KıbrısManşet

Biz “Size dediydik” demekten usandık!

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası'nın bugün yürürlüğe giremeyeceğini ve Çarşamba günü yeniden bir araya gelmek zorunda kalacaklarını açıkladı.

Meyil Avcan

Ülkemizde artan yerel kovid-19 vakaları nedeniyle bugün olağanüstü toplanan Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda kürsüde konuşan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, şunları aktardı:

“SİZ YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜZÜ YERİNE GETİRMEZSENİZ BUNUN BEDELİNİ HALK ÖDEYECEK DEĞİL”

“‘Bütün sorumluluk bireylerde. Herkes kurallara uyacak. Uymazsa cezasını çekecek. İnsanlar uyarsa vakalar azalacak.’ Yok öyle bir dünya! Biz CTP olarak bunun için bu yasayı onaylamadık. Bu gerekliydi diye yaptık. Ama siz yükümlülüğünüzü yerine getirmezseniz bunun bedelini halk ödeyecek değil. Siz yükümlülüklerinizi yapacaksınız! Siz herkese eşit davranacaksınız! Bunu yaparsanız halk da kendini ve sevdiklerini korumak için uyacak, uymayan da cezalandırılacak. Hükümet ve bakanlıklar görevini yapmayacak.”

“BİLİNMEYEN POZİTİFLER ÇOK FAZLA! TEMASLI TAKİBİNİN YAPILMASI GEREKİR!”

“Size ve Bakanlar Kurulu’na bir sorum var. Bildirimi Zorunlu Hastalık oldu mu kovid-19? Çünkü yasaya göre hangi hastalıkların bildirimi zorunluluğu olan hastalıklar olduğu ve buna ilişkin kararların Bakanlar Kurulu’nda onaylanarak yürürlüğe gireceği bir sistem belirtiliyor. Özel kurum ve kuruluşlar da bu testi yapıyor. Yarın veya sonrasında daha çok kontrolden çıkacak bu hastalık. Biz size dediydik demekten usandık! Bunu bildirimi zorunlu yapmadıysanız, “Gözümüzden kaçtı” cevabını kabul etmiyorum. Eğer bunu bildirimi zorunlu hastalık olarak yapmadıysanız, bunu sakın çıkıp kürsüden açıklamayınız. Ha eğer koyduysanız da bana koşullarını ve nasıl takip edildiğinin detaylarını bize açıklayın. Özel kurumlar pozitif bildirimlerini yapıyor mu? Siz bunları denetliyor musunuz? İnsanlar özelde yapmayı tercih edebiliyor. Siz bunun takibini yapabiliyor musunuz? Bu son günlerde yaşananlar, tedavinin devlette yapılmaması, sonuçların çıkıp, çıkmadığının bildirilmesi şaibeleri beni ciddi şekilde endişelendiriyor. Bilinmeyenler çok fazla! Temaslı takibinin yapılması gerekir! Pamuk ipliğine bağlı bir temaslı takip sistemi var zaten o da raydan çıkarsa işimiz zor!”

“YASANIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ ÇARŞAMBA GÜNÜNE KALDI”

“Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’na göre yetki Sağlık Bakanlığı’ndadır ve yetki kimdeyse sorumluluk da ondadır. Biz bazı değişiklikleri yapmak ve tedbirler almak için bugün yeniden bir araya geldik. Bu yeterli midir? Değildir. Ama biz bu değişikliği yapmak için çok geç kaldık. Bugün dahi geçiremeyeceğiz bunu çünkü ivediliği yok! Bugün görüştükten sonra Çarşamba günü de tekrar bir araya geleceğiz, 3. oylaması da yapılacak yani süreç çok yavaş işledi. Bugünden sonra eksiklikler tespit edilip, gereğinin yapılması için planlamalar yapılması gerekir. Komite olarak mütevazi olamayacağım. Biz bu yasayı bugün baştan aşağı değiştik. Yüzde 90’ını değiştik. İhlallerin ne olduğunun çerçevesi çizilmeden Bakanlar Kurulu’na verilmesini uygun görmedik. Hem cezalandırma kanuni prensipleri hem de halkın da kabul edebileceği bir noktaya gelmesi açısından farklı çalışma yaptık. Bunlar halkın bilgisine gelecektir. Bir aylık asgari ücretin 10’da 1’i uygulanacak. Sonrasında ise bunun suç olduğu ve mahkemenin cezai kararı vermesi gerektiği kanısına vardır. İlgili yer 24 saat içerisinde kapanacak maddesi koyduk ki caydırıcı olsun ki kovidle mücadele kurallarına uyulabilsin.”

“KIBRISLI TÜRKLERİN GELECEĞE TAŞINMASI AÇISINDA SİZ EN BÜYÜK TEHDİTSİNİZ!”

“İşinize geldiğinde “Bulaşıcı Hastalıklar Komitesi Üst Kurulu”, işinize gelmediğinde ise “Ben bilirim” şeklinde hareket edemezsiniz. Ne anne babaya ne de çocuklara yol çizmediniz, onları öyle bıraktınız. Kıbrıslı Türklerin geleceğe taşınması açısında siz en büyük tehditsiniz. Siz bu nesilleri öyle bir ayrıştırıyorsunuz ki siz bu toplumda bir süre sonra çok farklı çatışmalara neden olacaksınız. Sebebi sizsiniz! Bu umursuzluğunuza yazıklar olsun!”

“BU TOPLUMUN YAKASINDAN DÜŞÜN!”

“Gidin bakın kaç çocukta tablet var? Kaç çocuğun başında ailesi durabiliyor? Gidin bakın bakalım. Bu çocuklar 7 aydır okula gitmezler. Sınıfta geri kalma, utanma yaşanacak, sonra da bu çocuklar toparlanacak ve bu ülkede kendine bir yer bulup, geleceğini kurabilecek?! Bu toplumun yakasından düşün! “İstifa edin” diyoruz, daha ne diyelim? Sağlıkçılar madden ve manen perişan. Veliler perişan, çocuklar perişan ve ben mi haddimi aşarım? Siz o koltukta oturarak haddinizi aşıyorsunuz! Derhal kriz masası kurup, bunu değerlendirin. Siz anayasayı çiğniyorsunuz. Öğrencinin öğretim hakkını elinden alamazsınız!”

 

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu