GenelKıbrısManşet

Tarih

Tarihi eserler, bir ülkenin ilgi turizmi çerçevesindeki en önemli öğelerindendir. Hele hele sürekli olarak bir medeniyetten diğer bir medeniyete meşk eden Kıbrıs Adası gibi yerleşim bölgelerinde gezecek ve görecek anıtlar, müzeler ve sanat tarihine ışık tutacak eserler vardır.

Tarihi eserler, bir ülkenin ilgi turizmi çerçevesindeki en önemli öğelerindendir. Hele hele sürekli olarak bir medeniyetten diğer bir medeniyete meşk eden Kıbrıs Adası gibi yerleşim bölgelerinde gezecek ve görecek anıtlar, müzeler ve sanat tarihine ışık tutacak eserler vardır.

Kimisi atıl durumda, kimisini daha bilmiyoruz, kimisini ise çoktan unuttuk bile. Leflke Dergâh’taki Güney Afrika asıllı İngiliz Beyefendi bile 14’ncü yüzyılda Lüzinyanlar tarafından inşâ edilen Othello Kalesi’ni, Ortaçağ’a ait etkileyici mimarisiyle Saint Hilarion’u ve Salamis’te doğmuş Yahudi bir ailenin oğlu olan, en önemlisi de Hazreti İsa’nın 12 Havarisi’nden biri olan Saint Barnabas’ın manastırını, cahil benden/bizden daha iyi biliyor. Rivayete göre İngiliz düşünür William Shakespeare Othello adlı eserinin ilham kaynağı, şu an farelerin mesken tuttuğu Othello Kalesi. Ya Amerikalı yapımcı Walt Disney’e ne demeli. Logosunun arka fonunda bile kendisine ilham kaynağı olan Saint Hilarion Kalesi’nin silüeti var(mış). Saint Barnabas, Hazreti İsa’nın12 Havarisi’nden biri ama biz onu çalınan ikonlarıyla yarım yamalak biliyoruz. Bu özellikteki tarihi eserler ambargo mambargo dinlemez. Ya biz Akdenizliler ne yapıyoruz. Hâlâ daha spor turizmini mamur edemedik, bari tarihi pazarlayalım. İşte, tam da bu demde hafta içi müthiş bir yayım geldi. KKTC Cimnastik Federasyonu, “Kendi çocuklarımızla sesimizi Dünyaya haykıracağız.” sloganıyla St. Hilarion Kalesi’nde bir etkinlik düzenlemişti. Çok da keyifli olmuştu. Devamı için destek şart.

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu