CTP Milletvekili Doğuş Derya ile HP milletvekili, İçişleri eski bakanı Ayşegül Baybars arasında sosyal medyadan yurttaşlık ve vatandaşlıklarla ilgili tartışma yaşandı.
Baybars’ın gerek dörtlü gerekse de ikili koalisyon döneminde söz konusu yasanın geçemediğine yönelik ifadelerine CTP milletvekili Doğuş Derya tepki gösterdi. Bunun üzerine ise Baybars’tan cevap gecikmedi.
İçişleri eski Bakanı Ayşegül Baybars, Derya’ya verdiği cevapta, “Bu konuda yıllardır çalıştığını bildiğim Sayın Doğuş Derya’nın mensubu olduğu partinin neden bugüne kadar bir tasarıyı dahi meclise sunmadığını da yarın mecliste yüz yüze sorar umarım biz de samimi cevabını alırız. Merak etmeyin ben sizi sosyal medyada açıklama yapmaya davet etmeyeceğim” ifadelerine yer verdi.
HP Milletvekili Ayşegül Baybars’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Sayın Doğuş Derya ve konuyla ilgilenen diğer arkadaşlarım,
belki sosyal medya önünde değil ama yüz yüze yaptığımız konuşmalarda gayet açık bir şekilde düşüncemi sizlere defalarca ifade ettim. Söz konusu yasa tasarılarıyla ilgili kimin isteksiz veya hazır olmadığını da sizlere açıkça söyledim. Bitip bitmediğini tartışmamıştık, çünkü bitmişti ve siz de beni gayet iyi anladığınızı ifade etmiştiniz. Bu nedenle hala bugün bu soruyu neden bana sorduğunuzu ve neden kendi partinize sormadığınızı anlayabilmiş değilim. Bunu sormuşken bir de 30 yıllık bir meseleyi defalarca hükümette olan ( yanılmıyorsam yaklaşık 14 yıl) bir partinin mensubu olarak neden hayata geçiremediğiniz konusunda da cevap alır, onu da bizlere açıklarsınız diye düşünüyorum.
Gereksiz polemik yaratmamak adına ben yine de kendi düşüncemi size ve konuyla ilgilenenlere bir kez daha net ifade edeyim. Çünkü bu gibi toplumsal meselelerde birbirimizi sosyal medya önünde tartışmaya çekmek yerine mecliste uzlaşıp yasa yapmak daha gereklidir.
1993 yılında yürürlüğe girdikten sonra güncelliğini yitirmiş olan ve sıklıkla dile getirilmeye başlayan, 2000’li yıllarla birlikte Kıbrıs Türk halkının sürekli gündemine getirilen Yurttaşlık Yasası, oldukça uzun bir süredir, ülkede bulunan tüm siyasi partilerin bildirgelerinde yer alan bir reform talebi olarak önümüzde durmaktadır.
2016 yılında Halkın Partisi’ni kurduktan sonra, gerek ilk genel seçimdeki seçim manifestomuzda gerekse 3 yıllık sürede yer aldığımız her iki koalisyon protokolünde bu konudaki yasa çalışmalarını tamamlayacağımızı kayıt altına almıştık.
Her iki dönemde de koalisyon ortaklarımıza hazırladığımız beyaz kimlik ve yurttaşlık yasa tasarılarını sunmuş ve niyet göstermelerini beklemiştik.
Bilindiği üzere koalisyonlar asgari müştereklerde buluşmayı gerektiren ortaklıklardır. Koalisyonlarda bir partinin ortaya koymuş olduğu samimi çabanın mutlaka bir sonuca ulaşacağı garantisi de yoktur. Bu ancak tüm ortakların konuya samimiyetle bakmaları ile mümkün olabilir.
Nasıl ki 1990’lı yıllardan bugüne, bu konuda samimiyetinden hiç bir kuşku duymadığım bazı partiler bu yasaları, gerek koalisyon ortaklarının itirazı gerekse motivasyon eksiklikleri yüzünden hayata geçiremediler, son dönemde de biz, koalisyon ortaklarımızın gerek koalisyondan kaynaklı sorunlar gerekse bu konudan öte başka konulara olan motivasyonlarının daha ön plana çıkması yüzünden konunun yasallaşmasını tamamlayamadık.
Bilinmelidir ki gerek şahsımın gerekse partimin konuya bakışı son derece samimi ve yapıcıdır ve aynı noktadadır. Yeni kurulan azınlık hükümetin koalisyon programında da yer aldığı görülen bu yasa tasarılarını hayata geçirmek konusunda eğer herkes bizim gibi samimi ise çalışmasını tamamladığımız tasarıların ivedilikle görüşülmesi konusunda uzlaşır, bir an önce yasalaşmasını hep birlikte sağlarız.
Bu konuda yıllardır çalıştığını bildiğim Sayın Doğuş Derya’nın mensubu olduğu partinin neden bugüne kadar bir tasarıyı dahi meclise sunmadığını da yarın mecliste yüz yüze sorar umarım biz de samimi cevabını alırız. Merak etmeyin ben sizi sosyal medyada açıklama yapmaya davet etmeyeceğim.”
