Basın-sen sosyal medyadan yapmış olduğu açıklamada “Kendi insanına bu kadar düşman olan bir hükümetin bu toplumun geleceğini düşünmesini beklemek saflıktır” diyerek “Toplumumuzu ve örgütlerimizi, her anlamda bu zihniyete karşı mücadeleyi arttırmaya, demokratik hak ve özgürlüklerimizden, sınıfsal anlamda yaratılan adaletsizliğe kadar bu zihniyetin tüm despotluğuna son vermeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Açıklamanın tamamı ise şöyle:
“Geri ödemek koşuluyla 2021 yılının ilk üç aylık hayat pahalılığının maaşlara yansıtılmamasını anlayışla karşılamış, hükümetin bu adımını pandemi sürecinde yaşanan ekonomik tedbirlerden birisi olarak kabul etmiştik.
Kıbrıs Türk Toplumu bir yılı aşkın bir süredir içerisinden geçtiğimiz sürecin sadece sağlıkla değil ekonomiyle de alakalı olduğunu yaşayarak öğrenmiştir. Binlerce iş yeri kapısına kilit vururken, onbinlerce emekçi işsiz ve aşsız kalmıştır. Bu süreçte gerek hükümetin tek başına açıkladığı ekonomik tedbirler gerekse de Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan ekonomik protokoller mağdur olan kesimlerin derdine derman olmazken ve resmen orta sınıf diye bir şey kalmazken, aynı paketlerin içerinden yeni saray yapımı çıktı. Yine alınan tedbirler arasında ne örtülü ödeneklere dokunuldu, ne de siyasi partilere verilen desteklere!
Meclisin açık olduğu bir dönemde azınlık hükümetinin çıkarttığı KHK ile hayat pahalılığını sorgusuz sualsiz kesmesi tam bir diktatörlük örneğidir. Üstelik mecliste azınlık durumunda olan bir hükümetin bu yola başvurması alınan kararın hükümsüz olduğunu göstermektedir. Kendi insanına bu kadar düşman olan bir hükümetin bu toplumun geleceğini düşünmesini beklemek saflıktır. Toplumumuzu ve örgütlerimizi, her anlamda bu zihniyete karşı mücadeleyi arttırmaya, demokratik hak ve özgürlüklerimizden, sınıfsal anlamda yaratılan adaletsizliğe kadar bu zihniyetin tüm despotluğuna son vermeye çağırıyoruz.”
