İngiliz Yüksek Komiserliği tarafından desteklenen “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi 2021” sonuçlarına göre Kıbrıslı Türklerin yüzde 90’ına yakını hükümetin yolsuzluk yaptığını düşünüyor.
Kıbrıslı Türklerin yüzde 77’sine göre geçtiğimiz 12 ayda ülkede yolsuzluk olayları arttı. Öncelikle şunu belirteyim bu çalışma Uluslararası yöntemlere göre hazırlandı.
Bu yöntemler doğrultusunda “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi” anketi yapıldı. Ankete katılanlara göre ise en fazla yolsuzluk yapanlar Başbakan ve atanan Bakanlar olarak görüldü. “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi” önceki gün yayınlandı. İngiliz Yüksek Komiserliği desteği ile değerli hocalarımız Sertaç Sonan ve Ömer Gökçekuş tarafından hazırlanan rapor, 2021 yılının kasım ve aralık aylarında Metron Araştırma tarafından 1.000 kişi ile yapılan bir ankete dayandırılıyor. Rapor, adanın kuzeyinde yaşayan Kıbrıslı Türklerin yolsuzlukla ilgili deneyim ve görüşlerine yer veriyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yöntemine göre hazırlanan raporda katılımcıların yüzde 89’u yolsuzluğun kuzey Kıbrıs’ta büyük ya da çok büyük bir sorun olduğunu belirtiyor. Kıbrıslı Türklerin yüzde 77’sine göre geçtiğimiz 12 ayda ülkede yolsuzluk arttı, yolsuzluğun azaldığını düşünenlerin oranı ise sadece % 4..
Hükümet ve siyasi atamalar!
”En fazla yolsuzluğa karıştığı düşünülenlerin merkezi hükümetteki seçilmişler, siyasi olarak atanmışlar ve iş insanları olması da son derece çarpıcı… Ankete katılanlara göre en fazla yolsuzluk yapanlar Başbakan ve atanan Bakanlar görüldü. Katılımcıların % 56’sı kabinedekilerin hepsinin yolsuzluk yaptığını düşünüyor. Ankette, toplumun % 90’ı hükümete güvenmiyor, % 86’sı hükümetin performansını kötü buluyor. Kurumlara güvende mahkemeler, Avrupa Birliği ve Yerel Yönetimler öne çıkıyor. Hükümete güvenenlerin oranı % 11’de sınırlı kalırken, bu oran mahkemelerde % 59, Avrupa Birliği’nde % 58, yerel yönetimlerde %50’ye çıkıyor.
Raporu paylaşan uzmanlar Sertaç Sonan ve Ömer Gökçekuş, “Her 10 kişiden 9’u ülkede yolsuzluk olduğunu düşünüyor, diyorlar! Hükümetin belirli çıkar grupları tarafından ele geçirildiğine yönelik inancın yoğun olduğunu söyleyen uzmanlar, rüşvetle ilgili rakamların da yüzde 7’den 10’a çıktığını, rüşvetin en yoğun sağlık alanında olduğunu belirttiler.
Özet olarak durum içler acısı.
Halk ülkeyi yönetenlere güvenmediği gibi, düzeleceğine de inanmıyor hiçbir şeyin.. Bu çalışmayı her zaman olduğu gibi kimse üzerine almayacak, bunu tahmin edebiliyoruz!
Lakin bu vitrin iyi bir vitrin değildir.
Dolayısıyla başımızı kuma gömecek durum da kalmadı.
Bu noktada çalışmanın ortaya çıkardığı sonuçların gözle görülen bir seyirde olduğunu da zaten konuya objektif bakmayı becerebilen herkes görebilir.
