KıbrısManşet

Aşısı olmayan aşıyı satın almak

Ben virüsün olmadığını söylemiyorum ki, bu virüs var ama bu virüs denildiği kadar öldürücü değildir, bu virüs denildiği kadar tehlikeli de değildir…

Yazayım mı yazmayım mı diye bir buçuk haftadır düşünüyorum, neden mi? Çünkü beni de ve eminim sizleri de usandırdı bu corona virüsü oyunu… Ama yazmak zorundayım çünkü yine insanlarımız panik içinde ve o panikle de neler olup bittiğini gerçekten göremiyorlar, ama daha kötüsü bizi yönetenler, tıbbın içinde olan bazı kişiler de bu oyunu göremiyorlar ve yanlış kararlar, gereksiz kurallar koyarak insanların psikolojisini bozuyorlar. Son 6 ay içerisinde gördüğüm kadarı ile antidepresan ilaçların kullanımında inanılmaz bir yükseliş var, bu durum bence hiç ama hiç iyi değil… Evet, söylediğim gibi bu benim Corona virüsü ile ilgili yazacağım son yazı olacak çünkü bana göre bu pandemi yalanı bitmiştir. Neden bittiğini de ilerleyen satırlarda okuyacaksınız…

Corona virüsü ile ilgili ilkyazımı 22 Mart 2020 tarihinde yazmıştım. O yazımda aslında neden bu oyunun yapıldığını, ilerleyen aylar içinde neler olacağını, insanları nasıl panik haline sokulacağını, aşının da hazır olduğunu ve Eylül 2020 de piyasada olacağını söylemiştim. Hatta o yazımda MUTASYONA uğrayacağını söylemiştim. Evet, o tarihten şimdiye kadar tam 7 ay geçti ve şimdilerde takip ettiyseniz; bu sahtekar WHO (Dünya Sağlık Örgütü)’nden para almayan bilim adamlarının ve doktorların açıklamalarına göre bu virüsün öldürücülüğü azaldı ama bulaşıcılığı arttı, bu da mutasyona uğradı demek. Bana göre çok iyi bir haber hatta size söyleyeyim mi aşıdan bile çok daha iyi bir haber, zaten çıkacak olan aşı her yıl yapılacak ve tıpkı grip aşısı gibi olacak… Göreceksiniz çok yakın bir zamanda hatta beş, altı ay içinde Covid 19 virüsü tamamen bir nezle ve grip gibi olacak, hatta belirtileri bile ayni olacak. Bakın şimdiden söylüyorum ve yazıyorum bunları, rahat olun ve artık lütfen paniklemeyin… Her zaman söylediğim gibi panik olmak, korkmak tüm bağışıklık sisteminizi çöktürür ve vücudunuz sizi her türlü virüse karşı koruyamaz hale gelir… Sakın unutmayın insan vücudu binlerce yıldır virüslerle yaşıyor zaten ve de bu hep böyle olacak, çünkü virüsler hep yerleştiği konağın vücudunda yaşar…

Çok sevgili arkadaşlarım artık bu işi başlatan, tüm dünyaya servis eden, tüm dünyayı panik ve korku salanlar eteklerindeki taşları yavaş yavaş dökmeye başladılar… Neden mi? Çünkü Rusya bu oyuna artık yeter dedi ve ilk uzaya çıkan roketin adı olan SPUTNİK’den esinlenerek Covid 19 virüsüne karşı dünyada ilk aşı olan SPUTNİK V aşısını üretti ve seri üretimine bile başladı hatta haftaya tüm halkını aşılandırmaya başlayacak. Bu duruma en çok bozulan örgüt ise Dünya Sağlık Örgütü. Ne kadar vahim bir durum aşıyı kötülesin diye söylemediği kalmadı, çünkü hedefleri vardı ve daha istenilen hedefe ulaşılamadı. Bakın birkaç haftaya kadar da hem ABD hem de İngiltere kendi aşılarını açıklayacaklar. 2005 yılından beri hazır olan bu aşıyı açıklamak zorunda kalacaklar. Aslında durum o kadar açık ki iyice takip etseniz bu virüsün ne kadar yalan olduğunu görürsünüz, nasıl mı çok basit birkaç örnek vereyim sizlere;

Siz hiç aşısı hazır olmayan bir aşıyı satın aldınız mı? Diyeceksiniz ki bu nasıl bir cümle? Ne demek yani bu, olmayan bir şey nasıl satın alınıyor! Evet, Corona Aşısı daha satışa çıkmadan kapış kapış satılıyor. İngiltere geçen aylarda AstraZeneca firması ile 100milyon dozluk aşı anlaşması yaptı.Daha sonra da Fransız SANOFİ ve GlaxoSmithKline firmaları ile 60 milyon dozluk aşı ,BioNTech/Pfizer firmaları ile de 90 milyon dozluk aşı anlaşması yaptı,yani sevgili arkadaşlarım şuan İngiltere’nin 250 milyon doz aşı anlaşması hazır durumda. AB ve ABD ‘de milyonlarca doz aşı anlaşmaları yapılmış ve paraları da ödenmiş durumda …Eeee siz hala bu virüse inanıyor musunuz !!!! ?

Size bir soru sorayım ve sizde bir düşünün; eğer tüm bu testler yapılmamış olsaydı ne olacaktı? Gerçekte amaç bu virüsü taşıyanları tesbit etmek miydi acaba yoksa korku ve panik ortamı mı yaratmak mıydı? Kimin işine geldi ve test yapmak ne işe yaradı, ayrıca yapılan bu testler ne kadar doğru sonuç veriyor! Yani ne kadar çok test o kadar çok vaka ve o kadar çok panik ve korku, hâlbuki sadece paracetamol içerek, bol C vitamini kullanarak, vitamin D düzeyini yüksek tutarak, düzenli beslenerek ve her gün egzersiz yaparak bağışıklık sistemimizin en önemli hücreleri olan T hücrelerini harekete geçirmek o kadar kolay ki…

Peki, nedir bu T hücreleri? T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahip. Birçok araştırma T hücresinin korona virüste bağışıklık bakımından belirleyici rol oynayabileceğini iddia ediyor. Londra Üniversitesi King’s College’da immünoloji uzmanı ve Francis Crick Enstitüsü’nde araştırma ekibi başkanı Profesör Adrian Hayday, T hücreleri için “inanılmaz derecede önemli hücreler” diyor, yani aslında insan vücudu öyle bir mekanizma ki her türlü virüse, bakteriye ve hastalığa karşı savaşabilecek askerleri var ve bir kez o virüsü tanıdı mı artık unutmaz antikorlar oluşturur ve de bağışıklık kazanılır…

İnsanlar bana soruyor neden inanmıyorsun bu virüse, bu kadar insan öldü? Ben virüsün olmadığını söylemiyorum ki, bu virüs var ama bu virüs denildiği kadar öldürücü değildir, bu virüs denildiği kadar tehlikeli de değildir… Evet, insanlar öldü ama bu virüsten ölmedi, uygulanan ilaçların yan etkilerinden dolayı ölen binlerce insan var, entübe edilirken ölenler var, tedavisi aylarca yarım bırakılmış ve tedavi olmadığı için evde ölen binlerce insan var, eve kapanıp psikolojisi bozulmuş ve intihar etmiş yüzlerce insan var, hep bu ölenleri belgelere Covid 19 öldü diye yazdıklarını birçok satılmamış bilim insanları her gün açıklıyor zaten. Evet, gerçek şu ki tedavi için kullanılan yüksek dozdaki kortizon ilaçlarının ve tedavide kullanılan diğer ilaçların ne kadar yan etki yaptığını en iyi bilen bir meslek gurubunda olan bir kişiyim…

Şimdi kısaca bundan sonra bizi neler bekliyor? Bakın şu an birçok gelişmiş ülkede paket servisleri robotlar yapıyor. Yani artık bizleri robotların idare edeceği yeni bir dünya düzeni başlayacak ve başladı bile. Artık ilerleyen yıllarda doktorluk, eczacılık, avukatlık, bankacılık, çiftçilik, pilotluk, öğretmenlik, makinistlik ve daha bir çok meslek tarihe karışacak, yapay zeka hayatımıza tamamen girecek, insanoğlunu robotlar ve yapay zekalar yönetecek. Tüm bu söylediklerim sizlere hayal gibi gelebilir ama bunlar olacak ve zaten olmaya başladı bile. NASA’ya bir bakın, orda corona ile ilgili bir panik var mı? Hiç corona ile ilgili bir açıklama yaptılar mı? Hayır… Çünkü adamların hedefi uzay, adamlar 25 milyon yıl sonra güneşte oluşacak yüksek patlama ile dünyanın yok olacağını tespit etmişler ve şuan tek amaçları dünyanın yörüngesini değiştirip, dünyayı güneşten yavaş yavaş uzaklaştırmak. Peki, bu ince ve zor hesaplamaları yapan sizce insan mı yoksa yapay zekâlar mı? Aslında daha birçok örnek verebilirim ama sizleri de bunlarla çok sıkmak istemiyorum.

Gelelim bize; bizde durum ise çok komik bir hal almaya başladı. Bir gün sağlık bakanı okullar 1 Ekim’den önce açılamaz diyor, ertesi günü eylülde 14 gün online açarız daha sonra da normal eğitime geçeriz diyor, bir bakarsınız yine gemi ile gelenler PCR testi çıkana kadar limanda bekletilirken, uçakla gelenler beklemeden çıkacak, bir bakarsınız özel uçaklara ayrı bir prosedür uygulanıyor. Bir de saçma sapan bir maske kargaşalığı var, yok efendim düğünlere maske takma zorunluluğu, yok metrekareye göre maskeli bulunması gerekli kişi sayısı falan filan komik komik şeyler. Ya siz bu kararları alanlar sahi ya nüfusumuzun kaç kişi olduğunu bile bilmiyor musunuz? Bilimden uzak kafanıza göre kararlar alıp ertesi günü bozuyorsunuz, ama bir şeyi göremiyorsunuz… 3 ay kapandık, o zaman yoğun bakımda kaç vaka vardı, kaç kişi öldü? Şimdi açıldık, o günden bugüne vaka sayısı evet çok artmış ama yoğun bakımda yatan yok, ölen yok ve şuan dünyada da bu böyle…

Sonuç mu; Artık bir rahatlayın, bu panikten kurtulun, Covid 19 MUTASYONA uğramıştır, çok bulaşıyor ama öldürmüyor, yakın bir zamanda da grip gibi semptomlar hissederek geçirilecek bir hastalık olacak…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu