HES Hükümeti’nin programı dün okundu.
Sağlık Bakanı kendini izole etmiş durumda.
“PCR yaptırdım, negatifim” dedi ama 2020’nin iine etmeyi başaran koronavirüsün ne olacağı hiç belli değil!
Bakan Ali Pilli üç gün evde yalınız kalacak; sonra yeniden PCR testi yaptıracak…
Bu işte kuluçka süresi 14 gün falan deniyor; ne bileyim, bence 14 gün dinlenmeli!
-*-*-
Peki Pilli “poizitf” çıkarsa, ne olacak?
Tüm bakanlar kurulunun da 14’er gün karantinası gerekmeyecek mi?
-*-*-
Neyse, Ali Pilli dün Meclis’e gidemedi.
Nisap sıkıntısını, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve HP Milletvekili Kudret Özersay ortadan kaldırdı.
Erhürman ve Özersay’ın dün Meclis’e gidip Ali Pilli yerine nisaba katkı koyması, Kıbrıs Türk siyasi tarihinin moda ifadeyle “en pozitif” tavrıdır; ayakta alkışlıyorum…
-*-*-
Ve Başbakan HES yani Hamza Ersan Saner, hükümetinin programını okudu…
Baştan aşağıya “baştan savma”…
Metni okudum, onlarca imla hatası ile dolu.
Kim yazmış, kim düzeltmişse; üzgünüm ama kesinlikle rahmetlik Feriha Coşkun’un öğrencisi olamaz!
-*-*-
Neden “baştan savma”?
Çünkü, bakan yeni değiştiği için, bakanlıklardan giden bilgi notları da “baştan savma” da ondan.
Ayrıca, bunca yıldır hükümet programı hazırlandı da uyuldu mu yani?
Buna da uyulmayacak!
Hele bazı ifadeler var ki içerisinde, “evlere şenlik!”…
“Savma” değil, “saçma”…
Hem de saçmalığın dik alası.
-*-*-
hükümet programında aslında tek bir madde olmalıydı!
“Para”…
“Kaynak”…
Nasıl bulunacağı açıkça ifade edilmeliydi…
Gerisi, gerçekten fasa fiso!
-*-*-
Mesela programda deniliyor ki; “…Gazimağusa, İskele, Yeni Boğaziçi İmar Planı tüm ilgili belediyeler, tarafların görüşleri alınmak ve halkın katılımı sağlanmak suretiyle sonuçlandırılacaktır”…
Ben de diyorum ki; sonuçlandıramayacaksınız!
Keşke yazmasaydınız!
Kimsenin de umurunda bile olmayacaktı!
Ama şimdi bakın, “bu imar planını yapamayacaksınız” diyorum!
UBP’li müteahhitler arasında “çekişme var” ve “yaptırmazlar” iddiasındayım!
Üniversitedeyken, Devlet Bahçeli hocamız, bazı tezlerin “olamayacağına çok inandığı” hallerde, “göreceğiz bakalım olacak mı!” diye aşağılardı…
Tam oradayım!
-*-*-
Şu ifade de dikkat çekici:
“… E-Devlet, E-Sağlık, (E-Sigorta) projelerinin yapımına 2021 yılının ilk çeyreğinde başlanacak ve en kısa sürede sonuçlandırılacaktır.”
Dün bir arkadaşım hatırlattı; “halka gına getirmiş ifadelerdir, keşke programa yazmasaydınız”…
Çünkü siddin senedir her programa alıyorsunuz mavroyerime E – Devlet’i!
-*-*-
“… KKTC Bilişim sektörünün geliştirilmesine, dünyaya açılmasına ve ülkemizde dijital dönüşümün sağlanmasına yönelik devlet politikaları geliştirmek…”
Lütfen brüyoooo!
Hasan Taçoy, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yaparken yani yaklaşık 12 yıl önce, bu ifadeler yine programınızdaydı!
-*-*-
Hele şu ifadeye bakar mısınız:
“…Üst kademe yöneticilerinin atanmasında kriterlerin artırılması gibi temel konular öncelikle ele alınacaktır.”
Tamamen yalan!
Yüzde yüz atmasyon!
Kardeşim, atayacağınız herkes, sizin adamınız olacak!
Nedir ama dediğiniz?
Kimle dalga geçiyorsunuz?
Evet, ahali sizi dinlemiyor ve okumuyor ama bu “sallayın da gorkmayın” anlamına gelmemeli!
-*-*-
Şu ifadeye resmen bayldım:
“… Avrupa Birliği kurum ve kuruluşları nezdinde Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının destek görmesine yönelik çalışmalar yürütülecektir.”
Bu ifade ile ilgili yorum yapmaya gerek yok!
Mesele, “AB ile iyi ilişkiler kuracağız” noktasına getirilmeye çalışılıyor”a getiriliyor!
Nasıl getireceksiniz?
Maraş ve iki devletli çözüm iddianızla mı?
Yani AB hizaya gelecek diyorsunuz!!!
Şaka mı bu?
Yoksa, “baştan savma”nın ispatlarından sadece biri mi?
-*-*-
Ama en çok da neye bayıldım biliyor musunuz?
Şu cümleye:
“… Hayvan hastalıklarının eradikasyonu gibi konularda pro-aktif çalışmalar yapılacak”…
Eradikasyon kelimesini neden kullandınız?
Kardeşim, “yok etmek, kökünü kazımak” gibi kolayca anlaşılan ifadeleri neden tercih etmediniz?
Mühim göstermek için mi?
“Eradikasyon maksatlı pro – aktif çalışmalar!”
Bardon lamarina gancelli vallahi!
Sorry!
-*-*-
“… Gençlerin boş zamanlarını değerlendirebileceği sosyal, kültürel, eğitsel, sportif ve bilimsel etkinliklerde bulunmalarına olanak sağlamak üzere yeni gençlik merkezleri açılacaktır. Bunun yanında gezici gençlik merkezlerinin faaliyetleri artırılırken…” diye devam ediyor cümle!
Gençlik merkezleri açacağız ve hatta gezici gençlik merkezimiz olacak!
Bütün bunları, sıfır parayla yapacağız!
Çünkü para yok!
Peki neden bu ifadeler programda yer almış?
Çünkü belli ki HES, ilgili bakanlıklardan bu konuda bir şeyler istemiş; ilgili bakanlıklardaki ilgili kişiler de bir önceki hükümet veya ondan önceki hükümetlerin programlarından alıntı yapıp, dün boş yere Meclis’te zar zar zar okuması için vermiş!
O da okumuş yani!
-*-*-
Bir yanda AB’ye uyumdan bahseden program, öte yanda ise şu ifade de dikkat çekici:
“… BRT’de çok sesliliğe halel gelmeksizin Kıbrıs Türk Halkının meşru hak ve menfaatlerini gözeten bir yayın politikası izlenecektir.”
Hem AB hem de devletin yayın politikası, devletin televizyonu ha!
Ama okundu program!
Tartışılacak ve kabul da edilecek!
-*-*-
Oysa gerçekten gereksiz!
Mesela programda sporu geliştirmekten söz ediliyor!
Spor öldü!
Canlandırın bence!
-*-*-
Elli adet eleştiri yazısı çıkar bu programdan…
Ama hiç gereği yok!
Paradan bahsedin!
Para bulup da maaş ödeyebilecek misiniz?
Cevap evetse, idare edin maçı da öyle doğal gazmış, dış politikada temel hedef, sadece Kıbrıs sorunu bağlamında değil diğer tüm alanlarda uluslararası platformda Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını, uluslararası konjektür ve yaşanan gelişmelerle uyumlu şekilde geliştirilen proaktif yaklaşımlar çerçevesinde korumak ve çok daha ileri bir noktaya taşımakmış; geçiniz…
-*-*-
Yanlış da anlaşılacak ama hepimiz kardeşiz değerli Recepler!
Atmayınız!
Gerek yok!
Sallamayınız!
Para var mı para?
Para gelecek mi?
13’üncü maaşları ödeyecek misiniz?
-*-*-
Ve son bir soru; eğer Ali Pilli pozitif çıkarsa, Meclis de 14 gün tatile girecek mi?
Yani hükümet işi gecikecek mi?
Haaa bu arada UBP olağanüstüsü ne oldu?
