Yenemiyorsan
“Ben basit bir iyi futbol dilencisiyim. Elimde şapkamla dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum; Tanrı rızası için güzel bir maç lütfen” demişti Eduardo Galeano adlı futbol düşünürü Gölgede ve Güneşte Futbol adlı kitabında. Sonrasında da tarihteki ulus devletlerin futbol aşkına gömülmüştü muhterem.

“Ben basit bir iyi futbol dilencisiyim. Elimde şapkamla dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum; Tanrı rızası için güzel bir maç lütfen” demişti Eduardo Galeano adlı futbol düşünürü Gölgede ve Güneşte Futbol adlı kitabında. Sonrasında da tarihteki ulus devletlerin futbol aşkına gömülmüştü muhterem.
Şöyle ki; “Almanya’da halkın sevgilisi kaplumbağa Volkswagen, klasik araba olarak kendi dönemini kapatırken, İngiltere’de ilk tüp bebek dünyaya geliyordu. İtalya’da da kürtaj yasallaşıyordu. Yüzyılın vebası AIDS ilk kurbanlarını veriyordu. Kızıl Tugaylar Aldo Moro’yu katlederlerken, Amerika Birleşik Devletleri yüzyılın başından beri kullandığı kanalı Panama’ya devretme vaadinde bulunuyordu. Miami’deki güvenilir kaynaklardan gelen haberlere bakılırsa Fidel Castro her an devrilebilirdi. Nikaragua’da Somoza’nın iktidarı son buluyor, İran’da da Şah’ın saltanatı sallanıyordu. Guatemala’da askerler Panzos Köyünde halkı mitralyözlerle tarıyorlardı. Domitila Barrios, Bolivya’nın askeri diktatörüne karşı bakır madenlerinde çalışan dört kadınla birlikte açlık grevine başlıyor ve bütün Bolivya’nın onu desteklemesi üzerine diktatör devriliyordu. Arjantin’deki diktatörlük yerinde saymaya devam ederken, sanki gücünü kanıtlamak istercesine On Birinci Dünya Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yapıyordu”.
Talebeyken iyi saatte olsun spor tarihçisi Prof. Dr. İbrahim Yıldıran hocamızın tavsiyesiyle okumuştuk bu kitabı. Bu aralar yine tekrar ediyoruz; Güney Amerika’da futbolun hayatın her anına işlemiş bir tutku olduğunu gösteren bir eser Gölgede ve Güneşte Futbol adlı bu kitap.
Profesyonel futbol ile bir tutku olarak oynana futbolun farkı atılan gollerde değil mi? Bizde 6’da half time 12’de biterken, onlarda skola ilgilenen bahisçiler de skorla yakından ilgileniyorlar. Bol gollü Amerikan Soccer (ki NBA Basketbol Ligi de aynı) maçlarına karşın önceliği kaybetmemeye veren Avrupa Futbolu var artık. Geçmişte İtalayanların Catenaccio adlı sistemle 1982 Dünya Kupasını (ki 12’nci Dünya Kupasıydı) kazandığı kuvvete dayalı müdafaa sistemlerine geri dönüşü izliyoruz ne yazık ki. Neymiş? “Yenemiyorsan yenilmeyeceksin” işleri yine revaçta. Paris hariç tabiî. Hayırlısı.






































