KıbrısManşet

Bir öğretmenin çaresizliği

Biyologlar Derneği Başkanı eğitimci Hasan Sarpten, "devlet okulunda 15 yıldır eğitim veren bir öğretmen olarak ilk kez kendimi bu kadar çaresiz ve verimsiz hissediyorum" diyerek, 2020-2021 eğitim yılının ilk gününde online eğitimde yaşanan ciddi aksaklıklardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi

GIYNIK SOSYAL MEDYA

Biyologlar Derneği Başkanı eğitimci Hasan Sarpten, “devlet okulunda 15 yıldır eğitim veren bir öğretmen olarak ilk kez kendimi bu kadar çaresiz ve verimsiz hissediyorum” diyerek, 2020-2021 eğitim yılının ilk gününde online eğitimde yaşanan ciddi aksaklıklardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. “Eksik öğretmen, eksik kitap, hatta eksik sınıfla derse başladığımız çok oldu” diyen Sarpten, “ancak, hiçbir Eylül böyle olmadı” şeklinde konuştu.

Hasan Sarpten’in açıklaması şu şekilde:

“Devlet okulunda 15 yıldır eğitim veren bir öğretmen olarak ilk kez kendimi bu kadar çaresiz ve verimsiz hissediyorum. Elbette, her yeni eğitim yılı sorunlarla başlar. Eksik öğretmen, eksik kitap, hatta eksik sınıfla derse başladığımız çok oldu. Ancak, hiçbir Eylül böyle olmadı. Şimdi, pandemide Avrupa’nın en iyisiyiz diyen bakanlarız çıkıp ‘ufak tefek aksaklıklarla’ uzaktan eğitime başladık da diyebilirler. Siz onlara inanmayın! WhatsApp’dan grup kurmak ve bakanlığın internet ortamına doküman yüklemekle uzaktan eğitim olmaz, adına da eğitim denmez. Birçok öğretmen gibi, bu kaos ortamında mesai gözetmeksizin çırpınıp öğrencilerine ulaşmaya, bir şeyler aktarmaya çalışmak da anlamsız. Bakanlığın sistemi üzerinden online öğrencilere ulaşamayacağını anlayan ve kendini çaresiz hisseden bir öğretmen olarak kendi imkanlarımızla zoom, teams vb. ortamlarda ders yapmaya çalışınca da ülkenin internetinin çöktüğünü görüp kahrolursunuz. Yıllardır imkansızlıklar içinde sürdürülen ve her şeye rağmen özel okulların çok da gerisinde kalmayan kamusal eğitimin bu yılki uzaktan eğitim fiyaskosu sonucu dinamitle yok edilmesi kabul edilemez. Umarım, hükümet ve eğitim bakanlığı en azından bugünden sonra seçim kaygıları yerine eğitime ciddiyetle yaklaşır. Kamusal eğitimin savunucusu sendikalar da, öğretmene yük gelmesin de gerisi mühim değil anlayışı yerine eğitimin çöküşüne müsaade etmez. Yoksa kayıp nesiller yetiştirmenin yükü bu toplumun kaldıramayacağı kadar ağır olur.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu