EkonomiGenelKıbrısManşetSiyasetToplum

Başbakanlık önündeki oturma eylemi 2. gününde devam ediyor

TDP Gençlik Örgütü’nün Genel Başkan Mine Atlı ile birlikte başlattıkları Başbakanlık nöbeti ikinci gününe girdi, eylemciler geceyi ateş yakarak ve vatandaşların getirdiği yiyecek ve battaniyelerle çadırda geçirdi.

Gece CTP ve TKP’nin de destek verdiği Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü’nün Genel Başkan Mine Atlı ile birlikte başlattıkları Başbakanlık önündeki oturma eyleminin ikinci gününe girildi.

Eylemciler geceyi ateş yakarak ve vatandaşların getirdiği yiyecek ve battaniyelerle çadırda geçirdi.

ATLI: BİNLERCE OLDUK SOKAĞA ÇIKTIK AMA NE TALEP ETTİK?

Genel Başkan Mine Atlı, sabahın erken saatlerinde yaptığı açıklamada, ülkenin yangın yeri olduğunu, insanların evlerine süt, ekmek götüremediği bu günlerde hükümet ve Cumhurbaşkanı‘nın ise hala külliye yapımıyla, Türkiye ziyaretleriyle ve suni gündemlerle günlerini geçirdiğini vurguladı.

Atlı, “Dün insanların nefes alamadığı bu ekonomik krize karşı bir eylem çağrısı yapıldı. Üzerimize düşeni yaptık ve bu eyleme örgütler olarak katılım sağladık. Ciddi bir katılım sağladık. Binlercemiz dün sokaktaydı. Ancak nerden bahsettik, ne talep ettik?” diye sordu.

“SORUNLARIN KAYNAĞINI GÖSTEREREK TALEBİ YÜKSELTMEK GEREK”

Bu güne kadar yürütülen eylemlerin öneminin altını çizerek artık eylemlilik şekillerinin çeşitlendirilmesi gerekliliği dikkat çeken Atlı, sorunlarımızın kaynağını göstererek, adres göstererek, talebi yükseltmek gerektiğine vurgu yaptı.

Atlı, “Bu iktidarın gailesi toplum olsa, ekonomiyi düzeltme olsa, ekmek ve sütü subvansiye etmek olsa, üretime destek verirdi, kaynaklarımıza sahip çıkardı, iyi bir denetimle vergisini toplar, bu halkın kendi kendine yetip insanca yaşamasını sağlardı. Ama yapmadılar çünkü böyle bir iradeleri yok” dedi.

Atlı sözlerine şöyle devam etti:

“Onların iradesi biattir. Onların iradesi yok olmamızdır. Bizi bağımlı kılmak, şükretmek, şükrettirmektir. Biz bu değiliz. Bu toplum bu değil.

Biz biat etmeyeceğiz. Mücadelemizi bize çizilen çerçevenin dışına çıkaracağız. Korkmayacağız, susmayacağız. Yarattıkları düzen ellerinde kaldı, hesap verin diyeceğiz. Biz kendi ayakları üzerinde duran, her şeye rağmen barış kültürünü yaşatan, direnen, var olan bir toplum olacağız. Bizi yok edemezler. Buradayız”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu