Erhürman ve Hristodulidis, perşembe günü Holguín’in katılımıyla üçlü zirvede bir araya geliyor
Kıbrıs Türk Tarafı, pratik konulara, hemen uygulanabilecek adımlara da vurgu yaptı
Kıbrıs Rum Tarafı, “özlü çalışmalar için atılacak adımları görüşmeye hazır olduğunu” duyurdu
GÖZLER 11 ARALIK’TAKİ ZİRVEDE
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs kişisel temsilcisi María Ángela Holguín, geçtiğimiz hafta Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerle ayrı ayrı görüştü. Bu hafta ise 11 Aralık Perşembe günü “üçlü zirve var”. Görüşme öncesinde ortaya çıkan tablo pek iç açıcı değil. Siyasi çevrelere göre; gerek “KKTC Cumhurbaşkanı” Tufan Erhürman gerek “Rum Yönetimi Başkanı (Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı) Nikos Hristodulidis gerekse diğer yetkililerin açıklamaları, umutlu olmayı engelliyor. Gelişmelerin, “yeni bir barış süreci başlangıcı” olmadığına işaret eden bu çevreler sadece, “yeni bir diplomatik hareketlenmeden” söz ediyor. Siyasi çevrelere göre, 11 Aralık’taki üçlü toplantının sonucu, bu hareketliliğin ne kadar ciddiye alındığını gösterecek.
KIRILMA GERÇEKLEŞİR Mİ?
“Eğer 11 Aralık’ta somut adımlar atılır, müzakereciler devreye girer ve taraflar ‘çözüm perspektifiyle’ bir araya gelebilirse, bu, 2025 sonuna doğru Kıbrıs sorununda bir kırılma olarak değerlendirilebilir” yorumları yapılırken, bir sonuç alınmaması halinde bu tarihin de “başarısız olan uyandırma girişimi daha” olarak kayıtlara geçeceği vurgulanıyor. Holguin, liderlerle görüşmelerden sonra yaptığı açıklamalarda, Perşembe günü gerçekleşecek görüşmenin Kıbrıs sorunundaki çabaların bundan sonraki süreci açısından belirleyici olacağını vurguladı. Holguin, “İlerlemeyi başarabilirlerse liderlerin çözüm yönünde desteklemesi gerektiğini ve oldukça iyimser olduğunu” da belirtti.
HEMEN PRATİK ADIM ATILMASI
En güçlü beklenti, üçlü toplantının, yıllardır devam eden durağanlığa bir “ilk adım” olması. Eğer bu toplantı yapıcı geçerse (özellikle müzakereciler arası ‘düzenli görüşmelerin’ başlaması) bu gelişme, süreci yeniden başlatma açısından dönüm noktası sayılabilir. Diğer bir ihtimal: Pratik adımlar üzerinden ilerleyip (geçiş kapıları, altyapı sorunları vs.) toplumsal günlük hayatı ilgilendiren konuları kapsayan güven artırıcı tedbirlerin yaşama geçirilmesi; bu da halkta bir “umut havuzu” yaratabilir. Öte yandan, Kıbrıs Türk tarafı bu görüşmelerde pratik konulara, hemen uygulanabilecek adımlara özellikle vurgu yapıyor.
