İKİ TARAF DA ÇÖZÜM ODAKLI DEĞİL… Anastasiadis’in ‘Bir devlet oluşturalım’ diyerek, 1960 rejimini canlandırmak isteyen bir açıklama yaptığından söz eden Akansoy, her iki tarafın açıklamalarının da çözümü getirecek açıklamalar değil de komisyon alacak açıklamalar olduğuna dikkat çekti.
BM ZEMİNİNDE UZLAŞI SAĞLAMAK MÜMKÜN DEĞİL… Akansoy, halkların çıkarını koruyan ve umut vaat eden açıklamalardansa, ayak oyunlarının yapıldığına işaret ederek, “Guterres, sadece iki tarafı uyaracak görüşme gerçekleştirebilir çünkü kontrolden çıkmış bir durum söz konusu” dedi.
GÜNEY KIBRIS’I ZORLAYICI ADIMLAR ATMAK GEREKİYOR… Siyasi eşitlik konusunda Güney Kıbrıs’ı zorlayıcı adımlar atmak gerektiğinden söz eden Akansoy, “Türkiye ile olan diplomatik ilişkilerin de güçlendirilerek, dış temaslarda bulunulmalıdır” dedi.
KIBRIS PASAPORTU, KIBRIS TÜRK TOPLUMUNUN HAKKIDIR… Akansoy, Anastasiadis’in 14 siyasinin Kıbrıs Pasaportunu yenilemeyeceği açıklamasını yapması üzerine, Kıbrıslı Türkler’in 1960’dan bu yana kurucu ortak olduğunu hatırlatarak, Kıbrıs Türk toplumunun vatandaşlık hakkı olduğuna vurgu yaptı.
CTP Milletvekili Asım Akansoy, bu sabah Genç TV’de katıldığı programda Güney ile Kuzey Kıbrıs arasındaki çatışmayı değerlendirerek, New York’ta BM ile yapılması planlanan toplantıyla da ilgili açıklamalarda bulundu.
Öncelikle toplumun, hükümetin aldığı kararlara artık şaşırmadığını söyleyen Akansoy, Bakanlar arasında tartışmalar yaşandığını ve hükümetin suyunun artık çok ısındığını vurguladı.
“Geçmişte niye elinizi uzatıp, hükümete el atmadınız diyenlere şu an gelinen nokta bir cevaptır. Çünkü bakanlar bile şu an kendi içlerinde bir uzlaşıya varamaz hale geldi” diyen Akansoy, pandemi sürecinin kontrolden çıkmış durumda olduğuna dikkat çekti.
Akansoy, Pandemi Hastanesi’nin kapasitesini aşmış durumda olduğuna parmak basarak, şunları söyledi:
“Dünyaya bakıldığında bir gerileme söz konusuyken ülkemizde vakalar artmakta ve pandemi süreci yönetilememektedir. Bu yetmezmiş gibi hükümetin PCR testlerine ücretsizken 100 TL fiyat biçmiş olması, halkın geleceğini yediğini gösteriyor. İş adamaları, esnaf, öğretmenler, sağlıkçılar, herkes büyük bir sıkıntıyla karşı karşıyadır. Tüm bunlar da Saner Kabinesi’nin başarısızlığından kaynaklanmaktadır.”
AKANSOY: İKİ TARAF DA ÇÖZÜM ODAKLI DEĞİL
Akansoy, son günlerde Tatar ve Anastasiadis arasında yaşanan atışmaya da değinerek, Anastasiadis’in Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönük açıklamalar yapmakta olduğunu ve son dönemlerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle nabzın yüksek olduğunu ifade etti.
İki ayrı devlet gibi kabul edilemez bir tezin ortaya konulurken, diğer yandan Anastasiadis’in ‘Bir devlet oluşturalım’ diyerek, 1960 rejimini canlandırmak isteyen bir açıklama yaptığından söz eden Akansoy, her iki tarafın açıklamalarının da çözümü getirecek açıklamalar değil de komisyon alacak açıklamalar olduğuna dikkat çekti.
“BM ZEMİNİNDE UZLAŞI SAĞLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Akansoy, halkların çıkarını koruyan ve umut vaat eden açıklamalardansa, ayak oyunlarının yapıldığına işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Kıbrıs sorununu çözmeye yönelik ciddi bir açıklama yok ne yazık ki. Bundan dolayı CTP açıklama yapıp dedi ki, BM Güvenlik Konseyi’nin önerdiği iki bölgeli, iki toplumlu federal biz çözüm şekliyle devam edilmelidir. BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı adaya gelip, değerlendirmeler yapacaktı ancak gelmekten vazgeçti. Çünkü bırakın müzakerelerin başlamasına, uzlaşmaya yönelik de bir zeminin oluşmaması onu kararından döndürdü. Pozisyonun yeniden tanınması ve geliştirilmesi adına ülkeye sahip çıkmak gerekir. Guterres, sadece iki tarafı uyaracak görüşme gerçekleştirebilir çünkü kontrolden çıkmış bir durum söz konusu.”
AKANSOY: GÜNEY KIBRIS’I ZORLAYICI ADIMLAR ATMAK GEREKİYOR
“Sayın Tatar ve Sayın Anastasiadis’in peşinde koşacak hali yok. BM, pandemiyle, aşı sorunu yaşayan fakir ülkelerle, Afganistan ile ilgilenmekte, Orta Doğu’ya bakmakta, açlık, sağlık sorunları, bölgesel çatışmalarla mücadele etmekte ve sorunları çözmeye çalışmaktadır. Seçimlerden bu yana 10 aylık bir süre geçti ve ülkemizin tanınmasıyla ilgili herhangi bir gelişme olmadı. Siyasi eşitlik konusunda Güney Güney Kıbrıs’ı zorlayıcı adımlar atmak gerekiyor. Bunun için Türkiye ile olan diplomatik ilişkilerin de güçlendirilerek, dış temaslarda bulunulmalıdır. Birleşmiş Milletleri işe karıştırmamak gerekir, çünkü BM zemininde bir uzlaşıya varmak mümkün değildir.”
“KIBRIS PASAPORTU, KIBRIS TÜRK TOPLUMUNUN HAKKIDIR”
Akansoy, Anastasiadis’in Maraş Açılımı konusuna dâhil olan 14 siyasinin Kıbrıs Pasaportunu yenilemeyeceği açıklamasını yapması üzerine, Kıbrıslı Türkler’in 1960’dan bu yana kurucu ortak olduğunu hatırlatarak, Kıbrıs Türk toplumunun vatandaşlık hakkı olduğuna vurgu yaptı.
Herhangi bir Kıbrıslı Rum liderin daha önce Kıbrıslı Türklerin pasaport hakkı konusunda bir adım atma cesaretinde bulunamadığına dikkat çeken Akansoy, bunun sebebinin ortak bir zemin olması ve BM zemini üzerinden ilişkilerin yürütülmesinden kaynaklı olduğunu söyledi.
“Bugün Sayın Tatar’ın siyasetinde Kıbrıs sorununu çözmek için ivme yaratabilmesi mümkün değil. Türkiye’nin vermiş olduğu kararlar çerçevesinde Maraş hamlesi yapılmaktadır ve dolayısıyla burada etken rol oynayan kişi Tatar değildir” diyen Akansoy, hedefin yaşanabilir, sürdürülebilir, daha verimli, toplumların beklentisini karşılayan ve güven veren, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm üretmek olduğunu kaydetti.
