KıbrısManşetSiyaset

Bal yapmayan arılar..

Azınlık hükümeti iktidarını devam ettirmek için her yolu mubah görüyor. Muhalefet ise bir şekilde azınlık  hükümetinin değirmenine su taşımaya devam ediyor

TL sürekli değer kaybediyor, bu durum artık çok ciddi boyutlara ulaştı. Cebimizdeki para sürekli azalıyor.

Alım gücü hissedilir derecede düşerken, halk iyiden iyiye fakirleşiyor.

İnsanlar  borçlarını ödeyemez duruma geldi. Birçok işletme iflasın eşiğinde. Mahkemeler alacak, verecek davaları ile doldu. Mazbatalar polisin önünde yığın hale geldi. Hükümet umursamaz bir yaklaşımla adeta  ölü taklidi yapıyor, hiçbir önlem almadan öylece izliyor. Muhalefet ise aciz bir kabulleniş içinde..

Konuşmaktan öteye geçemiyor.

Ana muhalefet partisi lideri Tufan Erhürman azınlık hükümeti ülkeyi yönetemiyor diyor.

Doğru mu?

Doğru..

Erhürman: “Demokrasi ve insan hakları derin yara aldı” diyor.

Doğru mu?

Doğru..

Peki iktidar bundan sorumlu mu?

Evet sorumlu.

Peki ya muhalefet?

O da sorumlu!!

Kimse kusura bakmasın!

Her şey toplumun gözleri önünde yaşanıyor..

Sıkıntılarla halkı baş başa bırakan bir hükümet.

Ve siyaset yaptığını zanneden kısır bir muhalefet.

Dolayısıyla Mecliste halkın sorunlarına odaklanacak ve çözümler üretecek bir yapı yok.

Peki ne yapılmalı?

Azınlık hükümeti iktidarını devam ettirmek için her yolu mubah görüyor. Muhalefet ise bir şekilde azınlık  hükümetinin değirmenine su taşımaya devam ediyor.

Bunun bu şekilde yürümeyeceğini herkes de biliyor..

Erken seçim elbette ben dahil kimsenin arzusu değil.

Hem maddi olarak götüreceklerinden, hem bu sürecin bilinmezliğinden ötürü ülkenin içinde bulunduğu koşulları da göz önüne alınca bunun iyi bir fikir olmadığı ortadadır.

Hele de Meclisin mevcut  aritmetik yapısı içinde güçlü bir hükümet modeli çıkarabilecek durum varken..

Ha bu farklılıklar ile nasıl olacak bu iş?

Tabi ki her farklılığı toplumsal fayda yönüne çevirecek ortak bir akıl yaratılmasıyla bu mümkün olacak..

Ülkemizde birçok sektörün ekonomik sıkıntı içinde olduğunu görüyoruz.

Ve bu kriz gittikçe de derinleşmekte.

İnsanlar çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için elinde maddi değer edebilecek ne varsa satıyorlar.

Hükümetin ise ekonomik hayatı canlandırma yönünde elle tutulur  herhangi bir planı yok.

Saldım çayıra Mevla’m kayıra gidiyoruz.

Böyle ülke yönetilmez.

El yordamı ile  ülke yönetebilir misiniz?

Mümkün mü?

Değil..

Daha önce de birçok kez ifade ettim.

İktidarı, muhalefeti hiç fark etmez ben böyle bir Mecliste milletvekili olsam dışarıya çıkıp insanların yüzüne bakmaya utanırım.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu