Arapların ayakları altında

1982 yılıydı. Londra’nın Harringay semtinde konuşlanan ilk Kıbrıslı Türk ekmek fırıncısı Yaşar Halim’in karşısındaki lojmanda kalmıştık uzunca bir süre. Yıllar sonra Cem Topal ve sonrasında da Cem Kamil Nuri Özerk ile gittiğimizde herkes ve de her şey değişmişti oralarda nasıl değişmesin ki 30 yıl önceki mahalle. Oradan da Candem Town’ın köpek yemeği sonrası Arsenal’ın Emirates’i ve de klasik Oxford Turu. Sonrasında da İngilizlerin meşhur Hyde Park’ına gittik. Biraz gıpta, biraz haşin kıskançlık, biraz burukluk, biraz da ‘vay anasını sayın seyirciler’ modunda oradaki bisiklet yolunu izledik.

Dev çınar ağaçları arasında, 7’den 70’e bir’yığın bisikletsever ha’bire pedal basıyordu o güzelim parkın içerisindeki bisiklet yolunda. Bunun yanında biraz kay kay, biraz frizbi, biraz futbol, biraz BMX, biraz güvercin yemleme, biraz sincap’lama, biraz da dondurmalama dahilinde biraz ötede konuşlanan ve Madonna, J-LO, John Travolta, David Beckham ve birçok ünlünün alış veriş yaptığı ünlü Harrods adlı alış veriş merkezine daldık.

Daldık zira Londra’ya gidenler bilir, 12 ay boyunca yağmurlar hiç eksik olmaz İngiliz’in tepesinden. Harrods’un eski sahibi Mısırlı Muhammed El Fayed’i o elim(!) trafik kazası sonrası yaptığı açıklamayla tanımıştı dünya. Hani şu Galler Prensesi Lady Diana’nın bir sevgilisi vardı ya işte o muhterem. İngiliz Gizli Haber Alma Servisi M16 bir gecede işi bitirmiş diyorlar. E ne de olsa İngiliz Kraliyet Ailesi’ne bir’müslüman torun gelecekti ya, olmadı kıydılar.

Neyse, El Fayedler Harrods’u 2,2 milyar streline Katar Emir’ine satmış. E hâl böyle olunca da her yerde artık özelde Katar Holding, genelde ise Arapların ayak izleri vardı artık. Hatta o kadar zengin ve de ihtişamlı Araplar ve de Arap plakalı milyon poundluk lüks arabaları gördüğümde; “İşte, Londra da artık zengin Arapların ayakları altında” demiştim tıpkı Barça, tıpkı Abu Dabi United Group’un elindeki Manchester City ve tıpkı yakın gelecekte “Arsenal, Liverpool ve Chelsea gibi takımlar da Araplaşacak” diyor City’nin sahibi Abu Dhabi United Group’tan Mansur bin Zayid en-Nehyan.

E ne de olsa Arap atları artık sadece pistlerde değil, yeşil sahalarda da koşmakta. Petrol için savaşan ve ölen devletlerin askerleri ve masum bebeler neden öldürülüyor. Tabî ki de yer altından çıkan o lanet petrol için. Mâlum, Araplar da CIA eşliğinde dizayn edilen Arap Baharı ile vahşi kapitalizm o lanet beyinlere de postayı koydu ve para hırsı dâhilinde o kirli bedenlere sahip oldu. Sonuç mu? İngiliz’in futbolu da artık Arapların ayakları altında.