KıbrısManşetSiyaset

Birileri yazıyor ama oynayan sadece UBP değil

Eğer bugün bu yaşananlara toplumsal tepki vermezsek, bütün bunları başta demokrasi, insan hakları, özgürlükler, evrensel değerler kapsamında ele alıp  toplumsal mücadele sergilemezsek hep birlikte kaybedeceğimizi de herkesin iyice idrak etmesi gerekiyor

Güdümlü olduğu artık şüphe kaldırmaz olan bir baskı sonucu ülkede  bilerek kaos ortamı yaratıldı. Şimdi ise hükümeti kurmak için taht oyunlarına geçildi. Bütün bunlar yaşanırken KKTC’de, resmi rakamlarla, yıllık enflasyon % 88.81, yıllık gıda enflasyonu oranı ise % 105.23 ulaştı

Herkesin de fark edeceği üzere sistemli bir  yoksullaşma söz konusudur.

Elbette bütün bu yaşananları sadece UBP’nin bir iç meselesi olarak değerlendirmek gerçekçi değil. Bu her şeyden önce yeni bir irade zayıflatılmasıdır. Aynı oranda ise demokratik yapımızı tarumar etmektedir. Nihayetinde ise özgürlüklerimize uzanan bütün yolların tek tek tıkanmasını sağlamaktır.

Sanırım yaşananlara objektif bakan herkes daha farklı bir sonuca varmaz.

Zaten artık gizli de yapılmıyor bütün bunlar!

Ve tabii ki bu gidişat ve sonucu akıbetin  hiçbirimizi doğru bir yola çıkarmayacağını endişe içinde görebiliyorum.

Dolayısıyla bu yanlış zemini doğru adımlar atarak ortadan kaldırmak gerekiyor.

Bugün geldiğimiz bu durum yıllar yılı Türkiye ile kurgulanan yanlış ilişkilerin bir sonucudur. Bu hem sürdürülemez, hem de kabul edilemez. Dolayısıyla bir bütünlük içinde toplum olarak birlikte hareket etme zorunluluğumuz ortaya çıkmıştır.

Eğer bugün bu yaşananlara toplumsal tepki vermezsek, bütün bunları başta demokrasi, insan hakları, özgürlükler, evrensel değerler kapsamında ele alıp  toplumsal mücadele sergilemezsek hep birlikte kaybedeceğimizi de herkesin iyice idrak etmesi gerekiyor.

Burada önemli olan sorunu doğru tespit etmektir. Ve fakat üzülerek belirtmeliyim ki ana muhalefet partisi konuya Fransız kalmayı tercih ediyor. Nitekim genel sekreter Sorakın yeni oluşan durumda, UBP’nin meşru bir hükümet kurma ihtimali ortadan kalktığına göre, hükümeti kurma görevi ana muhalefet partisi CTP genel başkanı Tufan Erhürman’a verilmelidir. Demokratik teamüller de bunu gerektirmektedir. diyebiliyor.

Yani kısaca biz böylesi demokratik sürecin sekteye uğratıldığı ve işlemediği bir ortamda da olsa bunu fırsata çevirerek hükümeti kurma görevini alabiliriz dolayısıyla hükümeti kurma görevini bize verin diyor CTP genel sekreteri Sorakın. Belli ki genel sekreter UBP içinde yapılan dayatmanın sadece UBP’yi bağlayan bir hadise olduğuna inanıyor.

Başka türlü bir izah bulamıyorum ben buna.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu