KıbrısManşetToplum

Başbakan’a cağrı yapan TUTDER’den su konusunda şok edici açıklama

Başbakan Üstel’i bugün basılı medyaya taşıdığı ilanla uyaran Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) şok edici bir gelişmeyi toplumun gündemine taşıdı

“Fonla Desteklenen İşlenmiş Yerel Su Kanser Tehlikesi Taşıyor”

Başbakan Üstel’i bugün basılı medyaya taşıdığı ilanla uyaran Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) şok edici bir gelişmeyi toplumun gündemine taşıdı.

Kaynak suyu bulunmayan ülkede riverse osmosis sistemiyle üretilip şişelenen yerel suların kanserojen etki taşıma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunun bilimsel verilerle de desteklendiğini belirten TUTDER,  kaynak suyu bakımından zengin ülkeler arasında yer alan Türkiye’den ülkemize ithal edilen kaynak sularına Fiyat İstikrar Fonu marifetiyle yüzde 500 lere ulaşan zam yapmanın gerekçesini sordu.

Doğal Kaynak Suya Erişimi Kısıtlamak Kimlere Yarıyor

Başbakan Üstel’e “ Ülkemiz hemen hiçbir doğal kaynak suya sahip değilken; İşlenmiş suyun mineral özelliklerini kaybettiğini bilirken; İşlenmiş suyun bromat nedeniyle kanserojen etkileri olduğu bilinirken;

Yanı başımızda, anavatanımız Türkiye  doğal kaynak su zenginiyken;

Anavatan Türkiye’den  gelen doğal kaynak içme sularına 5 kat yani  %500 oranında fon ve vergi uygulayarak tüketicilerimizin sağlıklı suya erişimi niye pahalılaştırılıyor?

Fon gelirleriniz içerisinde sadece %0.43 bir paya sahip sudan kaynaklanan fonda ısrar niye?

Çocuklarımızın doğal kaynak sularına erişimini kısıtlamak kime/kimlere ne fayda sağlamaktadır? Pahalılaştırdığınız doğal kaynak sularını dar gelirli insanlarımızın satın almasını engellemek hangi mantıkla açıklanabilir?” diyen TUTDER,  Başbakan’a sorumluluklarını hatırlatarak düzenin böyle gitmeyeceği ifadesinde bulundu. Lha

TUTDER’in şok edici bilgiler ve saptamaların yer aldığı Başbakan’a ikinci mektubun tam metni şöyle;

 

“ Açık Mektup 2

Su Sadece Su Değildir

Sayın Başbakan

“Sağlık Bakanlığı açıklamasında, bromatın ne olduğu ve ne gibi zararlara neden olduğuna da yer verildi.    Bromatın, en basit tanımla vücutta uzun sürede kansere neden olan bir kimyasal olduğuna işaret edilerek, sularda içilen bromatın nasıl meydana  geldiğiyle ilgili de şu bilgi verildi:

Ozon, bilinen en kuvvetli dezenfektandır. Dolum amacıyla tesise getirilen suya ozonla zenginleştirilmiş hava yöntemi uygulandığında,  bütün bakteri ve virüslerin dezenfeksiyonu, tat, koku ve rengin giderilmesi, yosunların yok edilmesi ve oluşumunun önlenmesi sağlanıyor.  Ancak bu dezenfeksiyonun çok ciddi bir bedeli var; sularda doğal olarak bulunan bromür maddesi ozon (ozonla zenginleştirme hava yöntemi)  uygulandığında kanserojen bir madde olduğu söylenen bromata dönüşüyor”

Kaynak: 27 Nisan 2019 Kıbrıs Gazetesi

Ülkemizde üretilen yani şişelendirilen kuyu/yeraltı sularının neredeyse tümü “reverse osmosis” metodu ile tüketicinin kullanımına sunulmaktadır.  Yani içmek için kullandığımız yerel su işlenmiş sudur. OZONLANMIŞ SUDUR.

Bu su artık doğal kaynak suyu değildir.

Sayın Başbakan

Bu mektubumuza KKTC Sağlık Bakanlığını yaptığı eski bir açıklama ile başladık. Konuyla ilgili değişen bir durum yok hala. Bromat arada bir bizlere kanserojen yüzünü göstermeye devam etmektedir.

Doktor olmanız nedeniyle suyun sağlıkla ilişkisine hakim olduğunuzu biliyoruz.

Yine doktor olmanız nedeni ile  Reverse Osmosis işlemi sonrasında şişelendirilen yerel sularda kansere yol açıcı, çocuklarımızın gelişimini önleyici  bromatın ortaya çıkma ihtimalinin bir şans değil biyolojik/kimyasal bir sonuç olduğunu bildiğinizden de eminiz.

Sayın Başbakan

Ancak aşağıdaki soruların yanıtlarını bilip bilmediğinizden emin değiliz.

Ülkemiz hemen hiçbir doğal kaynak suya sahip değilken;

İşlenmiş suyun mineral özelliklerini kaybettiğini bilirken;

İşlenmiş suyun bromat nedeniyle kanserojen etkileri olduğu bilinirken;

Yanı başımızda, anavatanımız Türkiye  doğal kaynak su zenginiyken;

Anavatan Türkiye’den  gelen doğal kaynak içme sularına 5 kat yani  %500 oranında fon ve vergi uygulayarak tüketicilerimizin sağlıklı suya erişimi niye pahalılaştırılıyor?

Fon gelirleriniz içerisinde sadece %0.43 bir paya sahip sudan kaynaklanan fonda ısrar niye?

Çocuklarımızın doğal kaynak sularına erişimini kısıtlamak kime/kimlere ne fayda sağlamaktadır?

Pahalılaştırdığınız doğal kaynak sularını dar gelirli insanlarımızın satın almasını engellemek hangi mantıkla açıklanabilir?

Sayın Başbakan

Bu mektubumuzdaki sorularımız şimdilik bu kadar. Bir sonraki mektubumuzda daha başka sorularımız ve de bu sorulara kendi yanıtlarımız olacaktır.

Bu sorularımıza cevap verip vermeyeceğinizi bilmiyoruz.

Ancak şunu biliyoruz:

Bu düzen böyle gitmez – Siz Sorumlusunuz ”

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu