Kızılderili kabilesinin büyücüsü ölmüş.
Oğlu, yeni büyücü ilan edilmiş.
Veya seçilmiş.
Kabile, o yılki hava durumunu çok merak ediyor, acaba kış nasıl geçecek diye endişe ediyormuş.
Haliyle, büyücüye gitmişler.
Yeni büyücü.
Yeni büyücü de, genç, eğitimli, akademili, üniversiteli biri…
Kabile büyükler gelinceye kadar, genç büyücü, kasabadaki meteoroloji dairesi yetkilisine ulaşmış, “bu kış hava nasıl olacak?” diye sormuş…
Yetkili, “sert geçecek” demiş…
Kabile gelmiş, büyücüye sormuş, büyücü de, “sert geçecek” demiş.
Kızılderililer hemen odun toplamaya başlamış.
-*-*-
Aradan bir ay geçmiş, kabile büyükleri yine genç büyücüye gidip, hava nasıl olacak konusundaki görüşünü sormuş.
Genç büyücü, çaktırmadan, telefonla, kasabadaki meteoroloji yetkilisini aramış, “çok sert, evet çok sert bir kış bekliyoruz” demiş.
-*-*-
Genç büyücü de kabilenin büyüklerine, “çok sert, evet çok sert bir kış bizi bekliyor” demiş.
Kabile üyeleri köye dağılmış, kışlık odun ihtiyacı için hemen ormana daha kalabalık ve daha yoğun bir çalışma temposuyla yayılmışlar…
-*-*-
Ve artık son baharın sonları…
Kabile büyükleri, son kez büyücüye, kışta kendilerini nasıl bir havanın beklediğini soracak.
Ziyaret etmişler.
Onlar gelmeden, genç büyücü, yine her zamanki gibi kasabadaki meteoroloji yetkilisini aramış.
Yetkili, “… Sayın büyücü, sanırım tarihteki en sert kış ayları geliyor” deyivermiş.
Telefonu kapatmış ve yanındaki iki arkadaşına şu açıklamayı yapmış:
“… Bu sene kış, inanılmaz derecede kötü geçecek çünkü kızılderililer deli gibi odun topluyor”…
-*-*-
Bugün sandıklardayız.
Hayırlı olsun.
-*-*-
Çok farklı bir kampanya dönemi ve ilk kez ertelemeli bir seçim yaşıyoruz.
Demokrasi kazansın.
-*-*-
Hiç kadın aday yok.
Bence toplum adına çok ayıp ve utanç verici.
Ama tüm Dünya’dan da pek farkımız yok…
-*-*-
Neyse, sene 2028…
Amerika’da ilk kez bir kadın ve aynı zamanda Yahudi olan Sarah Goldstein, “Devlet Başkanı” seçilmiş.
Annesini telefonla aramış ve “Anne, yemin törenine lütfen gel, sakın gelmemezlik etme” demiş.
Anne yanıtlamış, “Gelebileceğimizi sanmam, baban artık genç değil, on saat araba kullanamaz, üstelik romatizmalarım da azdı” demiş.
Sarah Goldestein annesine çıkışmış, “… Anna, sen merak etme, Air Force One’ı göndereceğim (başkanın uçağı) sizi alacak. Üstelik evden havaalanına, havaalanından yemin törenine limuzun sizi uçağın kapısından alacak, bırakacak merak etme” demiş.
Anne, “bilmiyorum kızım, o abuk sabuk giyinen insanların arasına girmek ister miyim emin değilim” diye nazlanmayı sürdürmüş.
Başkan Sarah Goldstein, “New York’un en ünlü terizisinin tam üzerine uyacak elbiseyi dikmesini sağlarım” demiş.
Anne bu kez, “Sen ve arkadaşlarının çok sevdiği o zengin yemeklerini yeyip yemeyeceğimden de emin değilim” demiş.
Başkan, “Merak etme anne, tüm yemekler, New York’taki en iyi kosherden (Yahudi yemekleri yapan kişi veya dükkan) alınacak” demiş.
Neyse, anne ikna olmuş ve törene gelmiş.
Ocak ayının 20’si, sene 2029…
Sarah Goldstein, ABD’nin ilk kadın ve Yahudi başkanı olarak yemin edecek.
Tören başlamak üzere.
En önde oturan anne, yanındaki bir senatörün omzuna yaslanmış ve şöyle demiş; “… Şu yemin etmek üzere olan ABD Başkanı kadını görüyor musun?” demiş…
Senatör “evet efendim, görüyorum” demiş.
“O’nun erkek kardeşi doktor” demiş kadın…
-*-*-
Kadınların siyasette ve her yerde, çok daha eşit, çok daha aktif olmasının, Dünya’yı ve ülkemizi daha da değiştireceğine olan inancımı yinelemek istiyorum.
-*-*-
11 adayla şu anda sandıklardayız ve tek bir kadın aday olmaması, çok üzücü.
-*-*-
Ve Allah demokrasiyi korsun diyerek, son bir şaka daha aktarayım sizlere.
Putin’in danışmanı kapıyı çalmış, koşarak yanına gitmiş…
“Sayın Putin, size biri iyi biri de kötü haberim var” demiş.
Putin, “iyi olanı önce söyle” demiş.
Danışman, “Efendim, yeniden Rusya Federasyonu Başkanı seçildiniz, kutlarım” diye bağırmış.
Putin, “peki kötü haber ne?” diye sormuş…
Danışmanı, “sandıklardan size hiç oy çıkmadı efendim” diye yanıtlamış…
-*-*-
İyi pazarlar, iyi seçimler fendim…
