KıbrısManşetSiyaset

Bıçak kemiğe dayandı halk sokağa indi

Faiz Sucuoğlu başbakanlığında kurulan hükümetin hayat pahalılığı bir yana, her gün biraz daha yitirilen alım gücü karşısında takındığı umursamaz tavrı halkı sokağa döktü.  Yoksulluğa ve yok oluşa karşı binlerce insan dün Başbakanlık önünde "hükümet istifa" diye yeri göğü inletti

Faiz Sucuoğlu başbakanlığında kurulan hükümetin hayat pahalılığı bir yana, her gün biraz daha yitirilen alım gücü karşısında takındığı umursamaz tavrı halkı sokağa döktü.  Yoksulluğa ve yok oluşa karşı binlerce insan dün Başbakanlık önünde “hükümet istifa” diye yeri göğü inletti.

Elbette bugünlere bir günde gelinmedi.

Yıllarca ısrarla sürdürülen bozuk düzenin bir getirisi olarak bugün bunun bedelini çocuklar  dahil hepimiz ödüyoruz.

Yanlış politikalar nedeniyle önce üretimden koparıldık. Akabinde dünya ile entegre olabileceğimiz ne varsa ortadan kaldırıldı. Böylelikle uluslararası alandan da tecrit edildik. Toplumsal hoşgörüyü kaybettik.

Bireysel kurtuluşun peşinde koştuk.

Gün geldi  birbirimizin sırtına basarak kendimize yer edinmeye çalıştık.

Süregelen bu düzenin geleceğimizi karanlığa götürdüğünü bile bile bana dokunmayan yılan bin yaşasın dedik.

Komşumuzun aç kalmasını görmezden geldik. Kısacası bu düzenin bugünlere gelmesinde çoğumuz pay sahibiyiz.

Ve nihayetinde artık nefes alamaz hale geldik.. Bıçak kemiği de delip geçince binlerce insan sokağa döküldük.

Lefkoşa’da yollar sokaklar akın akın gelen insanlarla doldu. Sokakta öfke büyüktü. Binlerce insan artık daha fazla yoklukla, yoksullukla, yok oluşla karşı karşıya kalmak istemiyordu.

Hükümet istifa sesleri Lefkoşa sokaklarında yankılandı dün…

Peki ama bugün bu ülkeyi yönetenleri seçenler kimlerdi?

Aynı kişileri tekrar tekrar seçip Cumhuriyet Meclisine girmelerini ve hükümetlerde yer almalarını sağlayanlar kimlerdi?

Her şeyden önce bu özeleştiriyi önümüze koymamız gerekiyor.

Velhasıl dün Lefkoşa’da fakirleşmeye karşı, yok oluşa karşı, demokratik değerlerin hiç edilmeye çalışılmasına karşı her kesimden, her siyasi görüşten 7’den 70’e halk sokaklara döküldü. Nitekim dünkü eylem toplumsal bir hareket idi. Hiçbir siyasi partinin, sivil toplum örgütünün veyahut belli bir ideolojinin tekeli yoktu sokakta.

Herkes de bunun idraki içindeydi.

Sağ, sol demeden her kesimden binlerce insan sokaklara döküldü ekmeği için, çocuklarının geleceği için..

Kısacası sokakta halk vardı.

Her gün biraz daha fakirleşen insanlar.

Her gün evine ekmek götürmekte zorlanan insanlar, geçim sıkıntısı çeken ailesinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan insanlar, faturalarını ödeyemeyen ve birçok mali yükümlülüğünü yerine getirmeyen insanlar,her akşam karanlığa mahkum edilen insanlar, yiyecek bulmak için çöp karıştıran insanlar, çocuğuna okul harçlığı veremeyen insanlar, memleket gailesi çeken siyasi partiler, milletvekilleri, işini aşını korumaya çalışan esnaf, şirketini ve çalışanını kurtarmak için sokağa çıkan iş insanı, öğretmenler, hekimler, mühendisler, hemşireler, avukatlar, gazeteciler  tüm kamu çalışanları, herkes sokaktaydı.

Ve fakat bütün bunlara rağmen, hiçbir şey yokmuş gibi davranan bir hükümet var.

Toplumsal önceliklerin idraki içinde olmayan bir hükümetle karşı karşıyayız maalesef.

Burada yazmadan geçemeyeceğim bir konu daha var. Toplanan binlerin oluşturduğu kalabalıklar çok kıymetli bir güç oluşturdu toplumsal mücadele adına. Umarım bu potansiyel olabilecek en verimli hale getirilir.

Hükümetin ise toplumsal öncelikler ve ihtiyaçlar ışığında bu mesajı doğru okuması gerekiyor.  Bu arada dün insanlar sokaklarda ekmek mücadelesi için yürüdüler, sloganlar attılar, şarkılar söylediler. Lefkoşa’ya akın akın insanlar geldi, mahşeri bir kalabalık oluştu. Böylesi toplumsal bir eylemi aktarmak yerine yemek programı vermeyi tercih etti Bayrak Radyo Televizyon Kurumu. Üstelik  halkın vergileriyle faaliyet gösteren devlet televizyonu.. Çok yazık çok..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu