KıbrısManşetSiyasetToplum

Yaşasın minik patiler

Çöp, aydınlatma, sinekleme, minekleme, kanalizasyon, ilaçlama, su, su sayacı kirası ve diğer uyduruk vergilere totalde çok para ödüyoruz ve el birliğiyle tekrarda çöplüğe çeviriyoruz. Suçlu kim? Tabiî ki de sayın Lefkoşa halkı

Muhabir kızcık mikrofonu kapıp Eminönü’ye gitmiş. Mâlum, Eminönü’ye giden bilir. Türkiye’nin özeti bir semt! Her il’den birileri var o bölgede. Neyse, kızcık soruyor ve cevaplar tam da evlere şenlik; “Cumhurbaşkanı kim? Recep Tayyip Erdoğan. Başbakan kim? Recep Tayyip Erdoğan. Dışişleri Bakanı? O da Erdoğan. Meclis Başkanı? Hepsi Erdoğan (ki vatandaş çok da abartmış olmaz hani)… Cumhuriyeti kim kurdu? Özal… İstiklâl Marşımızı kim yazdı? Kanuni Sultan Süleyman… Son askeri darbe ne zamandı? 30 Ağustos… Kaç AB ülkesi var? Ağabey maydanoz olmayım… Kıbrıs adası nerde? Karadeniz’de… AB üyesi miyiz? Evet… Kaç milletvekilimiz var? 30-40 civarı… Türkiye hangi kıtada? Brezilya… Kaç bölgemiz var? Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu… KKTC’nde hangi dil kullanılır? Dilimin ucunda. Haa, Rumca… Ya başkenti? Akdeniz şehri” dediler muhteremler sağolsunlar.

Cânım Anadolu insanı sadece futbolla ilgili sorulara doğru cevap verdi ilgili ‘şaka gibi’ cevaplar bölümünde. Memleket ile pek alâkası yok vatandaşın ama konu futbola geldi mi Sir Alex Ferguson’a bile futbol dersi veren çok harbiden de!

Ya çevre bilinci? Klavye üzerinde herkes çevreci, herkes köpekçi. Neyse, delik deşik edilen ve maalesef artık geri dönüşümü olmayacak sıra dağlarımızı geçtik; Ya bizim sosyal medya üzerinden çevrecilik veya hayvan hakları nârâları ne durumda? Ortaköy’den Kermiya çevre yoluna, oradan da Dereboyu, Eski Lefkoşa, Küçük Kaymaklı, Taşkınköy, Göçmenköy, Yenikent ve yine Dereboyu bir çıkın. Oradan trafik canavarlarının sürat yaptığı çevre yoluna kelle koltukta inin. Oradan rotayı kaldırımları zaten delik deşik olan ama bir o kadar da işgal altındaki Dereboyu’nda çevirin. Çöp suları bir yana, artk kanalizasyon suları da aktifleşti. Dereboyu Bölgesi güya Kuzey Kıbrıs’ın en lüks caddesiymiş. Oranın da içine ettik. ‘Temizleyen yok, kirleten de çok’ klasik. Oradan aydınlatmadan nasibini alamamış Eski Lefkoşa’ya indik. Alacakaranlık Kuşağı mübârek Yediler ve Abdi Çavuş. Tinerci bebelere selam verdik ve o pisliğin içinden çıkmaya çalışırken bol bol da delik deşik olan çukurlarda lastik patlattık. Farelerle cebelleşen Küçük Kaymaklı’da da durum aynı yönde, Taşkınköy’de de, Göçmenköy’de de! Bu aralar su da yok Allah tüketmesin!

Çöp, aydınlatma, sinekleme, minekleme, kanalizasyon, ilaçlama, su, su sayacı kirası ve diğer uyduruk vergilere totalde çok para ödüyoruz ve el birliğiyle tekrarda çöplüğe çeviriyoruz. Suçlu kim? Tabiî ki de sayın Lefkoşa halkı. Önce Lefkoşa’ydı, sonra “Lefkoşe” ettik. Şimdilerde mi? “Mandıra” dersek hayvanların gücüne gidecek. Sonuç mu? Klavye başında hepimiz çevreci, hepimiz köpekçiyiz. Yaşasın minik patiler.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu