Yaz aylarına girmemizle birlikte rakamlar onu gösteriyor ki, pandemi salgını kontrol altına alındı. Burada elbette ki hekimlerimiz, hemşire ve sağlık çalışanlarımızın rolü büyük.
Şimdi ise sıra bu virüsü olabilecek en etkisiz hale getirmek.
Bunun için de gereken çalışma hızlı ve seri aşı organizasyonlarıdır.
Önümüzde 3,4 aylık bir zaman var.
Eylül de yüz yüze eğitim, hem yüksek öğretimde, hem de okul öncesi, ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarında öngörülmektedir. Bu arada turizm faaliyetleri başlamıştır ve buna bir plan çerçevesinde istikrar kazandırmak durumundayız. Aynı şekilde inşaat sektörünün dış talebine yönelik pazar arayışlarına da bu istikrarı somut şekilde gösterebilmeliyiz, ve elbette diğer iş kollarının da sürdürülebilir bir şekilde ekonomik yaşama katkı koymaları sağlanmalıdır bu süre zarfında.
Bütün bunların yolunu açacak olan ise aşıdır.
Devlet bu anlamdaki sorumluluğunu yerine getirmeye çalışırken, vatandaşların da buna destek olması gerekiyor. İşte tam da bu nedenle hekimlerin çağrısına kulak vererek ulaşabildiğimiz aşıları derhal yaptırmamız gerekiyor.
Zira aşı organizasyonlarına katıldığımız oranda normale yakın bir yaşam süreceğiz. Aksi takdirde pandeminin ağır sonuçları ile yeniden karşı karşıya geleceğiz.
Nitekim COVİD-19 pandemisi devam ediyor.
Dünyada ve ülkemizde de can almayı sürdürüyor. Bu nedenle kimse bir yanılgıya düşmesin, salgın devam ediyor ve eğer biz önlemlerimizi almaz veyahut da bir şekilde bunları gevşeterek (maske, mesafe, hijyen) hassasiyetinden vazgeçersek, ve en önemlisi aşı organizasyonlarına gerekli katılımı göstermezsek bu işin önünü alamayız.. Bugün yaz aylarını geçiriyoruz, rahatız, lakin 3,4 ay sonra aynı rahatlığı bulamayacağız. Havalar serinleyecek yaklaşık 60,70 bin civarı üniversite öğrencisi adaya gelecek, turizm maksatlı gelişler de devam edecek ve durgun gibi görünen virüs ortamını bulur bulmaz yeniden bizimle en şiddetli şekilde savaşmayı sürdürecek.
Bunlar önümüzde bizleri bekleyen gerçeklerdir.
Bu nedenle bütün bunlara hazırlıklı olmak durumundayız. O halde bu virüsü olabilecek en etkisiz hale getirmenin tek yolu aşıdır.
Bunu herkes bilecek ve ona göre gardını alacak.
Devlet üzerine düşeni yaparak aşı tedarikine ve organizasyonlarına süratli bir şekilde devam edecek, halk da aşı seçiciliğini bir tarafa bırakarak erişebildiği aşıyı olacak.
Bunun ötelenecek, geçiştirilecek veyahut da umursanmayacak bir durumu da asla olamaz, olmamalıdır. Aşı bu aşamada her anlamda bizi normal yaşantılarımıza döndürecek, virüsün etkisini azaltacak sağlıklı yaşatacak ve ekonomik hayatın istikrarlı bir şekilde sürdürülebilir bir düzene dönüşmesini sağlayacak yegane anahtardır.
