EğitimKıbrısManşetSağlıkSiyaset

Bir ay sonra okullar açılacak..

Yapılması gereken şey, süreç içinde  ne olursa olsun okulları sonuna kadar açık tutacak tedbirlerin bugünden alınmasını gerektiriyor.

Okulların açılmasına yaklaşık 1 ay kala Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Amcaoğlu, 2021-2022 öğretim yılında yüz yüze eğitimi hedeflediklerini belirterek, “aşı olun” çağrısı yaptı.

Amcaoğlu özellikle okul öncesi  ilk ve orta dereceli okullarda görevli öğretmenlerin ve yaşı uygun olan öğrencilerin aşı olması gerektiğine vurgu yaptı.

Elbette bu telkin haklı gerekçelere dayanır.

Zira gidişat iyi bir seyir yakalamadı.

Lakin bu serzeniş için biraz geç kalınmış, üstelik eksik de bırakılmış.

Geçtiğimiz Nisandan bu yana önümüzdeki akademik yıl (2021-2022) ilk ve orta dereceli okulların aynı zamanda üniversitelerin yüz yüze eğitime başlayacağı öngörülüyordu

Bu süreden sonra önümüzde yaklaşık 5 aylık bir zaman dilimi vardı. Bugün ise aradan 4 ay gibi bir zaman geçti… Artık okulların açılmasına ramak kaldı, nihayetinde sayılı günler..

Dolayısıyla daha sistemli, daha planlı ve  organize bir hazırlık dönemi geçirmemiz gerekiyordu.

Örneğin okul öncesi ilk ve orta eğitimde görevli şu kadar öğretmen, şu kadar personel ve çalışanın bugüne kadar kaçta kaçı aşı olmuştur.

Aynı şekilde aşıya yaşı uygun olan kaç öğrenci vardır, bunların kaçta kaçı aşı olmuştur bilgisi üzerinden bir planlamaya gidilmesi doğru olandı.

Ve elbette üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin aşı organizasyonuna katılımı yeterli olmuş mudur? Yüz yüze eğitime katılması planlanan yaklaşık 100 bin üniversite öğrencisinin aşı organizasyonlarına gösterdikleri ilgi ne durumdadır?

Bütün bunların bilgisine ulaşmak gerekiyordu bu süre zarfında ki gerekli planlama sağlıklı bir şekilde yapılabilsin. Öyle anlaşılıyor ki ilgili bakanlığın elinde bu yönde veriler yok.

Bunun yanında okul öncesi, ilk ve orta dereceli okullarda nasıl nasıl bir sistem kurulacak?

Örneğin 30/40 kişilik sınıflarda sosyal mesafe nasıl sağlanacak? Seyreltilmiş eğitim düşünülüyorsa bu ne şekilde tatbik edilecek?

Yeterli derslikler var mı? Okulların fiziki nitelikleri pandemi koşullarına göre hizmet verecek şekle getirildi mi? Aynı şekilde üniversitelerde nasıl bir planlamanın hayata geçirilmesi düşünülüyor?

Malum vakalar artarak devam ediyor, üstelik gribal enfeksiyon hastalıklarının sıklıkla görüldüğü bir mevsimde de değiliz henüz.

Kasım, Aralık ve Ocak aylarında  vakalarda çok daha fazla artışların olacağını  öngörüyor uzmanlar. Şu anda bile Temmuz ayının sonundayız rekor vaka sayılarını görmeye başladık. Pandemi hastanesinin  kapasitesi de dolmak üzere. Burada şimdiden gerekli önlemleri almaz ve toplumsal duyarlılık göstermezsek bu akıbet bizi iyi bir noktaya taşıyamaz.

Şu çok açık ki, 7’den 70’e bir rehavet içine girdik.

Virüs yokmuş, salgın bitmiş gibi davranıyoruz.

Oysa virüs yeni yeni varyantlarla tüm hızıyla devam ediyor. Salgın bitmiş değil.

Bulaşma riski yine çok yüksek.

Ve en önemlisi aşı olmamakta direnen bir kesim vardır. Ve bu kesim ikna olmuyor.

Elbette bu noktada da devletin bazı uygulamaları hayata geçirmesi kaçınılmaz olmuştur.

Aşı kuşku yok ki yeni dünya düzeninin bir parçası haline gelmiştir. Aşı karnesi/belgesi olmadan seyahatler yapılamıyor, hatta kamuya açık birçok alandan yararlanılamıyor, bağımlı bir çalışma hayatınız varsa işinize devam edemiyorsunuz..

Ve en önemlisi bu virüsü kaptığınız zaman aşısız olduğunuz için aşılı insanlara göre çok daha fazla zarar görme ihtimaliniz var.

Bütün bu gerçekler ortada dururken belli ki önümüzdeki akademik yıl da sancılı geçecek.

Lakin yapılması gereken şey, süreç içinde  ne olursa olsun okulları sonuna kadar açık tutacak tedbirlerin bugünden alınmasını gerektiriyor.

Aksi takdirde bir akademik yılı daha kaybederiz..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu