KıbrısManşet

Akansoy: Sorunlarımızdan biri denetimsizlik diğeri de plansızlık

“İstikrarlı para birimi konusunda çalışıyoruz ve bunda kararlıyız” diyen Akansoy, “CTP bu yönde hazırlıklarını tamamlamak üzeredir. Piyasa döviz üzerinden dönüyor. Planlı bir düzene geçebilmemiz için istikrarlı bir muhasebe birimine ihtiyaç olduğu kesindir” dedi

“İstikrarlı para birimi konusunda çalışıyoruz ve bunda kararlıyız” diyen Akansoy, “CTP bu yönde hazırlıklarını tamamlamak üzeredir. Piyasa döviz üzerinden dönüyor. Planlı bir düzene geçebilmemiz için istikrarlı bir muhasebe birimine ihtiyaç olduğu kesindir” dedi

Akansoy, kimsenin elinde sihirli bir değnek olmadığını belirterek, “ancak hem aklımız hem de dünyada uygulanan ekonomik modeller vardır” dedi. Akansoy, Türkiye ve Avrupa Birliği ile olan ekonomik ilişkilerin daha da artırılmasının öncelikleri olduğunu dile getirerek, Euro’nun para birimi olarak hesaplanması konusunda gerek AB Merkez Bankası ile gerekse Türkiye ile yoğun bir temas içine gireceklerini söyledi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, Kanal T ekranlarında yayınlanan Günaydın Kıbrıs programında Pınar Gözek’in konuğu oldu. Akansoy, dalgalı kur sisteminin ve enflasyonun toplumu ciddi anlamda zor durumda bıraktığını belirterek, para politikamızın olmamasının bunu daha çok hissetmemize neden olduğunu söyledi. Akansoy, alım gücünün giderek azalmasının asgari ücretin yükselmesini doğal olarak gündeme taşıdığını ve bu bağlamda asgari ücretin geçtiğimiz gün belirlendiğini kaydetti. Akansoy, itiraz süresinin ardından bunun yasallaşacağını belirterek, iş veren kesimin de bu yönde kendi görüşlerini elbette ortaya koyacağını dile getirdi.

Asım Akansoy, bunun ilk etapta önemli bir açılım olmakla birlikte bizleri yanıltmaması gereken bir konu olduğunu ifade ederek, 1 Eylül’de asgari ücretin 435 sterlin olduğunu, bugün 420 sterline tekabül ettiğini söyledi. Akansoy, yüzde eksi 15 gibi bir azalmanın söz konusu olduğunu söyleyerek, sanayicinin, küçük esnafın bu ölçekte bir asgari ücreti karşılayabilmesinin, personelini ödeyebilmesinin çok önemli olduğunu ifade ederek, bu konuda henüz ciddi sorunların olduğunu belirtti. Akansoy, bir yıllık uzatılan bir prim desteğinin söz konusu olduğunu belirterek, bunun yeterli olmayacağını vurguladı. Akansoy, Çalıma Bakanının esnafla, sanayi odası ile görüşmesi gerektiğini belirterek, esnaf kesiminin rahatlatılmasına yönelik önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi.

“HÜKÜMET POPÜLİZM YAPMADIĞINI İSPATLAMALIDIR”

Akansoy, bu önlemler alınmazsa kayıt dışılığın artacağını, insanların maaş ödeyemeyeceğini, yatırımlarının yapılamayacağını ve part time çalışmaya bir geçişin söz konusu olabileceğini kaydetti. Akansoy, “Küçük esnaf tatmin edici bir düzenleme ile desteklenmesi masaya yatırılmalıdır. Elbette sanayicilerin de bu yönde talepleri olacaktır. Maliyet girdileri nasıl azaltılabilir, nasıl daha dengeli bir durum ortaya çıkabilir bunlar üzerinde durmakta fayda vardır. Bu konu mahkemeye taşınır ve bir ara emri alınırsa çok uzun süre asgari ücret konusu bloke edilmiş olacak. Dolayısıyla hükümet popülizm yapmadığını, samimi olduğunu ve arkasında durduğunu topuma ispatlamalıdır.”

“STOKÇULUĞUN ÖNÜNE GEÇİLMESİ ŞART”

Akansoy, asgari ücretin karşı çıkılacak bir rakam olmadığını, alım gücünün önemli olduğunu ancak bunun hayat pahalılığının önüne geçileceği anlamına da gelmediğini söyledi. Akansoy, Ekonomi Bakanlığının, Ticaret Dairesinin piyasayı denetlemesi gerektiğine vurgu yaparak, “piyasanın süre içinde belli bir dengeye oturmasını beklemek içinde bulunduğumuz kriz ortamında kabul edilebilir değildir” dedi. Stokçuluğun önüne geçilmesi gerektiğini belirten Akansoy, gerekli ceza uygulanmazsa bunun önüne geçilemeyeceğini kaydetti.

“ASGARİ ÜCRETİN YÜKSELMESİYLE BİRLİKTE PİYASA CANLANMAYACAK”

Asım Akansoy, asgari ücrette yapılan artışın belli bir süre, yeniden yapılandırılmış olan dolar ve TL borçlarının ödenebilmesi için bankalara yöneleceğini söyledi. Akansoy, asgari ücretin yükselmesiyle birlikte piyasanın canlanacağını düşünmediğini ifade ederek, temel sorununun ekonomik istikrar olduğunu söyledi.

“İSTİKRARLI PARA BİRİMİNE GEÇİLMESİ YÖNÜNDE ISRARCIYIZ”

Akansoy, şunları belirtti, “Ekonomide belli bir istikrar sağlanmaması durumunda diğer alanlarda nasıl açılım yapabiliriz? Bir temel kaldırıyorsak sağlam kurmamız gerekir. İstikrarlı para birimi konusunda bu nedenle biz çalışıyoruz ve bunda kararlıyız” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü, “istikrarlı para birimine geçilmesi yönünde bir gündem söz konusudur. CTP ‘de bu yönde hazırlıklarını tamamlamak üzeredir. Piyasa döviz üzerinden dönüyor. Planlı bir düzene geçebilmemiz için istikrarlı bir muhasebe birimine ihtiyaç olduğu kesindir.”

“DIŞ İLİŞKİLERİ ARTIRACAĞIZ”

Asım Akansoy, kimsenin elinde sihirli bir değnek olmadığını belirterek, “ancak hem aklımız hem de dünyada uygulanan ekonomik modeller vardır” dedi. Akansoy, Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerin yine Avrupa Birliği ile olan ekonomik ilişkilerin daha da artırılmasının öncelikleri olduğunu dile getirerek, Euro’nun para birimi olarak hesaplanması konusunda gerek AB Merkez Bankası ile gerekse Türkiye ile yoğun bir temas içine gireceklerini söyledi. Akansoy, oluşturulacak olan projenin ise toplumdaki ekonomik paydaşlarla ve diğer siyasi partilerle birlikte yapacaklarını kaydetti. Akansoy, istikrarı koruyabilmek ve alım gücünü artırmak istediklerini belirtti.

“SERVET VERGİSİ GÜNDEME GELMELİ”

Akansoy, ülkenin kaynakları olduğunu ve bu kaynakların topluma yansıması gerektiğini söyleyerek, servet vergisinin gündeme alınması ve tartışılmasının önemli olduğunu belirtti. Akansoy, ancak bunun Almanya örneğinde olduğu gibi belli maksatlara yönlendirilmesinin toplumsal meşruluk açısından kabul doğuracağını kaydetti. Akansoy, şunları söyledi, “gelir vergisi eşitsizliğini ortadan kaldırmak adına servet vergisi önemli bir adımdır. Ancak Almanya’da olduğu gibi bir servet vergisi alınacaksa bunun ne için kullanılacağı da önemlidir ve bu belirtilmelidir. Sosyal politikaların önümüzdeki süreçte  gündemi belirleyeceğini düşünüyorum.”

Akansoy, dünyada gündemin güçlü kamu sağlık yapılanması olduğunu belirterek, sosyal politikaların önde olacağı yeniden bir döneme girildiğini söyledi. Akansoy, zayıflayan kurumlar üzerinden kendimizi normalleştirmeye kalkıp da ekonomik ve sosyal döngüleri dünyada uygulandığı gibi uygulamaya kalkmanın bizi çok daha fazla zora soktuğunu söyledi.

“EĞİTİM KALİTESİ DÜŞTÜ, DİPLOMALI SAYISI ARTTI”

Asım Akansoy, eğitim konusuna da değinerek, ülkedeki eğitim planlamasının yanlış olduğunu söyledi. Akansoy, ülkede neredeyse herkesin uzman olduğunu belirterek, “eğitim kalitesi düştü, diplomalı sayısı arttı” dedi. Akansoy, mezunların dünyadaki diğer ülkelerle rekabet edebilecek düzeyde olmadığını ifade ederek, bizim üretim kapasitemize katkı yapmaya dönük bir eğitim planlamasının olmadığını bunun da mutsuzluk ürettiğini ve refahı bozduğunu düşündüğünü kaydetti.

“KİM PROGRAM SAHİBİYSE MECLİSE O GİRMELİ”

Akansoy, siyasetin bir programa dayandığını bir projeye dayandığını ifade ederek, seçmene büyük görev düştüğünü söyledi. Seçmenin iş ola bir siyasetçiyi meclise göndermemesi gerektiğini belirten Akansoy, kim program sahibiyse kim doğru analiz yapıyor ülkenin gailesini çekiyorsa ve bunun için çaba gösteriyorsa ona yönelmesi gerektiğini kaydetti. Akansoy, altın anahtarın siyasetçiden öte toplumda olduğunu söyledi.

“BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”

Akansoy, şunları ifade etti, “Bu dönem meclise taşınacak olan 50 kişinin topluma güven veren hırsızlıktan yolsuzluktan arınmış belli bir siyasi proje ortaya koyabilen ve sıkıntıları aşma yönünde irade sahibi kesimler olması gerekir. İçinde bulunduğumuz sorunlar toplumsaldır. Sadece bir konuyu ele alarak ve diğerlerini göz ardı ederek hareket edemeyiz. Bıçak kemiğe dayandı. Bu nedenle yeni dönemde üretken, uzlaştırıcı, siyasi görüşler çerçevesinde hareket edebilen ve bu toplumu hak ettiği gelişmeyle ileriye taşıyabilecek nitelikte insanları meclise taşımamız şarttır.”

“SORUNLARIMIZDAN BİRİ DENETİMSİZLİK DİĞERİ DE PLANSIZLIKTIR”

Asım Akansoy, ülkede korkunç düzeyde bir denetimsizliğin olduğunu belirterek, “sorunlarımızdan biri denetimsizlik diğeri de plansızlıktır” dedi. Akansoy, bu ikisinin olmadığı bir yerde var olan sorunların üzerine gitmenin ve geleceğe yönelik çözüm ortaya koymanın imkansız olduğunu kaydetti. Devletin denetleme kapasitesinin zayıf olmasından kaynaklı her alanda korkunç bir kayıt dışılığın olduğunu söyleyen Akansoy, “Mağusa’da üniversite öğrencisi diye adaya gelen ancak piyasaya kayan, hatta ucuz iş gücü olarak kullanılan Afrikalı insanlar vardır. Bu kişilerin bir kısmı suç unsuru işlere de yönelmişlerdir. Polis bunu biliyor. Denetimini yapıyor, buluyor, ancak bu kişileri yurtlarına göndermek de başlı başına bir sorundur” diye konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu