Bugün ülkenin en çok ihtiyacı olan şey toplumsal mutabakatı sağlamaktır. Buna da en başında katkı yapması gerekenler ülkeyi yönetenlerdir.
Lakin belli ki bu ihtiyacın farkında olmayan bir anlayış var. Başbakan Ersan Saner’in, “bütün KKTC’yi serbest bölge yapma projesi” olduğunu . Türkiye ziyareti sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’a sunmasından sonra öğreniyoruz. Bu proje nasıl hazırlanmış? Kim veyahut kimler bu projenin hazırlanmasında mesai yapmış? Bu projede muhalefet bilgilendirildi mi? Ekonomik Örgütlerden ve diğer bütün paydaşlardan görüş alındı mı?
Maalesef bütün bu soruların izaha muhtaç olduğunu görüyoruz.
Geçtiğimiz gün Ekonomik Örgütler Platformu açıklama yaparak bu projeden haberlerinin olmadığını bildirdiler..
Kısacası belli ki Sayın Başbakan bu projeden haberdar olması gerekenleri pas geçmiş. Elbette böyle bir yaklaşım kabul edilebilir değil.
Şimdi eğri oturup doğruları konuşacaksak ve elimizi vicdanımıza koyup yazıp çizeceksek,
bugün Meclis’te nisabı dahi sağlayamayan bir azınlık hükumet var. Ve bu hükümetin başbakanı ülkesindeki çok önemli bir projede hiçbir paydaşını bilgilendirme gereği duymadan elindeki projeyi doğrudan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısına sunuyor..
Mecliste nisabı sağlayamamak ne anlama geldiğini ya Sayın Başbakan bilmiyor, ki bu düşük bir ihtimal, ya da bilerek yeni oldu bittiler yaratmaya çalışıyor.
Fakat bir kere daha Cumhuriyet Meclisindeki nisap krizini tanımlamakta fayda var.
Şöyle ki, mevcut hükümet pamuk ipliğine bağlı iktidarını sürdürme telaşında. Ve fakat bu şekilde bir hükümetin organize olup ülke meselelerine odaklanmasının da mümkün olmadığını biliyoruz.
Ayrıca Cumhuriyet Meclisinde nisabı sağlamaya muktedir olmayan bir hükümetin halk iradesini de yansıtmadığı gerçeğini göz ardı edemeyiz.
Dolayısıyla bugün mevcut hükümetin meşruiyeti sorunlu iken ülke için son derece yaşamsal öneme haiz konularda tek taraflı kararlar alması ve ülkeyi yeni yeni oldu bittiler ile karşı karşıya bırakması doğru bir anlayış değildir.
