KıbrısManşet

Akansoy: Siyaset, belli bir kesimde itibar kaybına uğradı

Akansoy, siyasetin toplumun belli bir kesiminde itibar kaybına uğradığını belirterek, siyasi gerekçelerle boykot kararı veren kesime saygı duymakla birlikte bu kararın bir mücadele yöntemiBO olduğunu düşünmediğini söyledi

Akansoy, siyasetin eleştirilebileceğini, ancak küsmenin, geri çekilmenin doğru olmadığını belirterek, “sandığa gitmeme duygusu içinde olan kesimin sandığa gitmeye döneceğini düşünüyorum” dedi

Akansoy, “Mesele Meclise gireyim meselesi değildir. Önemli olan 50 tane iş yapabilecek insanı bir araya getirebilmek, oraya  taşıyabilmektir. Bizim bu dönemde bunu yapabilme kapasitemiz vardır” ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa Milletvekili ve adayı Asım Akansoy, Haber Kıbrıs WEB TV’de yayınlanan Markaj programında Ali Baturay’ın konuğu oldu. Akansoy, toplumun önünü göremez hale geldiğini belirterek, alınan paranın karşılığının her gün düşmekte olduğunu söyledi. Akansoy, bir gün sonra ne olacağı hakkında kimsenin bilgisi olmadığını belirterek, bununla birlikte hükümetin de ortada olmadığını kaydetti. Akansoy, hükümetin güven vermediğini, halkın sıkıntılarını gözardı ettiği, çözüm ortaya koyamadığını ifade ederek, ülkede büyük bir boşluğun hakim olduğunu söyledi. Akansoy, boşluğu muhalefet olarak doldurmaya çalıştıklarını, sorunların çözülmesine yönelik görüşler ortaya koyduklarını belirtti. Akansoy, muhasebe birimi olarak Euro kullanılması konusuna ilgi olduğunu belirterek, biz bu noktada önemli bir irade ortaya koyuyoruz. Bu çok önemlidir” diye konuştu. Asım Akansoy, sürecin bu şekilde kararlılıkla devam edeceğini, kimsenin elinde sihirli bir değnek olmadığını belirterek, “CTP hükümet ve birinci parti olmak için yola çıktı. Ne olursa olsun hükümeti kurduktan sonra da elimizde bir sihirli değnek olmayacak. Ancak irademiz, aklımız, bilgimiz ve projelerimiz olacak. Tüm bunlarla birlikte güzel hamleler yapabileceğiz” dedi.
“Siyaset, belli bir kesimde itibar kaybına uğradı”
Akansoy, siyasi gerekçelerle boykot kararı veren bir kesim olduğunu, sosyal medyada gerekçelerini ortaya koyduklarını, bu nedenlerin tartışılabileceğini belirterek, bir de içinde bulunulan zorlu şartlardan dolayı siyasete güvenini yitirmiş olan kesim olduğunu kaydetti. Akansoy, genel olarak sandığa gitmeme eğilimi içinde sol kesim olduğu gibi sağ görüşlü insanların da olduğunu kaydetti. Akansoy, siyaseten verilmiş bir karara saygısı olduğunu ifade ederek, ancak bugün bu kararın bir mücadele yöntemi olacağını, halkın sorunlarına çare üreteceğini düşünmediğini söyledi. Asım Akansoy, geriye kalan çoğunluk kesimin hedef kitleleri olduğunu söyleyerek, zaten siyasetin bu kesimlerde itibar kaybına uğradığını bildiklerini belirtti.
“Hükümet dönemlerinde yaptıklarımız ortada”
Akansoy, şöyle devam etti, “İstikrarsız koalisyonlar oldu, ağır müdahaleler oldu. Üç milletvekilinin istifası oldu. Hükümet kuruluş dönemine müdahaleler oldu. Tüm bunlar vatandaşın siyasete olan mesafesini daha da artırdı. İstikrarsızlık, hepiniz aynısınız söylemlerini ortaya çıkardı. Sizi de gördük gibi söylemler ortaya çıktı. Halbuki bunları iyice tartıştığımızda gelenin ve gidenin aynı olmadığı, beş parmağın her birinin aynı olmadığını anlatabiliyoruz. Bizim hükümet dönemlerinde yaptıklarımız ortada. Ancak daha iyisini yapabiliriz. Bunlar üzerine duruyor, çalışıyoruz.”
“Önemli olan 50 tane iş yapabilecek insanları bir araya taşıyabilmektir”
Akansoy, siyasetin eleştirilebileceğini, ancak küsmenin, uzaklaşmanın doğru olmadığını belirterek, “sandığa gitmeme duygusu içinde olan kesimin sandığa döneceğini düşünüyorum” dedi. Akansoy, her geçen gün şartların değiştiğinin görüldüğünü belirterek, “mesele meclise gireyim meselesi değildir. Önemli olan 50 tane iş yapabilecek, siyasi vizyon sahibi insanı oraya taşıyabilmektir. Halkın bu dönemde bunu yapabilme ihtimali vardır. Yeni bir meclis yapısı oluşturabiliriz” diye konuştu.
“CTP olarak kamu sağlığına çok önem veriyoruz”
Akansoy, ülkede yönetim zafiyetinin olduğunu belirterek, ciddi bir çalışmayla bunun ortadan kalkabileceğini söyledi. Akansoy, özellikle sağlıkta ve eğitimde sistemsel bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu belirterek, CTP olarak kamunun toplumsal rolüne büyük önem verdiğini kaydetti. Özellikle Covid 19’un bunu gerçekleri ortaya çıkardığını ifade eden Akansoy, örneğin sağlık hizmetlerinin Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Mağusa Hastanesi üzerinden döndüğünün çok açık bir biçimde görüldüğünü söyledi. Akansoy, kamu yapılanmasının çok önemli olduğunu, sağlık kalitesinin her aşamada temel ölçü olması gerektiğini söyledi. Akansoy, kamuda yatırıma öncelik vereceklerini belirterek, bu noktada sağlık ve eğitimin başta geldiğini kaydetti.
Akansoy, pandeminin birçok şeyi ortaya çıkardığını, örneğin, fiber optik hattın güçlendirilmesi, her öğrenciye okullarda birer tablet verilmesi, yazılım ve hizmet içi eğitimin verilmesi gerektiğini kapanma döneminde bunu ısrarla mecliste de dile getirdiklerini söyleyerek, dünyada birçok ülkenin bunu sağladığını ve eğitimi kesintisiz hale getirdiğini belirtti. Bir ülkede eğitim zaafiyeti, çocukları eğitememenin en kötü şey olduğunu, bedelinin çok büyük olduğunu ifade eden Akansoy, “önümüzdeki yıllarda da elbette yeni virüsler önümüze çıkacak, dünyadaki kamu sağlık yapılandırılması güçlendirilmezse ve entegre edilmezse, hepimizi büyük sorunlar ve sıkıntılar bekliyor olacaktır. Bu nedenle bizim de süratle acil önlemleri almamız gerekir” diye konuştu.
“Neden Türkiye’nin kendi buğdayını biz ithal edemiyoruz?”
Asım Akansoy, dünyanın buğday deposunun Rusya olduğunu ve buğdayın oradan sağlandığını belirterek, “Neden Türkiye’nin kendi buğdayını biz de ithal ederek, Rusyanın yüksek buğday maliyetine fiyat dengesi oluşturamıyoruz ? Burada sorulması gereken soru budur. Ve neden Rusya’dan ithal edilen buğdayda fiyatları dengeleme yolunda alternatif çalışmalar yapmıyoruz, “biz artık kendi kaynaklarımızı yaratma noktasına, teşviki edici hale gelebilmeliyiz” dedi.
“Muhasebe birimi olarak Euro’ya geçişte ısrarcıyız”
Akansoy, Türk Lirası kullanmamızdan dolayı Türkiye’nin enflasyon vergisinin bize ödenmesi gerektiğini belirterek, “bunun olması durumunda ücretlerde bir standartlaşmanın yaratılabileceğini, hayat pahalılığını gerçek ücret üzerinden karşılayabiliriz” dedi. Akansoy, bunun daha akılcı yolu ise muhasebe birimi olarak Euro’ya geçiş olduğunu belirterek, maaşların TL cinsinden ödenmesine devam edilebileceğini, ancak nasıl ki ithal edilen ürün günün sonunda Euro cinsinden eve yansıyorsa, alınacak olan maaşın da Euro cinsinden olması ile, alım gücünün korunabileceğini söyledi. Bunun bir anda olamayacağını, yasal mevzuatın düzenlenmesi, AB Merkez Bankası ve Türkiye yanında, kendi ülkemizin örgütsel dinamikleri ile de istişare ederek hareket edileceğini belirten Akansoy, elbette meclisteki siyasi partilerle de görüşülerek hareket edileceğini kaydetti.
“BM güvenlik kararları dışına çıkmak demek çözümsüzlük demektir”
Akansoy, federasyon isteyenlerin ve bu tezi ortaya koyanların ne kadar haklı olduğunu zamanın gösterdiğini belirterek, bu tezin özünün çözüm ile ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları olduğunu söyledi.  Akansoy, şunları söyledi, “BM Güvenlik Konseyi kararları dışına çıkmak demek, çözümsüzlük demektir. Ankara hükümeti ve Sayın Tatar bugün çözümsüzlük tezini destekliyor noktasındadır. Bu nedenle çözüm konusunda bir adım atma durumları söz konusu değildir. Anastasiadis, sütten çıkmış ak kaşık olmamasına rağmen, Sn Tatar’ın kendisini çok rahatlattığını söyleyebiliriz.” dedi.
Akansoy, “Kıbrıs sorununda elbette farklı görüşe sahip olabilirsiniz. Siz federasyon değil başka bir şey söyleyebilirsiniz, bu hakkınızdır. Ancak ortaya koyacağınız siyaset Kıbrıs Türk halkına zarar vermemelidir. Kıbrıslı Türklerin haklarını geriletmemeniz gerekiyor.”
Asım Akansoy, iki ayrı devlet tezinin bizi dünyadan kopardığını, gerilettiğini söyleyerek, Anastasiadis’in Kıbrıs Cumhuriyeti düzenine dönme çağrısına dair, önemli olanın bir çözüme sahip olmak değil, sürdürülebilir, kalıcı bir çözüme sahip olmak olduğunu da belirtti.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu