KıbrısManşet

Akıncı: “Kapıların kapatılması kararı ben toplantıdan ayrıldıktan sonra alındı”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bugün gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı ile ilgili açıklamalarda bulundu ve “Kapıların kapatılması kararı ben toplantıdan ayrıldıktan sonra alınmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bugün gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Mustafa Akıncı, “Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık edip ayrıldıktan sonra, Yeşilırmak ve Akyar kapılarının tek yanlı kararla kapatıldığını yapılan açıklamadan öğrendim” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklaması şu şekilde:

En başından beri belirttiğim gibi, geçiş kapılarında korona virüse bağlı olarak bilimsel temelde ne tür önlemler alınması gerektiği konusunda iki toplumun birlikte hareket etmesi gereklidir.

“Anayasamızın verdiği yetki çerçevesinde başkanlık yaptığım bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, gerek ülkemizin gerekse Dünyanın en önemli konusu haline gelmiş bulunan Korona virüsü tehdidi hakkında içinde bulunduğumuz durumu, bugüne kadar alınan tedbirleri ve gerekli olan yeni önlemleri ele aldık.

Bundan önceki hükümetler döneminde çok önemli konular gündeme geldiğinde Bakanlar Kurulu’nu toplantıya çağırdığım gibi, bugün de dünyayı saran bu tehdit konusunda hükümetle birlikte değerlendirme yapmayı gerekli gördüm.

Sağlık örgütleri ve konunun uzmanlarıyla yaptığım çalışmalarda ortaya çıkan önerileri de içeren değerlendirmelerimi, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptığım bölümde ifade ettim.

Korona virüs tehdidi sadece bizi değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir hadisedir. Dün de söyledim, bu ciddi tehdide karşı panik içinde hareket etmemek, ancak tedbiri elden bırakmamak zorunludur. Bugünkü toplantıda gündemimizi, bugüne kadar alınan önlemler, devam etmesi gerekenler ve bundan sonra atılması gereken yeni adımlar oluşturdu.

Her şeyden önce karantina altyapısı ve koşullarının muntazam şekilde sağlanmasının ve karantina kurallarına titizlikle uyulmasının önemini de değerlendirdik. Bu bağlamda, karantina altyapısının olası gelişmelere karşı güçlendirilmesinin gerekliliğini vurguladım.

3 otelde devam etmekte olan karantina uygulamasına ilişkin, bana ulaşan aksaklık ve önerilerle talepleri de Bakanlar Kurulu’nun bilgisine getirdim.

Toplantıda, Sağlık Bakanlığı ile belediyelerin çok daha sıkı bir eşgüdüm içinde çalışmasının önemi üzerinde de durdum.

Eğitim-öğretime ara verilmesi kararının uzatılmasının yanında, sportif ve kültürel faaliyetler gibi toplu etkinliklerin yapıldığı alanlarla ilgili kısıtlamaların gerekli olduğu üzerinde toplantıda hemfikir olundu.

Virüsün yayılma riskini en az düzeyde tutmak amacıyla, okulların yanı sıra önleyici düzenlemelerin ibadethaneler, sinemalar, tiyatrolar, casinolar ve benzeri her türlü toplu bulunulan mekanları da içerecek şekilde genişletilmesinin önemine işaret ettim.

Dünyadaki örneklerden yola çıkarak, Cumhurbaşkanlığı’nda başlattığımız bilgilendirici çalışmaları ve hijyen önlemlerine ilişkin düzenlemeleri aktararak, benzeri uygulamaların diğer kamu binalarında da hayata geçirilmesini tavsiye ettim.

Dünya Sağlık Örgütü’nün riskli olarak ilan ettiği ülkelerden gelenlerin, ülkeye kabul edilmemesi konusundaki anlayışın kara geçiş kapılarında da sürdürülmesinin gerekliliği üzerinde duruldu.

Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık edip ayrıldıktan sonra, Yeşilırmak ve Akyar kapılarının tek yanlı kararla kapatıldığını yapılan açıklamadan öğrendim. Benim toplantıda bulunduğum bölümde, geçiş kapılarında denetimlerin arttırılmasının gerekliliği üzerinde durulmuş, herhangi bir kapının kapatılması konusunda karar alınmamıştır.

En başından beri belirttiğim gibi, geçiş kapılarında korona virüse bağlı olarak bilimsel temelde ne tür önlemler alınması gerektiği konusunda iki toplumun birlikte hareket etmesi gereklidir.

Rum yönetimi 4 kapıyı kapatırken üzerinde durduğumuz temel konulardan biri, kararın tek yanlı olduğu, bilimsel esaslara göre çalışmalarını sürdüren İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin bu karardan bilgisi olmadığı yönündeydi. Haklı olarak eleştirdiğimiz bu tutumun bizim Bakanlar Kurulumuz tarafından tekrarlanması doğru bir gelişme olmamıştır.

İki tarafı da ilgilendiren bu konuda ortak hareket etme kültürünü geliştirmek zorundayız. Şimdi kuzeyde 1, güneyde de 6 vakanın ortaya çıkması elbette de yeni bir durumdur ve bu durum İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin çok daha fazla iletişim içinde olmasını zorunlu kılmaktadır. Sürecin bilimsel zemine dayalı ortak kararlarla yürütülmesinin önemini tekrardan vurgulamak isterim.

Tüm insanlığı ilgilendiren korona virüs tehdidine karşı mücadelemiz günlük siyasi çekişmelerin dışında yürütülmesi gereken bir mücadeledir. Cumhurbaşkanı olarak bu anlayışla mücadelenin başarısı için elimden gelen her türlü katkıyı yapmaya devam edeceğim.

Toplumsal dayanışmaya ile anlayış birliğine en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Sorumluluk duygusu içinde, panik yapmadan ama tedbiri elden bırakmadan bu mücadeleyi elbirliği ile sürdürerek bu sorunu hep birlikte aşacağımıza inanıyorum.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu