Kolâ

Gazlı ve kolalı içeceğe “kolâ” deriz üç – beş nesildir. En tatlı zehir konumlu bu içeceğe Türkiye’de; “siyah (kolalı gazoz), sarı (potakal aromalı gazoz), beyaz (sade gazoz)” derler hep. Kıbrıslılar ise “kolâ”, hatta zaman zaman boyasına(!) göre “bubble up veya garga suyu” da derler bildik.

1960’lı yılların başında bir şişe kolalı içecek 200-220ml civarındaydı. Şimdilerde dev boyları söz konusu olduğunda 2-3 litreye kadar çıkabiliyor. Televizyon reklamları bu ürünün tanıtımı için ha’bire bas bas bağırırken, bir saatlik televizyon izleme süresinde çocuk ve gençler, ortalama 15-20 dakika zararlı besin maddesi reklamı izlemek zorunda kalıyor. Bu besinlerin çoğu da sucuk, sosis, margarin, hamburger, bisküvi, cips, gofret, şekerleme gibi sağlığa yarardan çok zarar veren sağlıksız şeyler.

Neyse, içerisindeki 28 küp şekerlik enerjisiyle birkaç milyar USD’lik talebi olan ve bağımlılık hissiyle feci bir ‘obezitör’ olan bir kutu kola içince ‘bir saatte’ bedenimizde ne mi olur?

İşte vahim durum aynen şöyle gerçekleşiyor; İlk 10 dakikada, kana hemen ‘10 tatlı kaşığı şeker’ girer. Bu da normal günlük dozun ‘100 katıdır’. Bulantı ve kusmanın olmamasındaki neden kolanın içerisindeki ‘fosforik asittir’… İlk 20 dakikada, kan şekeri aşırı şekilde yükselir, pankreas aşırı insülin salgılar ve karaciğerde ‘yağ depolama’ başlar… 40 dakika içinde kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur ve kafein ‘kan basıncını’ yükseltir… 45 dakika içerisinde bağımlılık çerçevesinde bir ‘mutluluk hissi’ başlar… 60 dakika içerisinde ani ‘açlık hissi’ oluşur ve meşhur Güllüoğlu ekseninde ‘tatlı krizi’ başlar…

Bu kısırdöngü devam ettiği sürece beden yağlanmaya başlar. Sonuçta da yağ yakıcı ‘insülin ve leptin hormonları’ salıverilmez ve mutlu sonla nurtopu gibi bir ‘obez’ oluverirsiniz. İşte, kutulara sığdırılan birçok şekerli yiyecek de aynen bu durumda.

Haa, ‘light/diet’ ürünlerle bedeni kandıramazsınız. Onu kandırmaya çalışırsanız açlık krizi olarak sizle ödeşir. Yukarıdaki 1 saatlik dönüşümü detaylı bir şekilde Prof. Dr. Canan Karatay’ın “Karatay Diyeti” adlı kitabından da okuyabilirsiniz. Afiyet olsun.