EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Bayramdan sonra eylemler kapıda

Akaryakıta son 2 ayda gelen zamlar sadece vatandaşın cebine değil, piyasaya hayat pahalılığı olarak yansıyor. Akaryakıta gelen zam nedeniyle iğneden ipliğe her şeyin fiyatı zamlanacak. GIYNIK Gazetesi’ne konuşan KTEZO Başkanı Kanber, yeniden sokağa ineceklerini açıkladı


KANBER: ANLADIKLARI DİLDEN KONUŞACAĞIZ… 50 bin kişinin işsiz kaldığı ve 5 bin işletmenin de kepenk kapattığı bir dönemde Ekonomi Bakanlığı’nın ardı ardına zam açıklamasının toplumdan kopuk bir yaklaşıma sahip olduğunun bir göstergesi olduğuna değinen KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, bayram tatilinin ardından örgütlenerek sokağa çıkacaklarını açıkladı. Ülkeyi yönetenlerin halktan gelen sese kulak tıkadıklarını vurgulayan Kanber, “Bu yüzden onların anladıkları dilden konuşmak gerekiyor. Elimizden geleni yapmak zorundayız. Bunun için de toplumun tüm kesimleri beraber hareket edeceğiz” dedi.

DENİZ: HANE HALKI YOKSULLAŞIYOR… Maliye’nin kasasında para kalmadığını ve piyasada meydana gelen artışların doğrudan tüketiciye yansıtılacağı bir döneme girildiğini kaydeden KTTO Başkanı Turgay Deniz, akaryakıt fiyatlarında ve dolayısı ile bütün mal ile hizmetlerde meydana gelen fiyat artışlarının piyasada yeni dengeler kurulmasına neden olacağına işaret etti. “Hane halkı yoksullaşıyor, bunu gözlemleyebiliyoruz. Zaten rakamlar da bunu söylüyor. Dövize müdahale edemeyeceğimize ve zamları önlemeyeceğimize göre, hane halkının ve işletmelerin gelirlerini nasıl artırabileceğimizi düşünmeliyiz” diyen Deniz, iyimser bir tablo çizmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

Akaryakıta yapılan zamlar girdi maliyetlerini ve üretim maliyetlerinin de yükselmesine neden olacağı için piyasada yine fiyat artışları kapıda. Halkın alım gücü yerlerde sürünürken, özellikle akaryakıta yapılan zamlarla birlikte maliyetleri yükselen firmalar, bunu kaçınılmaz olarak fiyatlarına ve hizmet bedellerine yansıtacak. Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, akaryakıt zammının piyasaya yansımasının ne şekilde olacağına ilişkin GIYNIK Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.

KANBER: EKONOMİ BAKANLIĞI TOPLUMDAN KOPUK BİR YAKLAŞIMA SAHİP

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber, pandemi sürecinde dördüncü kez akaryakıt fiyatlarının zamlandığını ve bu zammın hayat pahalılığı olarak yansıdığını dile getirerek,  “Akaryakıt tüm temel girdileri etkileyen bir giderdir” dedi. Üretimde, TL’nin de değer kaybı ve yaz sıcakları göz önünde bulundurulduğunda, işyerlerindeki enerji tüketiminin oldukça fazla olduğu ve bu dönemde esnafın zor durumda olduğunu vurgulayan Kanber, girdi maliyetlerinin fiyatlara zam olarak yansıdığını ifade etti.  Kanber, 50 bin kişinin işsiz kaldığı ve 5 bin işletmenin de kapattığı değerlendirildiğinde, Ekonomi Bakanlığı’nın ardı ardına zam açıklamasının toplumdan kopuk bir yaklaşıma sahip olduğunun bir göstergesi olduğuna vurgu yaptı.

BAYRAM SONRASINDA SOKAĞA İNECEKLER!

“Elimizden geleni yapmak zorundayız. Bunun için de toplumun tüm kesimleri beraber hareket etmeliyiz” diyen Kanber, bayram sonrasında sokağa çıkacaklarının mesajını vererek, halkın tepkisine rağmen ülkeyi yönetenlerin ve halkın sesine kulak tıkayanların anladıkları dilden konuşmak gerektiğini vurguladı. Kanber, ithal ürünlerle rekabetin azaldığını belirterek, tüm hammaddelerin çoğunun yurtdışından ve dövizle ülkeye geldiğini kaydederek,  daha iyi şartlarda üretim yapan ülkelerle rekabet edilebilirliğin çok zor olduğunu söyledi.

Yerel üretimin desteklenmesi noktasında yetersiz kalındığına değinen Kanber, “Üretmeyi başarmalıyız ve tüm olanakları zorlamalıyız. Tarım veya küçük ölçek üretim teşviklendirilmeli, geliştirilmeli ve ileriye taşınmalıdır” dedi.

“HÜKÜMET, ESNAFI YALNIZ BAŞINA BIRAKTI”

Kanber, hükümetin plansız hareket ettiğini ve esnafın yalnız başına bırakıldığına değinerek, “Herkes zor durumda ve bunu yapamıyorlarsa bu kapasiteye yol verilmeli” dedi.

Hükümet edenlerin yeni bir enerjiyle, yeni baştan başlayabilecek bir yapıda olması gerektiğini savunan Kanber, ‘Biatçı’ bir kültürle siyasal yapıyı seçmeye devam edildiği takdirde şu anki gibi bir tablonun ortaya çıkmaya devam edeceğini ifade etti.

Kanber, ülkenin bu raddeye gelmesinde toplumun tercihlerinin büyük bir etkisi olduğunun altını çizerek, KKTC olarak tanınma fırsatı sağlayabilecek referanslar ile yaptıklarıyla bunu ortaya koyabilecek, doğruları uygulayabilecek, nitelikli insanlara ihtiyaç olduğunu ifade etti.

“HÜKÜMETİN BAŞTA OLABİLME NEDENİ ‘ÇIKARCILIK’”

Toplumsal bilinçle yeni bir yapıya karar verilebileceğinden söz eden Kanber, en önemli unsurun özgür bir birey olmaktan geçtiğini ve ancak bu şekilde şu anki algoritmanın değiştirebileceğini belirtti.

KTEZO Başkanı Kanber, şu anki statükonun arz ve talep ilişkisi üzerinden yapılandığına dikkat çekerek, hükümet edenlerin başta olmalarının tek sebebinin ‘Çıkarcılık’ olduğunu söyledi.

Kanber, insanların çıkarlarını en iyi ortaya koyan zamanda daha fazla milletvekili çıkarıldığını ve hükümeti oluşturduklarını ekleyerek, şunları söyledi:

“Artık bu ülkede çıkar ilişkisinden kurtulabilmek adına öncelikle sosyal bir devlet olabilmeli ve ilkeleri ortaya koymalıyız. Tek kurtuluşumuz bu, aksi halde çıkarcı insanlar kendi varlıklarını sürdürebildikleri sürece başta kimin olduğunu önemsemeyecekler.”

DENİZ: ENERJİ İHTİYACI ÇOK BÜYÜK ÖLÇÜDE PETROLDEN KARŞILANIYOR

KTTO Başkanı Turgay Deniz, akaryakıt veya petrol fiyatlarında meydana gelen artışların, sadece KKTC’de değil bütün dünyada fiyat oluşumlarına büyük ölçüde etki ettiğini kaydederek, bu nedenle bütün dünyada enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi üzerinde önemle durulduğundan bahsetti.

Bu sayede enerji fiyatlarındaki dalgalanmanın azaltılması veya bu dalgalanmanın sadece petrol fiyatlarına bağlı olmaktan kurtarılması için çalışmalar yapıldığını ifade eden Deniz, KKTC’deki enerji ihtiyacının çok büyük ölçüde petrolden sağlandığını hatırlattı ve şunları söyledi:

“Elektrik üretiminde olduğu gibi, sanayide veya ticari hayatta akaryakıt en önemli girdidir. İş makinelerinin ve dağıtım araçlarının kullanımını, hane halkının seyahat ihtiyacını nasıl karşıladığını düşünürsek, akaryakıt fiyatlarında yaşanacak artışın piyasayı etkilememesinin olanaksız olduğunu rahatlıkla görebiliriz.”

“PETROL FİYATLARI İLE DÖVİZ ARTIŞI AKARYAKIT MALİYETLERİNİ DAHA DA YÜKSELTECEK”

Küresel ölçekte meydana gelen gelişmelerin ve döviz fiyatlarındaki yükselişin akaryakıt maliyetlerini artırdığını belirten Deniz, “Korkumuz, ham petrol fiyatları ile döviz fiyatlarının yükselmeye devam ederek akaryakıt fiyatlarını daha da yukarıya çekmeye devam etmesidir ama ne yazık ki bu konuda da iyimser olamıyoruz. Ham petrol fiyatları ile dövizde meydana gelecek artışlarla birlikte akaryakıt fiyatları da yükselecektir” dedi.

Deniz, hükümet edenlerin bunu görmediğini ve yükselen maliyetlere karşılık akaryakıtın eski fiyatlardan satılmaya devam edebilmesi için bu fiyatların devlet kaynakları ile desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, ne yazık ki hükümet üyelerinin de pek çok iş için para bulamadıklarını zaten kendilerinin ifade ettiklerini söyledi.

“HANE HALKI YOKSULLAŞIYOR!”

Maliyenin kasasında para kalmadığını ve piyasada meydana gelen artışların doğrudan olarak tüketiciye yansıtılacağı bir döneme girildiğini kaydeden Deniz, akaryakıt fiyatlarında ve dolayısı ile bütün mal ile hizmetlerde meydana gelen fiyat artışlarının piyasada yeni dengeler kurulmasına neden olacağına işaret etti.

Deniz, salgın başladığında, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını üstüne basarak söylediklerini yineleyen Deniz, o günleri yaşamaya başladığımızı ve bunun işletmelere, hane halkına ve devlete büyük etkileri olacağından söz etti.

“Hane halkı yoksullaşıyor. Bunu gözlemleyebiliyoruz. Zaten rakamlar da bunu söylüyor” diyerek adeta isyan eden Deniz, yoksullaşmaya karşı neler yapılabileceği konusunda ortak bir proje oluşturulması gerektiği konusuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Fiyatların yükselmesini önleyemeyeceğimize göre, gelirlerimizi, hane halkının gelirlerini ve işletmelerin gelirlerini nasıl artırabileceğimizi düşünmeliyiz. Bizim sorunumuz, gelirleri artırma üzerinde çalışmamamızdır. KTTO, hazırladığı raporlar ve düzenlediği toplantılar ile bu konuya eğilmeye çalışıyor. Devlet, iş dünyası, çalışanların örgütleri, sivil toplum örgütleri, hep birlikte bu konuya odaklanmamız gerekiyor. Yapmamız gereken budur. Bunu yapamazsak fiyat artışlarının olumsuz etkilerinden korunmamız da mümkün olmayacaktır.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu