Kombos’tan Türkiye’ye suçlama

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Türkiye’yi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin insani yardım girişimi Amalthea’yı sürekli engellemekle suçladı. Kombos, Ankara’nın yardım koridorunu baltalamak için diplomatik baskılar ve asimetrik girişimler içeren koordineli bir kampanya yürüttüğünü söyledi.

Kombos, Phileleftheros gazetesine verdiği röportajda, Türkiye’nin bu girişime karşı “oldukça yaratıcı” engeller çıkardığını, üçüncü ülkelere diplomatik baskı yaparak ve girişimin uygulanabilirliğine dair şüphe uyandırmaya çalışarak planları sekteye uğrattığını belirtti.

Tüm bu zorluklara rağmen Amalthea’yı diplomatik ve operasyonel bir başarı olarak nitelendiren Kombos, girişimin hassas bir dönemde ve bölgede istikrarsızlığın arttığı bir ortamda hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti. “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu çabayı tasarlayıp hayata geçirebilmiş olması ve sürdürüyor olması, başlı başına önemli bir mesajdır” dedi.

Kombos, insani yardım koridorunun Filistin Yönetimi ve önde gelen Arap devletleri dahil olmak üzere uluslararası toplum tarafından övgüyle karşılandığını hatırlatarak, bunun Kıbrıs’ın bölgedeki güvenilirliğini ve yapıcı rolünü gösterdiğini vurguladı.

Orta Doğu krizinde hükümete yöneltilen iç eleştirilere de yanıt veren Kombos, Amalthea’nın dünya genelinde gördüğü kabulün, bu eleştirilere verilecek en iyi yanıt olduğunu söyledi.

“Normalleşme hayaline kapılmayın” uyarısı

Türkiye’nin engellemelerinin, adanın devam eden bölünmüşlüğünün yarattığı daha geniş jeopolitik tehdidin bir parçası olduğunu savunan Kombos, “Normalleşme hayaline kapılmayalım. Bir varoluş tehdidiyle karşı karşıyayız. Gerçekliği görmezden gelmek sorumsuzluk olur” dedi.

Bu bağlamda, kuzeyde yasa dışı şekilde tutulan beş Kıbrıslı Rum’un durumunu örnek gösteren Kombos, bunun güvenlik kaygılarını daha da artırdığını ifade etti.

Kıbrıs sorunu ve müzakereler

Kombos, hükümetin müzakereleri yeniden başlatma konusundaki kararlılığını yineleyerek, Lefkoşa’nın BM Güvenlik Konseyi çerçevesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurguladı.

“Müzakere masasına dönüş için sürekli çaba gösterdik, ancak bu çabalar karşı tarafın verimsiz tepkileriyle karşılandı” diyen Kombos, “Bizim için tek çerçeve BM Güvenlik Konseyi’dir, başka bir şey olamaz. Bu pozisyonumuz AB ve uluslararası toplum tarafından da destekleniyor” ifadelerini kullandı.