Ama nasııııl?
N’oldu yani öyle dediysam!!!
Fenalık yapmadım ki; şaka olsun diye söylediiiim!
-*-*-
Olmaz canlarım benim olmaz!
Bir insanın ten rengi ile şaka yapılmaz!
Bir insanın Afrikalı, Karayipli, Asyalı olması; O’nun “Arap” diye şakaya maruz kalmasını gerektirmez!
Irkçılıktır!
Evet, dikkat edeceksiniz!
-*-*-
Haaa sadece ten rengi de değil!
Cinsel yönelimi ile de şaka yapmayacaksınız!
-*-*-
“Efendim, ama biz Kıbrıslıyık, içimizde hiçbir kötülük yok” diye mi düşünüyorsunuz?
Hiç fark etmez!
Irkçılığın şakası yoktur!
Olmamalıdır!
-*-*-
Dünkü gazetelerde bir haber okudum; inanın üzüldüm…
İlerici sendikalarımızdan biri – ki sendikanın gericisi de olmamalı – açıklama yapmış…
Cumhurbaşkanlığı’nın bir ataması ile ilgili olarak eleştiri getiriyor…
-*-*-
Eğer Cumhurbaşkanlığı’nın ataması “mali açıdan” veya ne bileyim “liyakat açısından” veya adını siz söyleyin, “yasal bakımdan” sıkıntılıysa, elbette eleştireceksiniz!
Ama “yaş ayrımcılığı” ne iş?
-*-*-
“53 yaşında birini atadı…” diyorsunuz!
Evet, bu da bir cins ırkçılıktır ve ilerici sendikamıza yakışmamıştır.
Gazetelerimizin de bu sendika açıklamasını aynı “yaş ayrımcılığı” hatası ile yayınlamış olması, ayrı bir ayıptır.
-*-*-
Cumhurbaşkanı, kadrosunu, bütçesi ve yasaların el verdiği ölçüde, dilediği gibi kurar ve dilediği insanı da istihdam eder…
Ve bazı görevler vardır ki, bu görevleri, henüz hayatla ya da mesleki açıdan tecrübesi bulunmayan insanların yerine getirmesi güçtür, hatta imkansızdır.
-*-*-
Efendim, bahsedilen kişi torpilli bir kişidir!
-*-*-
Burada biraz duraksamak şarttır…
“Conflict of interest!” meselesine bakmak lazım.
Medeni ülkelerde çok önemli bir “kural”dır.
Ama bizim ülkemizde ve Türkiye’de bunun “Türkçe karşılığı” bile yoktur.
-*-*-
Nedir “conflict of interest”?
En basit ifadeyle, “hısımı akrabayı kayırmamak, kollamamak ve tabii ki işe de almamaktır”…
-*-*-
Peki o kişi gerçekten çok iyi yetişmiş bir elemansa?
Ağzıyla kuş da tutsa, buna katlanacaktır!
Münhal açılsa dahi başvuramaz!
Mülakata çağrılamaz!
-*-*-
KKTC çok küçük bir yer!
Doğrudur!
Ve bu “kural”, yargı, yasama ve yürütmede ciddi anlamda ihlal ediliyor değil mi?
Aynen öyle!
Ama yine de “yaş ayrımcılığı” yapmayı, bu ihlaller örtmemeli!
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Dünya’daki ayrımcılık türleri mi?
Bakın, “misilleme” bile ayrımcılıktır!
Hani, “Rumlar şunu yaptıydı, dolayısıyla biz de bunu yapalım” gibi bir “Tahsinabimvari” atak, eskide kalmış, “faşizm” içeren bir ataktır!
Haaa, misilleme yapmamanız, “Rumlar şunu yaptıydı”yı aklamaz korkmayın!
-*-*-
Evet, ayrımcılık türleri nelerdir?
Lütfen, aklımızın bir yerine yazalım ve hele hele de ilerici sendika ya da gazeteyse, daha dikkatli olalım:
-*-*-
“Yaş ayrımcılığı” yapamazsınız…
“Engelli ayrımcılığı” en ciddi suçtur…
“Cinsel yönelim”le ilgili dışlama, işiniz olmamalı…
“Ebeveyn Statü”sü ayrımcılığını da es geçmeyin…
Nasıl mı?
“Emzirmek hariç”, hiçbir anne veya babayı, görevleri ya da hakları konusunda ayıramazsınız…
-*-*-
“Dini ayrımcılık” mı?
En acı ve ağırlardan biridir…
“Ulusal ya da etnik köken ayrımcılığı mı?”…
Bunu her gün, hepimiz, gayet de rahat bir şekilde yapıyoruz ki bu da ayrı yazı konusudur…
-*-*-
Ve “hamilelik ayrımcılığı…” En çok yaptıklarımızdan biridir, özellikle özel sektörümüzde!
-*-*-
“Irk, renk ve cinsiyet ayrıcılıkları”…
En büyük suçlarımız bunlardadır…
-*-*-
Son bir örnek vereyim:
“… Lokantamızda çalışmak üzere, 28 yaşını geçmemiş, prezantabl, bayan garson aranmaktadır”…
Nasıl ilan ama?
Her gün orada – burada okuyorsunuz buna benzer onlarcasını!
28 yaşını geçmemiş!!!
Prezantabl!!!
“Bayan”…
-*-*-
Bu ilanı, İngiltere’de hiçbir gazete yayınlayamaz…
Yayınlarsa suç işler ve ceza alır.
Çünkü gayet iyi bilir ki, “yaş ayrımcılığı, cinsiyet ayrımcılığı ve bir çeşit şekil ayrımcılığı” yapılmaktadır…
Kaldı ki, “bayan” ifadesi de “cinsiyet eşitliği”ne aykırı bir “ifade”dir; bu da ayrı bir makale konusudur…
“Kadın” denmesi, zorunluluktur…
-*-*-
Bunlar bize uymaz mı diyorsunuz?
Uyacaksınız!
Faşist gericiler de uyacak; ilerici sendikalarımızın başkanları da, ilerici gazeteler de!
