Kıbrıslı Türklerin vatandaşlık hakkından mahrum bırakılması hem Kıbrıs Anayasası hem de uluslararası hukuka aykırı
Kızılyürek, Kıbrıs vatandaşlığı hakkı, toprak hukukundan değil, kan hukukundan kaynaklanıyor
VATANDAŞLIK HAKTIR…
Avrupa Parlamentosu Üyesi Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, adanın kuzeyinde karma evliliklerden doğan Kıbrıslı Türklerin vatandaşlık haklarının engellendiğini belirterek, “Oysa bu hem Avrupa hukuku hem de uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi herkesin bir vatandaşlık hakkına sahip olduğunu ve hiç kimsenin vatandaşlık ve vatandaşlık değiştirme hakkından keyfi olarak mahrum bırakılamayacağını açıkça belirtmektedir” dedi. Kızılyürek, karma evliliklerden doğan çocuklar konusunda Politis radyosuna konuşurken, yazılı basına da görüşlerini bildirdi.
VATANDAŞLIK KAN HUKUKUNA GÖRE…
Kızılyürek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, 2007’de Nüfus Kayıt Yasası’nda bir revizyon yaparak karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkını engellediğini, bu kanuna göre, ebeveynlerinden birinin Kıbrıs’a girişinin veya ikametinin “yasadışı” olduğu durumlarda, çocuklara Kıbrıs vatandaşlığı verilmediğini anlattı. Ancak, Kıbrıs vatandaşlarının çocuklarının; ebeveynlerinin kiminle nerede evlendiğine, kiminle nerede çocuk yaptığına bakılmaksızın vatandaşlık hakkına sahip olduklarını vurgulayan Kızılyürek, Kıbrıs vatandaşlığı hakkının, toprak hukukundan (jus soli) değil, kan hukukundan (jus sanguinis) kaynaklandığına dikkat çekti.
BEDELİNİ ÇOCUKLAR ÖDÜYOR…
Kızılyürek, Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu’nun (ECRI) raporlarında, “Çözülmemiş bir siyasi anlaşmazlığın ve ebeveynlerden birinin uyruğuna dayalı ayrımcılığın bedelini çocukların ödüyor olmasından özellikle endişe duymaktadır” denildiğine işaret ederek, “Günümüzde pek çok çocuk geleneksel evlilikler dışında doğmaktadır. Yani, vatandaşlık kazanmak için evlilik zorunlu değildir. Yasa, bu gerçeği görmezlikten geliyor…” ifadelerini kullandı.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI…
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne de değinen Kızılyürek, şöyle devam etti: “Beyanname’nin 15. Maddesi herkesin bir vatandaşlık hakkına sahip olduğunu ve hiç kimsenin vatandaşlık ve vatandaşlık değiştirme hakkından keyfi olarak mahrum bırakılamayacağını açıkça belirtmektedir. Beyanname Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de bağlar, Avrupa Konseyi Vatandaşlık Sözleşmesi’ni imzalamamış olması durumu değiştirmez. Çünkü, vatandaşlıktan mahrum bırakma hem AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma, hem de uluslararası hukuk açısından kabul edilmezdir.”
