Halkın Partisi sahada köy ve bölge ziyaretlerine yoğun şekilde devam ediyor.
Demirhan köyünü ziyaret ederek köylülerle bir araya geldi, sorunları dinledi ve soruları cevaplandırdı.
Burada bir konuşma yapan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Demokratik teamüllere aykırı şekilde kurulmuş olan bu gayrimeşru hükümette yer alan ve kendisini milliyetçi olarak takdim eden üç siyasi partiye yani UBP, DP ve YDP’ye dışarda vatandaşlar arasında tepki büyüktür. Milliyetçiyiz diyorlar ama devletin ve halkın parasının rüşvet ve çeşitli yolsuzluklarla çalınmasına ya ortak oluyorlar ya da göz yumuyorlar. Oysa denklem çok basittir, devleti çalan ve devlet kurumlarının itibarına bu rüşvet ve yolsuzluklarla zarar veren bir siyasi parti milliyetçiyim diyemez, devleti çalan vatansever olamaz. Aksini söylüyorsa da samimi değildir. Bu nedenle altını çizerek vurguluyorum: rüşvet ve sahte belgelerle, yolsuzluklarla devletin çalınmasını tasvip etmeyen, buna karşı çıkan ve bu rezilliklere ortak olmak istemeyen tepki gösteren milliyetçi seçmenin siyasal adresi aslında Halkın Partisi’dir. Biz bunu dışarıda, halkın arasında sahada yaptığımız temaslarda görüyoruz ve ilk seçimde bunun sandığa yansıyacağından da eminiz” ifadelerini kullandı.
HP lideri Kudret Özersay’a Demirhan köy ziyareti sırasında HP Lefkoşa İlçe Başkanı Mustafa Kendir, İlçe Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Özbilgehan, Kürşat Dünki, Ergenç Semerci, Girne İlçe Yönetim Kurulu üyesi Gürbüz Gertik ve HP Parti Meclisi üyeleri Cenan Eskimuhtaroğlu ile Muhammet Ercan eşlik ettiler.
ÖZERSAY “ÇOK SAYIDA EV İŞ YATI EVİNE DÖNÜŞTÜ, KÖYLÜLER RAHATSIZ”
Ülkemize getirilen bazı işçilerin sıhhi olmayan ve insanlık onuruna yakışmayan şartlarda barındırıldıklarına dikkat çeken HP lideri Kudret Özersay “gittiğimiz pek çok köyde dört kişilik bir ailenin kalabileceği şekilde tasarlanan konutlarda bazen 30 civarında işçinin birlikte barındığını ve bunun sadece bu işçiler açısından değil aynı zamanda köyde yaşayan vatandaşlar açısından da sıkıntılı bir durum ortaya çıkardığını görüyoruz. Köy meydanındaki çeşmede uygunsuz şekilde duş almak zorunda kalan işçilerin yarattığı genel huzursuzluk karşısında yetkililerin kayıtsız kalması Kabul edilebilir değildir” ifadelerini kullandı. Bu plansızlığın ve denetimsizliğin ülkedeki huzuru bozduğuna işaret eden Özersay “zaten bir yandan tetikçilerin ve ülkeye elini kolunu sallayarak girenlerin yarattığı sorunlar huzuru tehdit ediyor, ama diğer yandan da bu türden yatı evleri sorunu sıkıntıyı daha da artırıyor” ifadelerini kullandı.
Artık ülkeye giriş çıkışların tam anlamıyla denetim altına alınması gerektiğine de dikkat çeken Özersay bu bağlamda “yabancı işçi getirme ve çalıştırma şartları ve yöntemlerinin yeniden ele alınmasıyla özellikle kaliteyi hiçe sayan ve tabela üniversitesi gibi çalışan bazı sözde üniversitelerin lisans iptali ile kapatılmasının da kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti”.
