KıbrısManşetSiyasetToplum

Akansoy, kabinedeki istifa ve görev değişikliğinin demokrasiye, kurumsal yapıya ve halkın iradesine müdahale olduğunu iddia etti

CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, güvenoyu almasından bir hafta sonra UBP-DP-YDP Hükümeti kabinesinde değişiklik yapılmasını, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun “yönetim zafiyeti” olarak değerlendirdi. Bu gelişmelerin ardından UBP’li milletvekillerinin mecliste ve parti içinde farklı tavırlar sergileyeceğini belirten Akansoy, Sucuoğlu’nun bu saatten sonra partide disiplin sağlamasının çok zor olduğunu vurguladı

 

CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, güvenoyu almasından bir hafta sonra UBP-DP-YDP Hükümeti kabinesinde değişiklik yapılmasını, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun “yönetim zafiyeti” olarak değerlendirdi. Bu gelişmelerin ardından UBP’li milletvekillerinin mecliste ve parti içinde farklı tavırlar sergileyeceğini belirten Akansoy, Sucuoğlu’nun bu saatten sonra partide disiplin sağlamasının çok zor olduğunu vurguladı.

Sucuoğlu’nun daha dün gece katıldığı bir televizyon programında kabinede değişiklik olacağını yazan gazetecilere “yalancı” dediğine ve gündemlerinde böyle bir şey olmadığını söylediğine dikkat çeken Akansoy, “Neler oldu da Oğuzhan Hasipoğlu Çalışma Bakanlığı’ndan istifa etti, yerine Hasan Taçoy atandı ve Tahsin Ertuğruloğlu yeniden Dışişleri Bakanı oldu. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Faiz Sucuoğlu, halka ayrıntılı bir şekilde açıklama yapmalıdır” dedi.

UBP’li vekillerin siyasi rakipleri olsa da yaşanan gelişmelerin kendileri için kabul edilemez olduğunu ifade eden Akanoy, bu olayın sadece UBP’yi değil, tüm toplumu da ilgilendirdiğini vurguladı.

Akansoy, kabinedeki istifa ve görev değişikliğinin demokrasiye, kurumsal yapıya ve halkın iradesine müdahale olduğunu iddia etti.

Asım Akansoy, Haber Kıbrıs WEB TV’de yayınlanan “Markaj” programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.

“Hasipoğlu’nun siyasi hayatı belki de bitmiştir”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’nun istifa etmesini değerlendiren Asım Akansoy, “Oğuzhan Hasipoğlu’nun istifa etmesi Türkiye’nin buraya doğrudan müdahale etmesidir. Dışişleri Bakanlığına şahin biri olan Tahsin Ertuğruloğlu getirilmek istendi. Hasipoğlu yanında UBP’ye de saygısızlıktır. Hasipoğlu’nun siyasi hayatı belki de bitmiştir” dedi.

“Bu olay sadece UBP’yi değil toplumu da ilgilendirir”

Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun, Dışişleri Bakanlığı’na Hasan Taçoy yerine Türkiye’nin Tahsin Ertuğruloğlu’nun getirilmek istenmesiyle ilgili ortaya atılan iddialarını yalanlamasının üzerinden 24 saat geçmeden kabinede değişiklik yaşandığını anlatan Akansoy, “Sucuoğlu’nunun bunlar dedikodudur Türkiye kişilere bakmaz siyasete bakar demesinin ardından yaşanan bu gelişme kabul edilemez. Bu olay sadece UBP’yi ilgilendirmez. Toplumu da ilgilendirir” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanı ve başbakan açıklama yapmalı”

Kıbrıs Türk halkının seçtiği milletvekilleri ve kurulan hükümetin belirlediği kabine üyeleriyle daha icraat yapmaya başlamadan değişiklik yapıldığını savunan Akansoy, “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Faiz Sucuoğlu, Dışişleri Bakanlığı görevinden neden Hasan Taçoy’unun alınıp yerine Tahsin Ertuğrulğlu’nun getirildiğini ayrıca ve Oğuzhan Hasipoğlu’nun neden istifa edip yerine Taçoy’un getirildiğini açıklamalıdır” dedi.

“Türkiye, Tatar’ın ardından Ertuğruloğlu’nu cumhurbaşkanı mı görmek istiyor?”

Bu gibi olaylara ve işbirlikçilere karşı dik bir duruş sergilenmesi gerektiğine dikkat çeken Akansoy, “İki ayrı eşit egemen devlet tezinde buluşan 3 parti hükümeti kurdu. Türkiye’nin Tatar’dan sonra Ertuğruloğlu’nu cumhurbaşkanlığına hazırladığı bu nedenle kabineye girmesinin istendiği kulislerde konuşuldu” şeklinde konuştu.

“Taçoy, iki eşit egemen devleti savunamaz mı?”

Ertuğruloğlu’nun katı bir tavrı olduğuna ve esneme göstermediğine işaret eden Akansoy, “Ertuğruloğlu iki eşit egemen devleti savunabilir de Taçoy savunamaz mı?  Yaşanan gelişmeler Taçoy için de kabul edilebilir değil” ifadelerini kullandı.

“Eğer müdahale bağlamında kabine değiştirilmişse Sucuoğlu istifa etmelidir”

Kabinedeki istifa ve görev değişikliğinin demokrasiye, kurumsal yapıya ve halkın iradesine yapılan bir müdahale olduğunu iddia eden Akansyoy, “Sucuoğlu, TV’ye çıkmalı ve gerçeği anlatmalı. Gerekçeleri sunmalıdır. Eğer müdahale bağlamında kabine değiştirilmişse görevden istifa etmelidir” diye konuştu.

“Tatar’ın görüşlerini savunanlara da müdahale ediliyor”

Yaşanan bu olayın büyük bir kriz ve Sucuoğlu’nun yönetim zafiyeti olduğunu dile getiren Akansoy, “Bu gelişmelerin ardından UBPli milletvekilleri mecliste ve parti içinde farklı tavırlar sergiler. Siyasi rakiplerimiz olsa da yaşanan gelişmeler bizim için kabul edilemez. Mesele sadece telkin değil, iradeye ve halka doğrudan saygısızca müdahaledir. Tatar’ın iki eşit egemen devlet görüşlerini savunan kişilere de müdahale ediliyor, burası kontrol altına alınmak isteniyor. Doğruları söylemek Türkiye düşmanlığı değildir” dedi.

“Soğuk savaş sonrası oluşan denklem yıkıldı”

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa değinen Akansoy, şöyle konuştu:

“Bu savaşın ülkemizde pek konuşulmamasına anlam veremiyorum. Bu savaşla soğuk savaş sonrası oluşan denklem yıkıldı. Ülkelerin pozisyonları değişti. Rusya, egemen ve bağımsız bir devlete giriyor. Bu aslında bir işgal operasyonudur. Putin, NATO ve ABD’ye karşı gücünü ispatlamaya çalışıyor. Rusya’nın Ukrayna’da tarihsel gerçekleri var ancak Rusya küresel güç olarak kendini göstermek istiyor. Batı da olayı körüklüyor. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden ayrılan Doğu Avrupa ülkelerinin AB’ye ve NATO’ya alınmayacağı söylenmesine rağmen tam tersi yapıldı. Rusya kuşatıldı. Devletlerin tarafsız kalması mümkün olmayacak. Kutuplaşmalar olacak. Küçük bölgesel güçler tarafsız kalamayacak…”

“Gerekli yatırımlar yapılsaydı, AKSA’ya muhtaç olunmazdı”

KIB-TEK’in sıkıntı durumunu değerlendiren Akansoy, “AKSA’yı kimin getirdiğinin önemi yoktur, önemli olan AKSA tarafından tüketicilerin sömürülmesidir. Gerekli yatırımlar yapılsaydı, AKSA sözleşmesi bitince mahalleye gönderilebilirdi. Şimdi AKSA’ya muhtaç duruma düşüldü. Geçmişte CTP’nin hükümette olduğu dönemde de trafolar patladı. Alternatif yoktu. Sanayi çökmüştü, insanlar elektriksiz kalmıştı. O dönem Türkiye ile istişare edilerek AKSA ile sözleşme imzalandı” dedi.

“KKTC’nin enerji politikası çıkarılmalı”

Elektrik konusunda KKTC’nin enerji politikasına ihtiyacı olduğuna işaret eden Akansoy, “Çözüm olmadan Türkiye’den kabloyla elektrik getirilemeyeceğine göre KIB-TEK’e yatırım yapılmalıdır. Doğal gaz ve güneş enerjisi gözetilerek hareket edilmelidir. UBP veya CTP de göreve gelse konusunda uzman kişilerin olduğu bir kurul oluşturulmalı. Kurum özerk olmalı ve siyasetten arındırılmalı. Halk elektriğin parasını ödüyor ancak devlet kuruma elektrik borcunu ödemiyor. Devletin ödemediği elektriği de halk ödüyor” ifadelerini kullandı.

“Özgürgün’ün açıklamaları üzerine Yüksek Mahkeme ve Sayıştay UBP’nin üzerine gitmelidir”

UBP eski Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün, hakkında Başsavcılık soruşturmasına neden olan şahsi hesabındaki paranın UBP’nin parası olduğuyla ilgili açıklamasını değerlendiren Akansoy, “2015 yılında yapılan yasada siyasi partilerin aldığı katkı ve bağışlar bellidir. Partilerin denetlenmesini en son Yüksek Mahkeme yapar. UBP eski Genel Başkanı, kendi dönemiyle ilgili ‘Bu benim değil partinin parasıydı’ dedi. Bu noktada polis, savcılık ve Yüksek Mahkeme devreye girmelidir. Bu para kimden, nasıl alındı? Yüksek Mahkeme ve Sayıştay UBP’nin üzerine gitmelidir” diye konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu