KıbrısManşetSiyaset

Uluslararası toplumu da karşımıza aldık

Cenevre’de katı tutum yerine stratejik bir adım atılsaydı, Ercan ve Maraş’ın BM gözetiminde uluslararası alana açılması,Mağusa Limanının AB nezdindeki açılımı reddedilmemiş olsaydı bugün Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonlar zayıflayacak, ekonomik yaşam motivasyon kazanarak sağlayacağı kalkınma ile önü açılacak ve çözüm için büyük bir adım atılmış olacaktı..

Cenevre Zirvesi’nde Kıbrıs Rum liderliği, Ercan Havaalanı ve Maraş’ın BM gözetiminde, Mağusa Limanı’nın AB çerçevesinde dünyaya açılmasını önermişti, Kıbrıs Türk liderliği ve Türkiye ise bunu akıl almaz bir şekilde reddetmişti.

Şimdi ise Maraş’ın bir kısmının yasal sahiplerine iade edileceği söyleniyor.

Peki buradaki kazanımımız nedir?

Koca bir hiç!

Maraş açılımında ikinci aşama dedikleri  adımların uluslararası hukuka bağlı kalarak sürdürüleceğini  söyleyip duruyorlar.

Lakin açılacak alanların da Türk yönetiminde hayata geçirileceği ısrarla belirtiliyor.

Haliyle bu uluslararası camiada büyük rahatsızlık yaratıyor. Şöyle ki Maraş açılımına bu anlamda hiçbir ülkenin desteği olmuyor. Ve uluslararası toplum bunu illegal bir girişim olarak tanımlıyor.

Nitekim ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, AB’nin tamamı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu konuda Türkiye’yi BM kararlarına uymaya çağırıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar’ın, Maraş açıklamalarına ilişkin kınama mesajı yayınladı.

Yapılan duyurunun provokatif ve kabul edilemez olduğunu savunan Sözcü, “ABD ortak görüşe sahip olduğu ülkelerle birlikte çalışarak, endişe verici bu durumu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde görüşecek, güçlü bir yanıt verilmesi çağrısı yapacaktır” dendi..

Bilahare İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’ta Maraş’ın statüsünü değiştirmeye yönelik tek taraflı kararı hakkında endişesini dile getirerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyulması çağrısında bulundu.

AB’den de bu karara tepki gecikmedi.

Borrell, Maraş (Varosha)’nın dikenli teller kontrolündeki alanı için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar tarafından yapılan açıklamalardan duyduğu derin endişeyi dile getirdi.

Avrupa Birliği olarak Birleşmiş Milletler’in 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararları da dahil olmak üzere uluslararası kararlara saygı gösterilmesini isteyen Borrell, “Maraş’ta süreç BM Güvenlik Konseyi Kararları tarafından yönlendirilmeye muhtaçtır” ifadelerini kullandı..

Peki bütün bunlar ne anlama geliyor?

Türkiye’nin bu politikasıyla eş bir hareket alanı yaratan Kıbrıs Türk liderliğinin  tüm dünyayı karşısına alarak çatışmacı bir tavırla sürdürülen bu ısrarını aslında bize bir fayda sağlamayacağı aksine bunun zararlarını önümüzdeki günlerde toplum olarak göreceğimizi iyice anlamamız gerekiyor..Türkiye’nin Kıbrıs  üzerinden başlattığı bu gerginliğin ne siyasi açıdan ne de hukuki açıdan  bizlere kazandıracağı hiçbir şey yoktur.

Oysa her şey çok daha farklı olabilirdi.

Cenevre’de katı tutum yerine stratejik bir adım atılsaydı, Ercan ve Maraş’ın BM gözetiminde uluslararası alana açılması,Mağusa Limanının AB nezdindeki açılımı reddedilmemiş olsaydı bugün Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonlar zayıflayacak, ekonomik yaşam motivasyon kazanarak sağlayacağı kalkınma ile önü açılacak ve çözüm için büyük bir adım atılmış olacaktı..

Burada kazanan sadece Kıbrıslı Türkler de olmayacaktı. Türkiye’nin iş dünyası da bu açılımlarla Avrupa ile olan ticari ilişkilerini geliştirme imkanı bulacaklardı.

Lakin anladık ki amaç Kıbrıs’ta herkesin kazanacağı bir çözüm değil. En azından garantör  Türkiye’nin bu yönde izlediği bir politika yok.

Bize dayatılan ise siyasal islam yapılanması içinde oluşturulan milli politika adı altında Kıbrıslı Türkleri uluslararası alandan ve toplumdan  daha da yalnızlaştırarak tecrit halinin devamını sağlamaktır. Dolayısıyla yapılmak istenen şudur; çözüme karşı gardını al Kıbrıs’taki pozisyonunu koru, gerektiğinde koz olarak elinde tut ve karşı duruşunu sürdür, yandaş rantını koru, Kuzey Kıbrıs’ı arka bahçen olarak kullanmaya devam et!

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu