KıbrısManşetSiyaset

Amma döneme denk geldik ha…

Asırlardır bu topraklarda mücadele verdi atalarımız, aç kaldılar, susuz kaldılar, bir ekmeği bölüştüler ama asla vazgeçmediler bu topraklardan, kendi özümüzü varlığımızı , kültürümüzü, değerlerimizi özgür irademizi örf ve adetlerimizi korumak için verdiler bu mücadeleyi

“Geleceğe yürüyoruz” dediler.

“Dünya bizi ha anladı ha anlayacak ” dediler

“İngiltere’den  direkt uçuşlar bugün yarın başlar ” dediler

“Azerbaycan bizi ha tanıdı, ha tanıyacak” dediler..

Geldiğimiz günde ise görüleceği gibi Hepsi birer balon çıktı.

Kimsenin bizi mevcut şekilde tanıyacağı yok.

Kimsenin doğrudan hava ve deniz  limanlarımıza geleceği yok.

Biz hali hazırda uluslararası alandan KKTC yapısıyla  ilgi görmeyen bir toplumuz.

Bugün ise mevcut durumun devamından yana izlenen politika ile bu önümüzdeki günlerde daha da derinleşecek.

Yani bu ne demek?

Daha da yalnızlığa itiliyoruz demek.

Dünyadan daha da soyutlanıyoruz demek.

Uluslararası hukuktan iyice uzaklaşıyoruz demek.

Evrensel değerlerden bütünüyle kopuyoruz demek.

Şöyle bir örnek vereyim.

Alın sazı elinize ve sabahtan akşama kadar çalın kendi kendinize söyleyin.

Yani kendiniz çalın kendiniz oynayın.

Bu arada size kimseler katılmasın, üstelik bu sesten de ciddi rahatsızlık duysunlar.

Bu sürdürülebilir bir durum mu?

Elbette hayır..

İşte bugün Kıbrıs’ın kuzey yarısında izlenen politika budur. Bu politikaya uluslararası camiadan destek gelmediği gibi, az biraz geçmiş süreçlerde elde ettiğimiz iyi imajı da yok etmektedir. .

Şimdi diyorlar ki kararlı duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Nedir bu duruş?

Altı hiçbir zaman doldurulamayacak Kıbrıs’ta 2 ayrı egemen devlet politikası.

Fikir sahibi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç  garantör ülkesinden biri olan Türkiye dışında var mı bu duruşu onaylayan? Ya da destek olan.

Yok.

Ve hiçbir zamanda olmayacak.

Zaten bunu önümüze koyanlar da bunun olmayacağını çok çok biliyorlar, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet politikasının asla masaldan öteye gidemeyeceğini biliyorlar.

Dolayısıyla Ersin Tatarlı 4.5 yıl böyle devam edecek. Güya yeni politika deyip, mevcut durumun daha da kemikleşerek devam etmesini sağlayacaklar.

Statüko bu süre zarfında daha da sağlamlaştırılacak.

Kıbrıslı Türklerin demografik yapısı bütünüyle değiştirilecek. Doğal olmayan bir yöntemle irade de taşınan ve vatandaşlık verilen nüfusla etkisiz hale getirilecek.

Zaten Ersin Beyin misyonu da bu.

Bu arada da kendisi de Cumhurbaşkanı sıfatıyla ve bir Osmanlı torunu olarak eline verilen gezi programı çerçevesinde Türkiye’yi karış karış gezmeye Kıbrıslı Türkleri oralardan  şikayet etmeye devam edecek.

Maalesef önümüze konulan ve ülkede planlı şekilde oluşturulan otoritenin eliyle  topluma dayatılan yeni politikaların bir gereği bu..

Herkese sabırlar diliyorum.

Zira böylesi karanlık  bir döneme denk gelmek hepimiz için büyük bir talihsizliktir..

Çünkü biz bunu hak etmedik.

Asırlardır bu topraklarda mücadele verdi atalarımız, aç kaldılar, susuz kaldılar, bir ekmeği bölüştüler ama asla vazgeçmediler bu topraklardan, kendi özümüzü varlığımızı , kültürümüzü, değerlerimizi özgür irademizi örf ve adetlerimizi korumak için verdiler bu mücadeleyi.

Bugün ise getirildiğimiz duruma bakın..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu