ManşetTürkiye

Akkuyu Nükleer Güç Santrali açılıyor

Mersin’de inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne (NGS) bugün enerji üretiminde kullanılacak "taze nükleer yakıt" getirilecek

Asya Robins’in haberine göre, Mersin’de inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne (NGS) bugün enerji üretiminde kullanılacak “taze nükleer yakıt” getirilecek. Böylece tesis, “nükleer santral” statüsüne kavuşacak ve teknik anlamda açılmış olacak. Ardından enerji üretimi için test aşamasına geçilecek.

Rusya Atom Enerjisi Kurumu’nun (Rosatom) “Yap-İşlet-Sahip Ol” modeliyle üstlendiği ve inşası devam eden tesisin açılışına Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans aracılığıyla katılması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da rahatsızlığı nedeniyle açılışa video konferans ile katılacağı bildirildi.

Rosatom’un internet sayfasında yer alan bilgiye göre, anlaşma kapsamında inşası 2025’e kadar devam edecek olan tesisin açılışı, ilk nükleer yakıtın getirilmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl kutlamaları için hızlandırılıyor.

Süreci takip eden uzmanlar, sivil toplum kuruluşları ve milletvekilleri, tesise nükleer yakıtın nasıl getirildiği, yakıtı taşıma işlemini hangi firmanın üstlendiği, yakıtın tesiste nerede muhafaza edileceği ve sürecin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) güvenlik standartlarıyla uyumlu olup olmadığı yönündeki endişelerini dile getirdiklerini ve bilgi talebinde bulunduklarını ancak henüz hükümet tarafından konuya ilişkin bir açıklama yapılmadığını söylüyor.

Türkiye-Rusya ilişkileri

Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş, Moskova’nın dünyayla ilişkilerinde yeni bir sayfa açtı.

Türkiye bu süreçte hem Rusya’ya uygulanan ambargoya katılmadı hem Ukrayna’ya insansız hava aracı (İHA) satmayı sürdürdü hem de Rusya ve Ukrayna tahılının Karadeniz’den güvenle çıkarılması için varılan Tahıl Koridoru Anlaşması’nda önemli bir aktör oldu.

Akkuyu NGS dahil ülkelerin gündeminde yer alan büyük enerji projeleri, ikili ilişkiler için önemini koruyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz aylarda Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşerek Sinop’ta ikinci bir nükleer tesisin yapımına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü söylemişti.

EDAM Başkanı Ülgen, Akkuyu NGS için çok büyük bir yatırım yapan Rusya tarafında projeyi devam ettirmenin ve yatırımını geri kazanabilmenin önemine dikkat çekiyor.

Rusya’nın yeniden aynı yatırım modelini tercih edip etmeyeceğini sorgulayan Ülgen, Ukrayna savaşından sonra Türkiye için Rusya ile ortaklık yapma kararının farklı siyasi bir boyutu olduğunu düşünüyor.

‘Yap-İşlet-Sahip Ol’ modeli

Geçtiğimiz aylarda Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Foreign Policy Research Institute adlı düşünce kuruluşundan Araştırma Direktörü Aaron Stein, Akkuyu NGS’yi şöyle tanımlıyor:

“Çoğunlukla Ruslar tarafından (ve Rusya’daki enstitülerde eğitilmiş Türk personelince) işletilen, Rus yakıt ve Rus geri alma hükümleri ile Türkiye’nin güneyinde bir Rus şirketi tarafından Türk işçileriyle inşa edilen bir Rus nükleer santrali.”

“Yap-İşlet-Sahip Ol” modeli nükleer endüstrisinde ilk defa uygulanıyor. Buna göre Akkuyu NGS, inşası tamamlandığında Türkiye’ye transfer edilmeyecek ve Rosatom kontrolünde kalacak.

Projenin devreye alınmasıyla Türkiye, enerji karşılığında Rosatom’a 15 yıl boyunca kilovat saat başına 12.35 dolar sent ödeyecek. Bazı analistler bunun dünya ortalamasının 2-3 kat üzerinde olduğunu düşünüyor.

Bunun Türkiye’nin tercih ettiği model olduğunu ve tesis için gerekli yatırımın operatör tarafından yapılması istendiğini söyleyen Ülgen, Rusya’nın yatırımını piyasaya satacağı elektrik üzerinden geri alacağını belirtiyor.

Güvenlik endişeleri ne?

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) geçtiğimiz günlerde “Akkuyu’ya Nükleer Yakıt Getirilmemeli” başlığı altında hazırladığı, Türk Tabipleri Birliği ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu dahil 54 nükleer karşıtı kurum ve sivil toplum örgütünün imzası ile bir mesaj yayımlayarak iktidara aday tüm siyasi partilere uyarıda bulundu.

Mesajda nükleer santrallerin barındırdığı risklere dikkat çekildi, Akkuyu NGS’de inşaat sürecinin durdurulması istenerek, “Mali açıdan büyük kamu zararı doğursa da ‘Nükleer santralı kapatacağız’ demeyen hiçbir siyasi partiye oy vermeyeceğiz” denildi ve şöyle devam edildi:

“Nükleer santralin proje maliyeti içinde olmayan atık yakıt çubuklarının ve çalışma süresinin bitiminde santralin bertaraf maliyetini, ekosisteme, canlılara, insan sağlığına, tarıma, balıkçılığa verdiği zararların maliyetini proje maliyetine eklediğimizde projenin iptalinden doğacak ekonomik kayıp ile karşılaştırılamayacak ölçüde ekonomik zarar önlenmiş olacaktır.”

NKP Sekreteryası Elektrik Mühendisleri Odası’ndan (EMO) Erdal Apaçık, inşası 2023’ün üçüncü çeyreğine kadar sürmesi gereken tesisteki son durumu öğrenemediklerini, nükleer yakıtın Türkiye’ye getirilmesine ilişkin hükümete yöneltilen sorularının ise cevapsız kaldığını söylüyor.

Apaçık, “Atom Enerjisi Standartlarına göre nükleer yakıtı üreten ve Rusya’dan taşıyan kurumun akredite olması gerekiyor. Akreditasyon belgelerini istedik ama verilmedi. Henüz kamuoyuna açıklanmış şeffaf, güvenilir bilgi de yok” diyor.

Apaçık, diğer yandan tesisin işler hale gelmesi durumunda oluşan nükleer atığın bertarafından sorumlu olan Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TENMAK) radyoaktif atık merkezini nerede ve nasıl kuracağının henüz belli olmadığına dikkat çekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu