıbrıs bağlantıları bir bir ifşa ediliyor, pislikler ortaya dökülüyor, kirli ilişkiler midemizi bulandırıyor ve çeşitli iddialar ortaya atılıyor..
Belli ki Mafya’nın el attığı ve Kıbrıs’a kadar uzanan bu kirli ilişkiler
bugün Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası hukuka dahil olmasını istemeyen ve bunu milliyetçilik üzerinden kullanmaya çalışanları bizlere çok iyi anlatıyor..
