Turist vizesiyle ülkeye girip, suç işleyen veya suça karışanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
Cebinde yeteri kadar parası olmayan, kalacak otel rezervasyonu bulunmayan ve sorgulanma gereği de
duyulmadan ülkeye her gün elini kolunu sallayarak giren yüzlerce insan var.
Hal böyle olunca önceden de ülkesinde suç işleyen, hırsızı, uğursuzu, arsızı hatta ülkesinde aranan şahıslar ülkemize akın akın geliyor. Bunun çaresi elbette etkin denetim ve sorgulayıcı bir mekanizmanın oluşmasıdır.
Bunun hiçbir şekilde başka yolu yoktur. Turist statüsünde ülkeye giren herkese maksadına uygun koşullar oluşturulmalıdır.
Ne yapmaya geldiniz? Gezmeye..
Yanınızda kaç para getirdiniz? Getirdiğiniz parayı deklare edin.
Hangi turizm tesisinde kalacaksınız? Rezervasyonunuz var mı?
Kişinin cebindeki parayla ya da herhangi bir bankada göstereceği miktarla ülkede kaç gün kalabileceğine
yetecek miktar olduğu üç aşağı beş yukarı kestirilebilir..
Ama maalesef bu yok.
Seçicilik yok.
Elini kolunu sallayan ülkeye giriyor.
Haliyle bugün gazetelere yansıyan kriminal olaylar şaşırtıcı değil. Fakat kimse ders çıkarmıyor.
Eski ve yeni hapishaneler doldu taştı.
Sırf oradaki durum bile bize konunun vahameti göstermeye yeter.
hep hayıflanarak söyledik; defalarca yazdık, çizdik!
Göstere göstere geldi.
Sevgili Servet Yalçın’ın da sosyal medya hesabından ifade ettiği gibi;
Ne kilitler caydırıcı artık, ne güvenlik kameraları! Bıçak-silah kuşanıp evlere girmeye kalkanlar, hırsızlar ve gaspçılarla doldu memleket! Sebep olanlar utanmıyor, ama bizim kaygı seviyemiz her geçen gün artıyor!
İşte durum tam da budur..
