KıbrısManşet

Avcıoğlu: Gerçekleri yazıp halkı doğru bilgilendirmek yine bize düştü

KIB-TEK Yönetim Kurulu eski üyesi Yusuf Avcıoğlu, bir Erhan Arıklı paylaşımı daha.

Erhan Arıklı’nın icraat karnesinin sıfır ile dolu olduğunu belirten Avcıoğlu, Erhan Arıklı’nın açıklamaları ile aslında olan gerçekleri karşılaştırdı. Arıklı’nın çıkış yolunu yine Popülizm ve Hayal Tacirliği’nde bulduğunu ifade eden Avcıoğlu, “Gerçekleri yazıp halkı doğru bilgilendirmek yine bize düştü” dedi.
AVCIOĞLU’NUN PAYLAŞIMI ŞU ŞEKİLDE:
İcraat Karnesi 0 (Sıfır) dolu olan Erhan Arıklı çıkış yolunu yine Popülizm ve Hayal Tacirliğinde bulmuş.
Bize de gerçekleri yazarak halkı doğru bilgilendirmek düştü yine…
❌Erhan Arıklı:
“2030 yılında AB tarafından yasaklanacak olan bu jeneratörlerden kurtulmak en büyük hedefimiz.”
✅Gerçekler:
2030’da çevre yasaları ve hedefleri çerçevesinde AB ülkelerinde yasaklanması planlanan, Jeneratörler değil, Fuel Oil kullanımıdır. Aynı hedefler çerçevesinde 2020 yılı itibariyle bizim kullandığımız %1 Kükürtlü Fuel Oil’den vazgeçmiş %0.5 Kükürtlü Fuel Oil kullanımına başlamışlardır. Dolayısıyla sorun Jeneratör’de değil Yakıtın kendisindedir.
❌Erhan Arıklı:
“Birinci Problemimiz Arz güvenliği. Yani elinizin altında gece ihtiyacını veya güneşin olmadığı dönemlerin ihtiyacını karşılayabilecek garanti enerji kaynağınız olmalı. Bu da enterkonnekte, yani kablo ile elektrik anlamına gelir…. Aksi taktirde gündüz güneşten alırsınız gece karanlıkta kalırsınız. Gündüz güneş gece jeneratör olabilir mi? Bu da mümkün değil. Jeneratörleri teknik olarak bir kaç dakikada kapatıp devreye alamıyorsunuz.”
✅Gerçekler:
Enerji Arz Güvenliği nedir?
Uluslararası Enerji Ajansı, enerji arz güvenliğini, “Enerji kaynaklarının satın alınabilir bir fiyattan kesintisiz bir şekilde ulaşılabilirliği” şeklinde tanımlamaktadır. Bu ise enerji kaynaklarını ÇEŞİTLENDİRMEK ile sağlanabilmektedir, yalnızca TEK BİR KAYNAĞA göbekten bağlanmak ile değil.
Diğer yandan Kablo ile senkron bağlantı yapabilmek, bu bağlantıyı yaparken de arada bir denge kurabilmek için kablonun her iki ucunda da, terazinin iki kefesi gibi enerji üretimi yapılıyor olması gerekmektedir. Dolayısıyla KKTC’deki Santralleri tamamen kapatarak tüm enerjiyi kablodan almak mümkün değildir. Kaldı ki bu kablo bağlantısını yapabilmek için Türkiye’nin Gözlemci Üye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Tam Üye olduğu, 35 ülkeden 42 üyesi bulunan ENTSO-E (Avrupa Elektrik İletim Sistemi Operatörleri Ağı) ‘den İZİN ALMAK gerekmektedir. Bu iznin alınmasının gerektiği TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi) web sayfası ve raporlarında da açıkça yazmaktadır.
➡️Malta Kablo ile İtalya’ya bağlıdır santrallerini kapattı mı? HAYIR.
Fuel Oil ile çalışan Santrallerini yeni yatırımlar ile Doğalgaz’a dönüştürdü.
➡️Güney Kıbrıs İsrail-Mısır-Yunanistan ile Kablo ile bağlantı kurmak için yatırımlar yapıyor. Santrallerini kapattı mı? HAYIR.
Fuel Oil ile çalışan Santrallerini yeni yatırımlar ile Doğalgaz’a dönüştürüyor.
Peki KKTC’deki bu üretimi Fuel Oil yasaklandıktan sonra nasıl gerçekleştireceğiz?
Geriye elimizde konvansiyonel kaynaklardan Kömür, Nükleer Enerji ve Doğalgaz kalıyor. En kirli elektrik üretim modeli olan kömür ile mi? Güvenlik tartışmaları ve toplum tarafından ciddi tepkilere neden olan Nükleer ile mi? Yoksa Kömür ve Fuel Oil’e kıyasla çok daha çevreci olan ve dünyada kullanımı en yaygın olan kaynaklardan biri olan Doğalgaz ile mi? Cevap Doğalgaz. Doğalgaz ile hem çok daha çevreci hem çok daha ekonomik bir üretim yapma olanağı vardır.
Peki Erhan Arıklı Doğalgaz konusunda ne yaptı?
BOTAŞ, KTMMOB, KIBTEK, ODTÜ ekiplerinin birlikte yürüttüğü Doğalgaz çalışmalarını Şubat 2021’de çalışmalar tamamlanmadan sona erdirdi ve ekibi dağıttı. %70’i tamamlanan çalışmalar ise böylece yarım kaldı.
Kısa süreli kapatılıp açılamayan makinalar ise Dizel Jeneratörler değil Buhar Türbinleridir. Teknecikte 2 Buhar Türbini 8 Dizel Jeneratör, AKSA’da da yine Dizel Jeneratörler mevcuttur.
❌Erhan Arıklı:
“İkinci problemimiz ise mevcut iletim hatlarının yetersizliği. Yüksek gerilim hatlarının tamamının değişmesi halinde ancak istediğimiz kadar güneş enerjisini sisteme enjekte edebiliriz.”
✅Gerçekler:
Elektrik üretim tesisleri (Santraller) ile büyük transformatör istasyonları (Trafo Merkezleri) arasındaki hatlar yüksek gerilim (YG); büyük transformatör istasyonları ile küçük transformatör istasyonları arasındaki hatlar orta gerilim (OG), küçük transformatör istasyonları (Trafolar) ile son tüketici arasındaki hatlar alçak gerilim (AG) olarak adlandırılır.
Güneş Enerjisi Sistemleri ise, Evler ve İşyerlerinde Alçak Gerilim, Megawatt bazında tarla kurulumlarında ise Orta Gerilim seviyesinden şebekeye bağlanmaktadır. Yüksek Gerilim seviyesinden şebekeye bağlanan Güneş Enerjisi Sistemimiz yoktur. Olmadığı gibi Yüksek Gerilim Hatlarımız da yenidir.
Yüksek Gerilim hatları 2009 yılından itibaren 66Kv seviyesinden 132kV seviyesine çıkarılmaya başlanmış, bu alandaki yatırımlar ise 2020 yılına kadar devam etmiş, bu yatırımlar çerçevesinde Yüksek Gerilim Hatlarının %90’a yakını YENİLENMİŞTİR. Yüksek Gerilimde 66kV’dan 132kV’a geçişle birlikte Orta Gerilimde de 11kV’dan 22kV’a geçiş için çalışmalar başlatılmış, yeni yatırımlar da bu çerçevede yapılmıştır.
Güneş Enerjisi kaynaklı yaşanan sorunların %95’i Alçak Gerilim seviyesindedir. Orta Gerilimden Alçak Gerilime geçişi sağlayan trafoların voltaj seviye ayarları manueldir. Dolayısıyla yaşanmakta olan Sorunlar abone tarafından farkedildiğinde kuruma bildirilir, KIBTEK personeli tarafından ise manuel müdahale edilerek giderilir. Sorunun yaşanması ile giderilmesi arasındaki bu süreç günler alabilmektedir.
Ne var ki bu sorunlar her mevsim geçişinde değişen tüketim miktarları ile alakalı olarak tekrarlanır, tekrar tekrar personel müdahalesi gerekir. Bunu gidermenin yolu, Akıllı Şebeke yatırımları yapılarak, şebekenin değişen koşullara bilgisayar sistemi vasıtasıyla anlık ve otomatik tepkiler verebilmesinden, buna ilaveten de tüketicilerin ürettiği fazla enerjiyi şebekeye basmak yerine mümkün olduğunca depolayabilmesinden geçer.
❌Erhan Arıklı:
“Başka ülkeler bu tür yatırımları kendi yapamıyorsa yap-işlet-devret modeli ile özele yaptırır. Biz enerji üretimini çeşitlendirmek için 50 megavatlık gazla üretim ihalesine çıkacağız.”
✅Gerçekler:
Hazırlanan ihale, 50 MW Gazla da çalışabilen çift yakıtlı Jeneratör KİRALAMA ihalesidir. “Yap-İşlet-Devret” DEĞİLDİR, AKSA gibi “Yap-İşlet” modelidir. Kiralama süresi 12 yıldır, 12 yıl kira ödendikten sonra Jeneratörler hala özel şirketin malı olmaya devam edecektir.
Not: AKSA’ya ödenen kira yaklaşık Yıllık 26 Milyon $’dır.
Diğer yandan bu Jeneratörlerde kullanılacak gaz nerededir?
Gazı temin edebilmek için Doğalgaz tesisi yapılması gerekmektedir, bu ayrı bir yatırımdır ve bu kiralamanın kapsamı içerisinde değildir. Aksine Doğalgaz teminini çalışan ekip yukarıda da yazdığım şekilde bizzat Erhan Arıklı döneminde dağıtılmış, çalışmalar sonlandırılmıştır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu