KıbrısManşetSağlık

Aşıları tartışmaktan korkmayın

Bilmek şart sevgili arkadaşlarım; ‘Aşı üreticileri, ilaç şirketleri ve sağlık otoriteleri aşılara dair birçok tehlikeyi bildikleri halde insanlardan saklıyorlar

Çok değerli arkadaşlarım ve okurlarım, eğer düşmanını yenmek istiyorsanız onu iyi tanımak zorundasınız. Bana göre önce ölüm imparatoru olan Rockefeller’in hayatını ve hedeflerini bileceksiniz, Bill Gates’in hayatını ve hedeflerini bileceksiniz ve ona göre bu sahte pandemiyi yorumlayacaksınız. ‘Endüstriyel tıp’ denen kavram, kimler tarafından nasıl oluşturuldu? Tıp müfredatlarını kimler hazırladı?  Bu tıp eğitimini dünyaya kimler dayattı? ‘Modern tıp’ denince neden sadece ‘bilimsel tıp’ anlaşılmaya başlandı? ‘Tamamlayıcı-alternatif tıbbın’, ‘şarlatanlık’ olarak algılanmasını kimler sağladı ve amaçları neydi? Özetle şöyle dersek;

‘HASTA YOKTUR HASTALIK VARDIR’ diyen ‘ENDÜSTRİYEL TIP’ ki para düzenine kurulu bir tıp bu.

‘HASTALIK YOKTUR HASTA VARDIR’ diyen ‘TAMAMLAYICI TIP’ yani önceden hasta, hastalığın bir öznesi olarak görülürken, ‘ENDÜSTRİYEL TIP’ ile artık hastalık özne durumuna geçirildi! Aşıların nasıl ve neden yıllar içerisinde bu kadar çok üretildiğini anlatmadan önce aşağıda yazdığım paragrafı iyi okuyun, çünkü bu paragraf her şeyi açıklıyor zaten.

Rockfeller’in yarattığı modern tıpta artık kutu kutu ilaçlar olmaya başladı, bağımlılık yapan, hastalıkları kronikleştiren ilaçlar… Oysa insan, ilaçların zehirlerini, yan etkilerini sindirecek şekilde donanımlı bir yapı değildir. Kimyasal bileşikler immun sistemi yıllar içinde çökertiyordu ve amaç da buydu zaten. Ben bir eczacıyım ve ilacın uzmanıyım ve diyorum ki ilacın yararını ben dâhil kimse toptan reddetmez ama bu gerçeği de bilmek şart. Aşı önemlidir. Aşıyı her yönü ile tartışmalıyız ve bunu korkmadan çekinmeden yapmalıyız. Hiç kusura bakmayın ama ‘BİLİM’, ‘MODERN TIP’ laflarıyla gerçeğin üstünü örtmek isteyenlerin ‘AŞI KARŞITI’ gibi ileri sürdükleri suçlayıcı gerekçelerle oyuna gelmemek lazım ve ben ve benim gibi düşünenler (binlerce doktor ve bilim adamları) bu oyuna gelmeyecektir.

Bilmek şart sevgili arkadaşlarım; ‘Aşı üreticileri, ilaç şirketleri ve sağlık otoriteleri aşılara dair birçok tehlikeyi bildikleri halde insanlardan saklıyorlar. Bu bilimsel bir sahtekârlıktır ve suç ortaklığıdır. Bu uygulamanın bugün de devam ettiğini COVİD AŞILARINDA açıkça görüyoruz… 20. yüzyılda Rockfeller sarıhummadan başlayarak bir yüzyıl boyunca aşı kampanyaları yaptı… 21. yüzyılda bu öncü görevini bilgisayar programcısı Bill Gates’e devretti. Çocuklara aşı kampanyaları 1980’lerden sonra küresel boyuta ulaştı… Rockfeller çocukları aşılama konusunda kurumlaştırmak için 1990 yılında (Çocuk Aşı Girişimi) The Childeren’s Vaccine Initiatice-CVI, UNDP, UNICEF, DSÖ, Dünya Bankası ve Rockfeller Vakfı tarafından kurulup hayata geçirildi ve gelişmekte olan ülkelerde çocuk aşı araştırma programlarını desteklemek amacı ile milyonlarca dolar finansal katkı yaptı. Aşı işi öyle üç-beş kuruş verilerek dünyaya yayılamazdı, ne tesadüftür ki tam da bu zamanda 1997 yılında Dünya aşının ne derece önemli olduğunu Hong Kong’da baş gösteren ‘küresel felaket’ H5N1/KUŞ GRİBİ salgını ile anladı! Tabii ki ortada felaket filan yoktu; 18 kişi hastalandı ve sadece altısı hayatını kaybetti. Küresel medyanın devreye sokulması ile virüs dünyanın ilgisini bir konuya çekti, neydi o; -Aşı olmazsak ölürüz. Aşı candır, hayat kurtarır… Gerçekten öyle mi acaba? Devam ediyorum anlatmaya…

Ülke hükümetleri aşı üreticisi küresel ilaç şirketleri ile acilen anlaşmalar yapmaya başladı. Aşı talebi patladı, ilaç piyasası canlandı. 2000 yılı başında Bill&Melinda Gates Vakfı, DSÖ, UNICEF, Dünya Bankası, IFPMA ve Rockfeller Vakfı ‘AŞI İTTİFAKI’ kurduklarını dünyaya duyurdular. Amaçları ise aşıya olan talebi artırarak insanın yaşamasını sağlamaktı. Fakat Bill Gates TED konferansındaki konuşmasında kafaları iyice karıştırdığını hepiniz biliyorsunuz, “Bugün dünyada 6,8 milyar insan var. Bu yakında 9 milyara çıkacak. Şimdi yeni aşılar, sağlık bakımı, üreme sağlığı hizmetleri konusunda gerçekten harika bir iş çıkarırsak, bunu yüzde 10 ya da 15 oranında azaltabiliriz.” Aşıyla nüfus azaltmak da neydi? Kadınları kısırlaştırmak mı?

Siz hiç tetanos aşısı ile hCG arasındaki ilişkiyi duydunuz mu, kaç kişinin bu ilişkiden haberi var acaba. Tetanos aşısıyla hCG’nin insana taşınması sonucu kadınlar kısırlaştırılmakta, hamile kadınların çocuğunu düşürmesi sağlanmaktaydı. Yani tetanos aşısı içine verilen hCG hormonu ile kadınlar kısırlaştırılıyordu ve bu içerik aşının üzerinde belirtilmiyordu, tıpkı şimdiki Covid aşıları gibi, içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz… Hatırlayın domuz gribini bana göre yüzyılın en büyük tıp skandalıydı ve domuz gribi için aşılanmanın gereksiz olduğu sonradan açıklandı.

Yıllarca ölüm sebebi olan zatürre riskini azaltmak için grip aşısının aşı üreticilerinin destekleri ile özellikle yaşlılara grip aşısı tavsiye edilmekteydi ve zatürreyi yüzde 30 azalttığı söylenmesine rağmen, yapılan araştırmalar sonucunda grip aşısı olanlar ile olmayanlar arasında zatürre riski açısından hiçbir fark olmadığı ortaya çıktı. Ama aşılar para kazandırıyor arkadaşlar ,uluslararası dev ilaç firmalarının baskısıyla DSÖ ‘nün domuz gribi tehlikesini abartmasıyla sağlık sektöründe 4.4 triyon dolarlık bir ciro yaratıldığını biliyor muydunuz.. .

Aşılar artık para kazandırıyor ve ‘AŞI MUHTEŞEM BİR TİCARET’… Aşılar büyük işlerdir. İlaç sektörü, yıllık satışlarda 25 milyar dolarlık aşıları olan trilyon dolarlık bir endüstridir. Aşı programlarına eklenen her aşı, aşı üreticisine milyonlarca müşteri ve milyarlarca kazanç sağlar… CDC 1954’te çocuklara 5 pediatrik aşı önermişti, fakat günümüz çocukları 18 yaşına geldiğinde en az 56 doz 14 aşı olmadan okula gidemiyor, ne kadar doyumsuz bir ilaç endüstrisi farkında mısınız? Farkında olun ve gözlerinizi açın artık… Büyük ilaç şirketleri,2018 yılında ulusal siyasi adaylara tam 31 milyon dolar vererek ülkenin en büyük siyasi bağışçıları arasında yer aldı.1998’den 2014’e kadar 3 milyar dolar olan diğer sektörlerden daha fazla siyasal lobi için para harcadı. Sevgili okurlarım, bu para petrol ve doğalgazın harcadığı miktarın 2 katı ve savunma ile havacılık lobicilerinin 4 katı… ŞİMDİ ANLADINIZ MI AŞILAR NEDEN TARTIŞILMIYOR…

Hiç merak ettiniz mi aşıların içinde ne var? Neden aşıları iyice çalkalayıp öyle yapın deniyor? Kısaca şöyle açıklayım; aşıların da tıpkı diğer ürünler gibi bir raf ömrü var ve bunu da uzun tutabilmek için içerisine katkı maddeleri kullanılıyor. Nedir bu maddeler; CİVA(TİMEROSAL),etilen glikol, fenol, formaldehit ve alüminyumdur. Timerosal birden fazla aşı dozu içeren şişelerde bakteri ve mantarların çoğalmasını önlemek için, yani aşıların raf ömrünü uzatmak için kullanılıyor! TİMEROSAL’ın yüzde 49,6’sı cıvadan oluşuyor! Bakın çoklu dozlarda yapılan toplu aşılamalarda tehlike daha da büyük, hele de şişe iyi çalkalanmadıysa şişenin sonunda kalan bölümü alanlarındaki cıva miktarı çok yüksektir. Neden aşı çeşitliliği arttıkça dünyadaki otizmli çocuk sayısı da arttı, acaba aşıların otizm ile ilgisi var mı ne dersiniz? Peki, bir buçuk yıldan fazladır yaratılan bu sahte pandemi ile 5-6 ayda çıkarılan covid aşılarına ne kadar güvenmeliyiz? Bir kere bu aşıların içerisinde ne var kimse bilmiyor, bu aşıların sadece acil kullanım onayı var. Kısa, orta ve uzun vadedeki yan etkilerinin ne olacağını bilen yok, kaç dozun işe yarayacağını bilen yok yani kısaca sevgili arkadaşlarım insanlar kobay olarak kullanılıyor. Hiçbir pandemi dünyada sadece aşı ile son bulmadı. Doğal bağışıklık da çok önemlidir ve doğal bağışıklık aşıdan daha etkilidir. Böyle saçma pandemi ve kurallar mı olur Allah aşkına; maske işe yarıyorsa neden sosyal mesafe var, eğer mesafe işe yarıyorsa o zaman neden maske zorunlu varsa? İkisi de işe yarıyorsaydı neden tüm insanlığı evlerine kapattılar, eğer bu üç kural da işe yarıyorsa AŞILAR NİYE YAPILIYOR ve neden aceleye getiriliyor? Aşılar güvenli ise ‘üretici firma hiçbir sorumluluk kabul etmez maddesi niye konuyor?’ O zaman ben de sormak zorunda kalıyorum üretici firmanın sorumluluğu yoksa aşı zorunluluğu neden getirilmeye 2çalışılıyor, BEN NİYE AŞI OLAYIM VE BU AŞILARA NİYE GÜVENEYİM! Sonuç mu derseniz;

AŞILAR ÇOK AÇIDAN KONUŞULUP TARTIŞILMALIDIR. ŞÜPHE DUYMADAN BİLİM YAPILMAZ. BAŞKALARININ SİZE SÖYLEDİKLERİNE GÜVENMEYİN, KENDİNİZİ EĞİTİN VE AŞILANMA HAKKINDA BİLİNÇLİ KARARLAR ALIN… Her zaman dediğim gibi iyi uyuyun, spor yapın, iyi beslenin ve hep gülümseyin, bağışıklık sisteminiz her şeyden sizi korur…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu