KıbrısManşetToplum

Alternatif hayat

 Refahın artması ve tıptaki gelişmelere rağmen hasta sayısının da artmasının sebepleri üzerinde farklı ülkelerde farklı nedenler etkili oluyor

Kimisi dağa çıkar, kimisi dağdan aşağı günah keçisi atar, kimisi papazla günah çıkarır, kimisi deccali oynar, kimisi soğuk sularda kutsanır veya mum diker. Olabilir doğaldır. Herkesin kendi hayatıdır. Biz mi? Bizse Yıllardır her perşembe gecesi Güney Lefkoşa’daki Bayraktar Camii’nde Şeyh Nâzım Kıbrısî’nin talebelerinden Şakir Alemdar Hoca tarafından organize edilen Zikrullah Meclisi’ne icâbet etmekteyiz. Gerçi bu aralar iş yoğunluğundan konuyu az ihmâl ettik ancak kalbimiz Sarı Selim’in şehitlerinden biri olan Bayraktar Dede’de. Meclis’in tamamı Kıbrıslı Türk ve de yoğunlukla yurt dışında yüksek tahsil yapmış arkadaşlar. Hepsi de mesleki yaşamlarında ödüllü ve de çok başarılı. Asla gevezelikleri yok. Zaten tümü de kendini çoktan gerçekleştirmiş gençler. Yobazlık mı? Asla. Her şeyin yobazlığı bize zaten ters. Sohbet esnasında yurdumun maskaralıklarından kurtulup, bizim dışımızdaki dünyadan sanat, edebiyat, tarih, ekonomi, siyaset, spor, uluslararası ilişkiler, psikoloji, felsefe, din sosyolojisi ve de bildik iç huzurumuzdaki gel’gitlere yönelik  paylaşımlara yer verilmekte.

Geçen akşam Çiğdem’le de paylaştım; Şahsen ruhumun derin nefes aldığını hissederim bu temiz mekânda iyi ki varlar, melekutlarına bereket. Hani evvelden okyanustuk ya, sonrasında damla olup dünyaya doğduk. Arkasından yaşam sözleşmemiz tek taraflı fesih ve de yine toprağa kavuşup okyanusa kavuştuk ya, aynen o hesap; “Beni bende demen, ben de değilim; Bir ben vardır bende, benden içeru” misâli Yunus’un dediği gibi.

Neyse, bu işlere paralel olarak David Corfield’in Why Do People Get III? adlı kitabını yeni bitirdik. İlgili kitabın ana fikri ise ‘ruh sağlığımız’ merkezinde. Tıp bilimciler diyor ki; ‘İnsan ömrü yaradandan ortalama 120 yıl. Sigara içerseniz eksi 20 yıl, kötü beslenme eksi 10 yıl, eksi 10 da tatil almamaya ettimi toplamda 40 yıl! Buna ek olarak da stres ve diğer çervresel hayatları dahil edersek toplamda 60 yıllık kaliteli ömrümüz kalmış’.

İşte burada alternatif tıp veya modern tıp yerine ‘alternatif hayat’ devreye girmeli mi? Tabiî ki de. Bu fâni dünyadaki en önemli varlığımız sağlığımız. Arkasından da huzur ve yanında da mutluluk geliyor vesselâm. Mutluluğun en önemli kriteri ise iş doyumu; Bir başka deyişle işini sevmek. Hâl böyle olunca elimizin kiri parayı kazanmak için; kaliteli beslenme, dinlenme ve egzersiz şart. Bir defa un ve şekerden kurtulursak zaten “Hastalıkların yüzde 30’unu halledeceyik” diyor uzmanlar.

Refahın artması ve tıptaki gelişmelere rağmen hasta sayısının da artmasının sebepleri üzerinde farklı ülkelerde farklı nedenler etkili oluyor. Elde edilen verilerin ortak noktası ise beslenme tarzımızda son yüzyılda meydana gelen ciddi bazı değişikliklerin sağlığımızı olumsuz yönde etkilemesi. Özellikle vücudumuzu taşıyamayacağı kadar kalori, toksik madde ve değersiz, boş ve kirli besinlerle doldurduk. Yanlış ve kötü besleniyor ve bunun bedelini ödüyoruz. İşte o zaman hiç evelemeden ve de gevelemeden nasıl yaşadığın ve neler hissettiğin konusunda gerçeklerle yüzleşmek  ve alternatif bir hayatta demlenmelisin değerli okuyucum. Nokta.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu