Ulusal Birlik Partisi’nin düzenlediği Gençlik Buluşması, sıradan bir siyasi etkinlikten çok daha fazlasını yansıttı; bu buluşma, Kıbrıs Türk halkının geleceğine dair verilen kararlı mesajın sahnesi oldu.
Coşkulu kalabalığa hitap eden Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ünal Üstel’in “Bize verilen görev ateşten gömlek denildi. Ama biz bu görevi gençlerimiz için kabul ettik. Çünkü bu görev geleceğimiz içindi. Biz bu sözün esiriyiz, arkasındayız” sözleri, hem siyasi iradeyi hem de verilen sözün arkasında durma kararlılığını ortaya koydu.
Bu ifadeler, gençlerin alkışları arasında yalnızca bir siyasi vaadi değil, toplumsal bir taahhüdü simgeledi.
Üstel’in konuşması, gençlere dönük icraatların ötesinde, devletin istikrarı ve ulusal davanın geleceği için verilen mücadelenin de özeti niteliğindeydi. “İlk Evim” kredisiyle gençlerin ev sahibi olabilmesi, sosyal konut projeleri, kırsal kesim arsalarının altyapılarının tamamlanması, 4.5G ve fiber optik yatırımları, spor salonları, sağlık yatırımları ve binlerce gence açılan istihdam kapısı… Bunlar, siyasetin sadece söz değil, fiilen gençliğe uzanan el olduğunu kanıtladı. Ancak bu buluşmanın en önemli noktası, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu egemen iki eşit devlet vizyonunun Üstel tarafından güçlü şekilde sahiplenilmesiydi.
Rum tarafının yıllardır Kıbrıs Türk halkına dayattığı federasyon masalı, artık geride kalmış bir hayalden ibaret. Bugün halkın önünde tek gerçek ve tek çıkış yolu vardır: iki egemen, eşit devletin yan yana varlığı. Tatar’ın Anavatan Türkiye ile birlikte masaya koyduğu bu vizyon, yalnızca diplomatik bir tez değil; Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin, özgürlüğünün ve geleceğinin en sağlam teminatıdır. Üstel’in bu vizyonu gençlerin önünde tekrar etmesi, devlet ile hükümetin aynı hedefte birleştiğinin göstergesidir.
19 Ekim’de yapılacak seçimlerin önemine dikkat çeken Üstel, “19 Ekim, Kıbrıs Türk halkının kader seçimidir. O gün, Tatar’ı yeniden Cumhurbaşkanı yapma günüdür” sözleriyle tarihi bir dönemece işaret etti. Çünkü bu seçim, yalnızca bir liderin seçimi değil; istikrar mı, belirsizlik mi; milli dava mı, dayatılan çözümler mi sorularının cevabı olacak.
Gençlik Buluşması’nın sonunda ortaya çıkan tablo, siyasetin merkezinde artık gençlerin olduğu ve geleceğin onların omuzlarında yükseleceğidir. Üstel’in ateşten gömlek benzetmesi, verilen her sözün sorumluluğunu üstlenme iradesiyle birleşti. Tatar’ın egemen iki eşit devlet vizyonu ise Kıbrıs Türk halkına yön gösteren stratejik pusula olarak bir kez daha sahneye taşındı. Bu buluşma, yalnızca bir etkinlik değil; istikrar, gençlik ve milli davayı tek çatı altında birleştiren, topluma verilen güçlü bir siyasi mesajdı: Gelecek gençlerle, yol iki egemen devletle.
