Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan KKTC Cumhuriyet Meclisinde yaklaşık 40 dakika konuştu.
Sizi o gecekondu görünümlü Cumhurbaşkanlığı binasından kurtaracağız size yeni külliye yapacağız, millet bahçesi yapacağız, yeni Meclis binası yapacağız dedi, kendisini hayranlıkla dinleyen ev sahibi olduklarını düşünen UBP,HP,DP,YDP ve sözde bağımsız olan milletvekilleri tarafından coşkulu bir şekilde alkışlandı..
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’ye döndükten sonra ise video konferans aracılığıyla düzenlenen 81 ilin AKP teşkilatı ile bayramlaşma programında konuştu, KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyarete değindi. Cumhuriyet gazetesi Ankara bürosunun haberine göre KKTC’nin adını ve anayasasını değiştirmeyi planladıklarını açıkladı..
Peki bundan Kıbrıslı Türklerin haberi var mı?
Yok.
Sayın Erdoğan Kıbrıslı Türklerin iradesinin temsil edildiği Cumhuriyet Meclisinde Külliye yapımından, millet bahçesi tasarımından, yeni Meclis binası inşaatından bahsetti ama KKTC’nin adının ve Anayasasını değiştirmeyi istediklerinden bahsetmedi!
Oldu mu yani şimdi bu?
Bir başka ülkenin Cumhurbaşkanı egemen KKTC’nin adının ve Anayasasının değiştirebileceğine işaret ediyor.
Söz bitmiştir değerli dostlar.
Egemen (miş)
Ayrı devlet (miş)
Bağımsız KKTC (miş)
Meclis (miş)
İktidar (mış)
Muhalefet (miş)
Yeni ad (mış)
Yeni Anayasa (mış)
Tanınmay (mış)
Her şey (miş mış) kıvamında..
Peki nasıl yapacaklarmış bunu?
KKTC’nin tanınmamasını sağlayan nitelik devletin adı değil, uluslararası hukuka 1960 Anlaşmaları aykırı bir şekilde ihdas edilmiş olmasıdır. Dolayısıyla Türkiye imzalı bu antlaşmalar Kıbrıs’ın başka bir devlete bağlanmasını ki buna “İLHAK” deniyor, ya da şimdi olduğu gibi bölünmesini hukuk dışı olarak addediyor. BM Güvenlik Konseyi’nin 541 sayılı kararı da KKTC’nin ilanını geçersiz olarak tanımlıyor ve BM üyesi devletleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nden başka bir Kıbrıs devletini tanımamaya çağırıyor.
Yani mevzu hikaye değil.
Konunun tam olarak gerçekliğidir.
Kaldı ki KKTC Meclisi’ndeki mevcut dağılıma baktığım zaman, bırakın bir Anayasa değişikliğini, Ankara kurgulu azınlık üçlü koalisyon hükümetinin herhangi bir karar üretimini mümkün kılmıyor.
Mecliste sürekli nisap sorunu yaşayan bir iktidar Anayasayı ve devletin adını nasıl değiştirecek?
Halkı referanduma nasıl götürecek?
Çok üzgünüm ama eldeki bütün veriler gösteriyor ki, Kıbrıs konusunda bir çıkmaza sürükleniyor ülke.. Türkiye iktidarı ise bu sorunun BM parametreleri çerçevesinde çözümü için çaba sarf etmek yerine, hukuk dışı “iki devletlilik” alternatifinde direnmeye devam ediyor.
Dün Tokyo’da Olimpiyatlar açılış töreni ile başladı. Bütün dünya orada. Dünyayı birleştiren bu güzel şenlikte. Kıbrıslı Rum ve Türkiyeli sporcular dahil toplam 206 ülkeden gençler orada. Ya bizim çocuklarımız nerede?
Neden orada değiller?
Bunu bir düşünün..
Sonra yeni saray, millet bahçesi, yeni meclis binası ile devlet olunabileceğini zanneden anlayışla geleceğe yürüyün. .
Bu mümkün mü?
Elbette değil…
