Hep söylerim, gün gelecek bu bozuk düzeni bugün görmeyenler ya da görmezden gelip şu veyahut bu şekilde taraf olanlar da bir gün mağdur duruma düşecek..
Önceki gün ani bir kararla Öğretmen Akademisi Yönetim Kurulunu görevden aldılar. Peki sebep?
Düşünün ki zamanıyla kendi atadıkları insanların hepsini bir şekilde görevden alıyorlar, üstelik işlevsel olarak herhangi bir ihmal ya da kusurları olmadan..
Ehli insanlardan oluşturulan yönetim kurulu bugüne kadar sorunsuz ve uyumlu bir şekilde görevini ifa etti. Ve fakat bu siyasi yönetenler tarafından yeterli görülmedi. Neden biliyor musunuz?
Sırf UBP’li bir Belediye Başkanının akrabasını tekrardan Akademiye Başkan olarak atamak için.. Evet maalesef tarihi misyonu çok çok önemli böylesi bir kurumu düşürdükleri ha bu..
Yasa dışı Doçent yapıldığı ve kurumdaki Doçentlik dosyalarının kaybolduğu iddia edilen UBP’li belediye başkanının akrabasının atanmasına yönelik yapılan bu yanlışa itiraz eden bunu onaylamayan mevcut yönetim kurulu görevden alınıyor.
Oysa bu kişiler AÖA Yönetim Kuruluna atanırken gözetilen kriter liyakata uygunluk, işinin ehli ve o kurumu doğru ve gerektiği gibi yöneterek ileriye taşısınlar öngörüsü etkili oldu ki bu doğruydu..
AÖA Yönetim Kurulu Başkanı Akademisyen Sayın Canan Zeki’yi de, AÖA Yönetim Kurulu’nu oluşturan diğer üyeleri de hiç tanımam. Ve fakat bu konu gündeme gelince kısa bir araştırma yapma gereği duydum.. Bu kişiler gerçekten ehli insanlar ve AÖA Yönetim Kurulu olarak önlerine bilimin ışığını koyarak kendilerine hareket alanı yaratıyorlardı. Kısacası yanlışın karşısında duracak dirayeti hiç çekinmeden, etki altında kalmadan gösterebilecek yönetim erkine sahiptiler..
Atatürk Öğretmen Akademisini olduğundan daha ileriye taşımak için çalışan bu değerli insanlarımızı üç kuruşluk siyaset için görevden almak doğru bir karar değil.
Umarım Sayın Bakan da bunun idraki içinde olur ve bu yanlışı düzeltir, aksi takdirde bunun izahını hiçbir şekilde topluma yapamaz.
