KıbrısManşet

Atakan: Kamuda öğrenilmiş çaresizlik var

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Atakan, “Bir idealle bir şeyler yapmak için göreve geliyorsunuz, ama yalnız kalınca gerçekten yoruluyorsunuz” dedi

“ZOR VE YORUCU”… Kamu ve bürokraside öğrenilmiş çaresizlik var. Bunu kırmak zor değil ama bunun içinde cebelleşip, mücadele etmek çok yorucu ve enerjinizi alıyor. Ben bunu kendi bakanlığım ukdesinde kırmaya çalıştım. Bürokrat arkadaşlarım bu yönde bir çalışma şeklini kavradı ve işleyişimizi belli bir noktaya getirdik ama bu ülkemizde büyük bir sorun.

“ANKETLER DOĞRU DEĞİL”… Anketlerin doğruyu yansıtmadığını anketler de söylüyor. 2018’de ‘HP barajı geçer mi geçmez mi?’ deniliyordu yüzde 17 oyla çıktı.  Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerçek anlamda o koltuğu doldurabilecek, Kıbrıs Türk toplumunun geleceği ve çıkarlarını göz önünde bulundurabilecek kişi; Sayın Özersay’dır…

“SOSYAL MEDYA ARTIK DÖVÜYOR”… “Sosyal medya hükümeti biraz etkiliyor. Hepimiz toplumun parçasıyız. Bazen sosyal medya o kararları aldırttı gibi görünse de aslında uygulamada karşılaştığımız eksiklik ve problemler yüzünden değişikliğe gidiliyor. Sosyal medya eskiden yönlendirendi şimdi ise döven bir hal aldı. Öfkemizi ve kinimizi oradan kusuyoruz.”

“TURİZM YOKSA EĞİTİM VAR”… “Ekonomik yapısı bazı sektörlere bağımlı bir olan bir KKTC var. Devinim için nüfusa ihtiyacımız var… Bu yapıda turistin gelmesi mümkün olmasa da öğrencileri konuşabiliriz. Ancak bu sağlığı düzeltmeden olmamalıdır.”


GİZEM ÖZGEÇ – GIYNIK ÖZEL

“KAMUDA İŞ YAPMAMA KEMİKLEŞTİ”

SORU: İş insanı kimliğinizle tanındınız ve bilindiniz. Bir anda siyaset, bir anda kabine üyeliği. Bu hızlı süreç yorucu oldu mu?

ATAKAN: Aslında yorucu oldu ama bu yorgunluk yapılan işten dolayı değil, alışkın olduğunuz özel sektördeki iş yapma şekliyle kamudaki kemikleşmiş iş yapmama halinin zıt noktalarda buluşması. Esas yorgunluk burada başlıyor. Bir idealle bir şeyler yapmak için göreve geliyorsunuz, ortaya çaba koyuyorsunuz ve bunun başka çabalarla birleşmesi gerekiyor. Ama o noktada yalnız kalınca gerçekten yoruluyorsunuz. Bu 2 buçuk yıllık görev süremde bunu tecrübe ettiğimi söyleyebilirim.

“NE İŞİN VAR BU İŞLERİN İÇİNDE”

SORU: Peki, bu zamana kadar pişmanım dediğiniz bir an oldu mu?

ATAKAN: Pişmanlık olarak değerlendirmiyorum ama zaman zaman ‘ne işin var senin bu işlerin içinde’ dediğim oldu. Fakat hiçbir zaman bu benim mücadelemi ve üretme azmimi engellemedi. Benim ve Halkın Partisi’nin yaklaşımı bu yönde. Biz seçim sonrası hükümete girdik, şu an da 2. hükümet deneyimimiz ama bizim bakanlık sistemimiz bozulmadı. Görevimiz bitmeyecekmiş gibi çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz ama 5 dakika sonra da gidiyormuş gibi ceketimiz hazır bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

“ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK”

SORU: Bürokrasi içine girince sizi hayal kırıklığına uğratan şeyler oldu mu?

ATAKAN: ‘Kesinlikle olmadı’ diyen yalan söyler. Kamu ve kamu bürokrasisinde öğrenilmiş çaresizlik var. Bunu kırmak zor değil ama bu yapı içinde cebelleşip, mücadele etmek çok yorucu ve günün genel sarmalı içinde en çok enerjinizi alan şey. Ben bunu kendi bakanlığım uhdesinde kırmaya çalıştım. Bürokrat arkadaşlarım bu yönde bir çalışma şeklini kavradı ve işleyişimizi belli bir noktaya getirdik ama bu ülkemizde büyük bir sorun.

“AİLEME ZAMAN AYIRAMIYORUM”

SORU: Ailenizden bahseder misiniz? Siyasete girişiniz aile yaşantınızı nasıl etkiledi?

ATAKAN: Evliyim ve 13 yaşında bir kız babasıyım. İster istemez olumsuz etkiledi. Her ne kadar klasik siyaset anlayışından farklı bir siyaset yürütüyor olsak da bakanlık görevimin başlamasıyla beraber eski iş temponuz devam ediyor ama sorumluluğun ve geçirilen zamanın da artması nedeniyle ailemizle geçirdiğimiz zaman kısıtlanıyor. Bu anlamda bir olumsuzluk yaşandı.

“GİTTİĞİNİZ YERDE SORUN DİNLİYORSUNUZ”

SORU: Hafta sonları zaman ayırabiliyor musunuz? Hafta sonunu nasıl geçiriyorsunuz?

ATAKAN: Güzel havalarda dışarıya çıktığımızda ister istemez bakanlığımızın nevi gereği iş ağırlıklı gidiyor. Gittiğimiz yerde bir yol sorunu varsa hemen onu fotoğraflayıp bürokratlara bilgi veririm. Bir de tabi gittiğimiz yerlerde vatandaşlar sizi tanıyor, Ulaştırma Bakanlığı çok geniş bir yelpazeye sahip ve mutlaka her vatandaşın bir sorunu var. Ülkemizin yapısı gereği de vatandaş bizzat Bakana ulaşmak ve sorunlarını kendisiyle birebir paylaşmak istiyor. O birlikte olduğumuz vakitleri başka konularla değerlendiriyoruz.

“KEŞKE SİYASETE GİRMESEYDİN”

SORU: Eşinizin size kızdığı konular oluyor mu?

ATAKAN: Eşim çok destek ve yardımcı ama kimi zaman bakışlarından kimi zaman kelime aralarından “keşke siyasete girmeseydin” serzenişlerini seziyorum.

“HAVACILIK HOBİMDEN UZAK KALDIM”

SORU: Tolga Atakan’ın eskiden yaptığı hobileri ve özlediği şeyler nelerdir?

ATAKAN: Aslında bir havacılık tutkunuyum. 900’e yakın model uçak koleksiyonum vardı. Bununla vakit harcardım ayrıca sanal pilotlukla ilgilenirdim. Seyahat etmeyi severdim ama bunlardan uzak kaldık. Fırsat buldukça ailemizle olabilmek ve kitap okumakla kısıtlanmak durumunda kaldık.

“SON GÜNE DEK ÜRETECEĞİZ”

SORU: Bu hükümetin sancıları topluma da yansıyor. Keşke dörtlü koalisyon hükümetinde mi kalsaydık diyorsunuz? Bu koalisyon nasıl sizin gözünüzde?

ATAKAN: Tüm evliliklerde, birlikteliklerde, arkadaşlıklarda bile sorun yaşanabilir. İlla ki görüş ayrılığı olur. İlla ki farklı bakış açıları olur. Bunlar doğaldır ama geride bırakılan süreç içerisinde UBP-HP hükümetine bakınca zaman zaman ciddi sorunlar varmış gibi görünse de aklıselimle bazı noktalar aşıldı, bazı noktalar aşılamadı ama her zaman bulunduğumuz makam itibariyle ‘bu topluma ne katkımız olabilirize’ odaklandık. 4’lü hükümette de bazı sıkıntılarımız vardı. Belki şimdiki kadar kamuoyuna yansımıyordu ama yine problemlerimiz vardı. Bir şekilde o dönemi yürüttüğümüz gibi bu dönemi de yürütüyoruz. Biz işimizi yapıyoruz. Hükümet bozuluyor mu sorularına cevaben biz şu an bir şeyler üretiyoruz, ha eğer bozulursa zaten çekmecede eşyalarımız hazır. Ama o güne dek biz üretmeye devam edeceğiz.

“PROJELERİMİ YAPAMAYCAKSAM İSTEMEM”

SORU: Hükümet bozulursa yeniden bakan olmayı ister misiniz?

ATAKAN: Planladıklarımız ve hayata geçiremediklerimiz noktasında ortaya koyduğumuz çalışmalar ki gerçekten bazı konularda bütünlüklü çalışmalar yaptığımıza inanıyorum, bunları nihayetlendirme şansımız varsa tabi ki isterim. 3-5 konu başlığında, bulunduğunuz mevkide sizin yetki ve sorumluluklarınız çerçevesinde bir şeyler ortaya koyabiliyor olmanızdır önemli. Bunları yapamayacaksam hiçbir yerde bulunmak istemem.

“YİNE OLSA YİNE İSTERDİM”

SORU: Tercih şansınız olsa Bayındırlık Ve Ulaştırma Bakanlığı’nı mı seçerdiniz?

ATAKAN: Bu 2 buçuk yıllık deneyim ve tecrübelerim doğrultusunda yine aynı bakanlıkta olmayı tercih ederdim.

“BABA TARAFINDAN ELYELİYİM”

SORU: Agresif bir yapınız var mı? Karakteriniz nasıldır? Ailenize benzeyen özellikleriniz var mı?

ATAKAN: Aslan burcuyum. İster istemez belli bir agresiflik var. Baba tarafım da Elyeli, o taraftan gelen genel bir sinirdir. Anlık parlayan sonra sakinleşen bir yapım vardır. Stresle başa çıkma noktasında sorunum yoktur. Zaman zaman tansiyonu yükseltip, kontrol altına alabiliyorum. Agresiflik yerine göre gerekli oluyor ve kullanıyorum.

“SORUMLULUKLARIMIZ VAR”

SORU: Seçim sonucu ne olursa olsun sizce hükümet bozulur mu?

ATAKAN: Ülkemiz siyasi geleneğinde ve genel yapı içerisinde net bir cevap veya öngörüde bulunmak zor. İki ortağın başkanı da Cumhurbaşkanı adayı. Zaman zaman görüş ve söylemlerin birbirine karşı olduğu dönemler yaşandı belki daha da yaşanacak ama bizim bakan olarak sorumluluklarımız var. İçinde bulunduğumuz durumda bu 3 katı oldu. Normali sorunlarımızla gidişatı karıştırmadan bu yapıyı götürebilmektir. Seçim sonrası bu yapı ne olur bilemiyorum ama bana göre doğrusu olmamasıdır.

“KEŞKE İNTERNET ALTYAPIMIZI İYİLEŞTİREBİLEYDİK”

SORU: Bakanlık döneminde en çok yapmak isteyip de yapamadığınız proje oldu mu?

ATAKAN: Genel olarak bakınca 3-4 farklı kategori de proje yapıyoruz. Ülke genelini ilgilendiren çok önemli kategorisinde ucuna kadar gelip, seçim yasakları ve ciddi ekonomik kriz ile hükümet değişikliği bu projeleri durduruyor ve istikrarı sekteye uğratıyor. 2019 yılı sonunda özel limanı değişim ve dönüşüme sokacak bir ihaleye çıkamadık. Yine araç muayene istasyonları, fiber optik ve buna benzer ciddi ölçekli projeleri zamana yaymak zorunda kaldık ve bu şahsım adına üzücüdür. Pandemi sürecinde iletişim altyapı yetersizliğinin sıkıntısını yaşıyoruz şu an gerek online eğitimde gerekse devletin vermek zorunda olduğu hizmeti online verememekten ötürü sorunlar yaşadık. Bu konuda altyapı eksikliğimiz daha gün yüzüne çıktı. Keşke vakit kaybetmeseydik de en azından o çalışmaların ihalesi aşamasında değil bitiş aşamasında olsaydık. Bunlar beni en mutsuz eden konulardır. Ama genel olarak baktığımızda yasalar, tüzükler ve bazı regülasyonlar noktasında mutluyuz.

“EMPATİ YETENEĞİMİZİ YİTİRDİK”

SORU: Mutabakat hükümetine bakış açınız ne?

ATAKAN: Mutabakat noktasında evet, bu ille de hükümette olmak zorunda değil. Ülke olarak imkan ve kabiliyetlerimiz ortadadır. Bir partinin veya bir iki partinin sihirli değneği var da dokunup sorunları çözecek diye bir şey yok. Kıbrıs Türk toplumu olarak kolektif olabilmek, empati yapabilmek, o kaygıyı da mutluluğu da acıyı da birlikte yaşayabilme güdümüzü kaybettik. Belki uzmanlar bunun nedenlerini daha iyi ortaya koyar ama biz bu süreçte daha fazla yardımlaşabilir, anlayabilir ve o mutabakatı ortaya koyabilirdik. O yüzden bu tartışmaları biraz anlamsız buluyorum.

“TÜM ÜLKELERDE SÜREKLİ KARARLAR DEĞİŞİYOR”

SORU: Pandemi döneminde yapılanlar noktasında içiniz rahat mı?

ATAKAN: Büyük çoğunluğunu yaptığımız noktasında bir görüşüm var ve rahatım. Eksiklikler illa ki olmuştur. Mecliste çeşitli muhalefet sözcüleri kararların devamlı olarak değiştiğini dile getirdi. İlk günden beri söylerim bugün dünya üzerinde aldığı 3-5 kararla süreci bu raddeye getirmiş bir ülke yoktur. Sürekli olarak değişen parametrelere göre karar güncelliyor ve yeniliyor. İsrail tekrar kapanma kararı aldı, Fransa kısıtlamalara gitti. Güney yine kısıtlamalara gitti. Bir süreç geçirdik ve bu süreçte gelişen parametrelere göre kararlar aldık. Yeri geldi çok eleştirildik. Şu nettir ki, alınan karar kimini mutlu kimini de mutsuz edecek. Herkesi memnun edemezsiniz. Olağanüstü günlerde olağanüstü kararlar almanız gerekiyor ve bu bazı kişilere sorun olabiliyor. Karşılıklı olarak empati yapabilmemiz gerekir. Yaz geldi ne ev karantinası ne sosyal mesafe dinledik. Bu süreçte hükümetin genel yaklaşımı noktasında ciddi bir emek ve mesai var. Eleştiri illa ki olacak ama bütünsel olmalı.

“ÖFKE VE KİN KUSUYORLAR”

SORU: Sosyal medya hükümetin karar alma noktasını etkiliyor mu?

ATAKAN: Sosyal medya birazcık etkiliyor. Hepimiz toplumun parçasıyız. Bazen sosyal medya o kararları aldırttı ya da iptal ettirdi gibi görünse de aslında uygulamada karşılaştığımız eksik ve problemler yüzünden değişiliyor. İlk kez geçilen bir süreçte alınan kararların hiç aklınıza gelmeyen sonuçları olabilir. Belli bir yorgunluğun ve genel psikolojinin sizi etkilediği anda gözünüzden bir şey kaçabiliyor. Daha sonra bu eksiklikleri görüp, değişiklik yapma noktasına gidebiliyorsunuz. Dediğim gibi değişiklik yapmayan ülke yoktur. ABD bugün dünyayı yöneten lider ülkelerden biri, bizim yaşadıklarımızın beş beterini yaşıyor ve hala daha kontrol altına alınamayan sıkıntılarla karşı karşıya. Tabi ki sosyal medya son dönemlerde ülkemizde vasıf değiştirdi. Eskiden yönlendirendi şimdi ise döven bir hal aldı. Öfkemizi ve kinimizi kusuyoruz oradan. Tekrar ortak akılla hareket edeceğimize inanıyorum.

“MASKESİZ MÜMKÜN DEĞİL”

SORU: Kovid-19’dan nasıl korunuyorsunuz?

ATAKAN: Özellikle ilk dönemde tahliye uçuşları ve yurt dışından gelenler döneminde ben aktif olarak sahadaydım. Uçak gelişlerinde havalimanındaydım. O dönemlerde tedirgin olduk ama tabi mümkün mertebe teması neredeyse sıfırladık. Vatandaş da bu bilinçte. Maske konusunda zaten tüm çevre buna uyuyor. Görüşme yaptığımız yerlerde maskesiz olmak mümkün değil. Elimizde el dezenfektanı ve fış fışla geziyoruz. Tokalaşmak yerine birbirimize el dezenfektanı veriyoruz.

“EVE GİRMEDEN DEZENFEKTE OLUYORUM”

SORU: Eşiniz sizden tedirgin oluyor mu virüs nedeniyle?

ATAKAN: Öyle bir korku yok ama eve gittiğimde bir dezenfekte süreci geçiriyorum.

“SADECE KKTC LİDERİNİ SEÇMİYORUZ”

SORU: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ne bekliyorsunuz?

ATAKAN: Demokrasinin bir gereğidir seçimler. Bugün yapmazsanız bir süre sonra yapmak zorundasınız. 1 yıl ertelenmesi noktasında söylemler var. Bu süreçte ne olacağımızı da kestiremiyoruz. O seçim orada durdukça ve adaylar bu süreçte devam ettikçe çok bir şey değişmeyecek. Zamansızlığından ziyade içinde bulunduğumuz ahval çerçevesinde yaklaşım ve algı sçeimlere yönelik değilmiş gibi görünse de Ekim başına doğru bu algının seçimlere kayacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman çok önemlidir ama şu konjonktürde daha önem kazandı. Sadece KKTC liderini seçmiyoruz, değişen ve şekillenen Doğu Akdeniz coğrafyasında KKTC’yi temsil edecek birini seçiyoruz. Diğer ülkeler gelip çevremizde fink atıyor ve sahil şeridimiz fazlalıkta. Saray siyasetinden uzaklaşıp bölgesel bakarsak çok önemli bir süreç içindeyiz. Kıbrıs Türk toplumunu ve bölgesel anlamda önemli getiri ve götürüleri yaşayacağımız dönemdeyiz ve bu da seçimin önem skalasını yukarıya taşıyor. TC- Yunanistan krizi, Fransa’nın dahiliyeti ve ABD’nin dahiliyeti arttıkça seçimlere bakış da değişiyor.

“ANKETLER GERÇEĞİ YANSITMIYOR”

“Bu anketlerin doğruyu yansıtmadığını anketler de söylüyor. HP barajı geçer mi geçmez mi tartışmaları arasında 2018 seçimlerinde yüzde 17 oyla girdik Meclis’e. Anketlerin gerçeği yansıtıp, yansıtmadığını çok söyleyemeyiz. Kudret Özersay’ın da bu süreçten etkilenip, etkilenmediği noktasında ben kendimi görüşüme göre söylüyorum, sıklıkla seçim çalışmaları için çok fazla sahada olamıyoruz ama görev gereği bulunduğumuz ortamda konu illa ki siyasete geliyor. Vatandaşın bakış açısı şu; hükümet etmeyi bilenleri seçmiyoruz dolayısıyla vatandaş nezdinde pandemide hükümetin başarı ve başarısızlıklarının çok bir karşılığı olmadığını düşünüyorum. Mevki öneminden baktığımızda gerçek anlamda o koltuğu doldurabilecek, Kıbrıs Türk toplumunun geleceği ve çıakrlarını göz önünde bulundurabilecek noktada olması gerekliliğini vatandaş tespit etmiş durumda. Bu olgular da bir araya gelince Sayın Özersay’ın da bu makamda tek kişi olması sonucu ortaya koyuyor.”

“GÜNÜ GELİNCE DÜŞÜNÜRÜZ”

SORU: Akıncı ve Tatar 2. tura kalırsa kime oy verirsiniz?

ATAKAN: Onu o zaman değerlendiririz

“İDEALLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA HP’Yİ KURDUK”

SORU: HP Siyaset için doğru bir yer miydi?

ATAKAN: Tabi ki. Bazı ideallerimiz vardı ve bu kapsamda biz HP’yi oluşturduk ve siyaset yaptık. Geride bıraktığımız süreçte sadece bakanlarımız değil, vekil arkadaşlarımızın da parlemento içerisinde katkı koydukları yasalar bu idealler çerçevesinde. İlk kurulduğumuz günkü enerjimizle yola devam ediyoruz diyebiliriz.

“BÖYLE BİR DÜNYA YOK”

SORU: Kapanma noktasındaki fikriniz nedir?

ATAKAN: Kapanmanın bir seçenek olduğu ama bir yol olmadığını sanırım sadece biz değil tüm dünya anladı. Kavanozun kapağını sıkıca kapayın ve içinde yaşayın. Böyle bir dünya yok. Geciktiğimiz bazı önlemler de vardır elbet. Denetim noktasında ceza ve benzeri şeyleri geçtiğimiz dönemde 70 günde yapıp, hayata geçirmemiz gerekirdi. Sıkı denetimle, kapanmadan, hatta karantina uygulamasını ev karantinasına çevirmek şeklinde elektronik kelepçeyle konumuzun tespit edileceği ve denetleneceği kolluk kuvveti birimi de belirlenerek, önlem alarak, kapanmadan hayatımıza devam etmeliyiz ta ki virüs hayatımızdan çıksın. Bizi esas yoran sıcakkanlı insan olmamız. Biz sıkıya gelemeyiz. Bu virüsün malesef tarihi yok. Hep yaz geldi bu iş bitti dedik ama tüm dünyada aslında bunun öyle olmadığı hatta diğer dalgalarla yeniden nüksettiğini gördük. O yüzden bunu göz önünde bulundurarak devam etmek zorundayız.

“ÖNCE SAĞLIĞI DÜZELTMELİYİZ”

SORU: Daha çok yolcu daha çok uçuş mu diyorsunuz?

ATAKAN: Bazı sektörlere bağımlı bir ekonomik yapısı olan bir KKTC var. Devinim için nüfusa ihtiyacımız var ki bu yapıda turistin gelmesi mümkün olmasa da öğrenciler için konuşabiliriz ama bu sağlığı düzeltmeden olmamalıdır. Önlemimizi alalım, sağlık altyapımızı ve sağlık ordumuzu güçlendirelim. Gerekli tedbirleri alalım ve bir arttırım olacaksa buna paralel olsun.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu