ABD görev ve yetkileri belirsiz BM Danışmanı atanmasını önerecek iddiası

ABD’nin New York’ta gerçekleştirilecek BM Genel Kurulu çerçevesinde, Kıbrıs sorununda “yetkileri belirsiz bir BM Genel Sekreteri danışmanı atanmasını önereceği” iddia edildi.

Alithia gazetesi, “BM Kararlarını Atlatma Çabaları – Washington Yetkileri Belirsiz Danışman Atanması Önerisi Hazırlıyor” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer verdiği haberinde, ABD’nin görev ve yetkileri belirli olmayan bir Kıbrıs danışmanı atanması önerisini BM’ye sunmaya hazırlandığını iddia etti.

Gazete, söz konusu önerinin, Kıbrıs sorununda BM Genel Sekreteri yardımcısı atanmasını içerdiğini ancak bu yardımcının “özel mi yoksa kişisel yardımcı statüsünde mi olacağı netleştirmediğini” savundu.

Söz konusu yardımcının “görev ve yetkilerinin de belirsiz olacağı” iddiasında bulunan gazete, böylece “BM Güvenlik Konseyi kararları temelindeki bir çözüme değinilmemesinin amaçlandığını” öne sürdü.

Gazete, bu önerinin BM Genel Kurul toplantısı çerçevesinde gündeme getirileceğini de belirtirken uluslararası toplumun, tarafların müzakere masasında geri dönmelerinin sağlanmasını hedeflediğini yazdı.

Kıbrıs Türk tarafının, BM Güvenlik Konseyi’ne rapor verecek bir danışman istemediğini belirten gazete, böyle bir danışman senaryosunun ise Kıbrıs Rum tarafını, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi tezinden vazgeçmeye zorlayabileceğini iddia etti.

Hrsitodulidis: “BM Genel Kurul toplantısı belirleyici nitelikte”

Gazete bir diğer haberinde ise, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in dün bir etkinlikte yaptığı konuşmada, BM Genel Kurul toplantısının Kıbrıs sorunu için belirleyici nitelikte olduğunu söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis konuşmasında özetle, “AB topraklarının 49 yıldır işgal altında olması durumunun son bulması gerektiği” iddiasında bulunurken, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin yeniden başlaması konusunda, eylül ayının ikinci yarısında gerçekleştirilecek olan BM Genel Kurul toplantısı ile ekim ayında yapılacak olan Avrupa Konseyi toplantısının belirleyici nitelik taşıdığına inandığını vurguladı.